Bazı medya organlarında Hizb-ut Tahrir'in seçimleri reddettiği dilden dile dolaşıyor. Onlar, bununla Hizbin imajını karalamak istiyorlar. Onunla fikri çatışmaya girmekten kaçıyorlar.

Buna verilecek açık, net ve anlamlı cevap şöyledir: Hizb-ut Tahrir kurulduğu ve ilk kitabını benimsediği günden bu yana ona göre Devlet Başkanını, Ümmet Meclisini, Vilayet Meclisleri ve diğer Meclisleri seçmek için kotasız, vesayetsiz, dikte ve keşmekeşlik olmadan seçimler yapmak benimsenen bir üsluptur. Hizb-ut Tahrir'in sunduğu anayasanın bölümleri, seçimlerden bahseder, her temel ve ayrıntısını detaylıca açıklar. 

Otorite ümmete aittir ilkesini ümmetin literatürüne kazandıran Hiziptir. Öyleyse bu sahtekârlık ve sulandırma niye? Ayrıca yöneticileri muhasebe etmek ümmete farzdır ve ümmet, anayasaya uygun olarak partiler kurar kaidelerini de ümmete kazandıran yine odur.

Küçük beyinler ve hasta ruhlar, bu tür iftiralardan vazgeçsinler ve eğer fikir ya da alternatifleri varsa dönüp kendilerine bir baksınlar. Biz, koğuculuk, dedikodu ve gıybet gibi tantanalarla insanların kafalarını ütüleyenleri hesaba çekecek değiliz.