24 Kasım 2015 Salı günü, ülkemiz iğrenç bir olayla sarsıldı. Cumhurbaşkanlığı merkezinin güvenlik görevlilerini taşıyan bir otobüs ana caddelerin birinde saldırıya uğradı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا “Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” ^{[Maide 32]} Olay, acı vericidir. Haksız yere bir cana kıymak, menfur bir iştir ve inkâr edilmelidir.

Biz bu menfur terör eylemini şiddetle kınıyor ve olayın aydınlığa kavuşturulmasını ve faillerin bir an önce bulunmasını talep ediyoruz. Yediden yetmişe herkes biliyor ki olayın arkasında istihbarat teşkilatı ve uluslararası uzantıları var. Bu nedenle olayın vahameti çok daha tehlikelidir. Biz, terörizmin ortadan kaldırılması için gerekli adımların atılmasını istiyoruz. Bu adımlar şöyle özetlenebilir:

1. Özellikle hastalığın temel nedeni olan ve terörle mücadele bahanesiyle ülkemize tamah eden uluslararası güçlere fırsat vermemek.
2. Terörün arkasında duran ve besleyen uluslararası kuruluşları deşifre edici kararlar almak. Ülkede çöreklenen tüm istihbarat örgütlerini sınırdışı etmek.
3. İslam ve Müslümanlar ile savaşmak için olayı istismar etmemek. İstikrar dönemlerinde olmayan siyasi gündemler belirlememek.

Son olarak Allah Subhânehu ve Teâlâ bu trajedinin kurbanlarını rahmetiyle kuşatsın, ailelerine sabır ve metanet telkin eylesin.