Acımız Çok Büyük, Kaybımız Çok Fazla!

ٱلَّذِينَ إِذَآ أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا للَّهِ وَإِنَّـآ إِلَيْهِ رَاجِعونَ
“Onlar ki kendilerine bir musibet isabet ettiğinde şöyle derler: Allah’tan geldik ve yine O’na döneceğiz.” ^{[el-Bakara 156]}

6 Şubat Pazartesi günü ilki sabaha karşı saat 04.17’de ikincisi ise gündüz saat 13.24’te olmak üzere iki büyük deprem yaşadık. Deprem, Türkiye’nin başta Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman olmak üzere Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya, Adana, Osmaniye ve Kilis şehirlerinde, Suriye’nin ise Halep, Hama, İdlib, Lazkiye ve bazı şehirlerinde büyük bir yıkıma sebep oldu.

Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak yaşanan depremde vefat eden Müslümanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Kederli ailelerine, akrabalarına, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar niyaz ediyoruz. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in haber verdiği üzere Rabbimiz vefat eden Müslümanları dünyalık şehitlerden eylesin. Mekânları cennet olsun, yakınlarını kaybeden ailelerin acılarını hafifletsin, onları en güzel şekilde sabredenlerden eylesin.

Yaşadığımız bu şiddetli deprem ile Allah Subhanehu ve Teâlâ insanoğlunun aciz bir varlık olduğunu hatırlatırken, kudret ve büyüklüğünü bir kez daha gösterdi. Hiç şüphe yok ki depremi yaratan Allah Subhanehu ve Teâlâ’dır. Ancak deprem bölgesinde olmasına rağmen depreme dayanıklı olmayan derme çatma evler inşa eden insandır. Üzerimize yazıldığında, sağlam kaleler ardında olsak da şüphesiz ölüm gelip bizi bulacaktır. Bu ilahi hatırlatma “sağlam kaleler, sağlam binalar, sağlam hastaneler inşa etmeyin!” anlamına gelmemektedir. Bilakis biz, Allah’a tevekkül ederiz, Allah’ın bizim için yazdığından başkasının bize isabet etmeyeceğine iman ederiz ama sebeplere bağlanarak gerekli tüm tedbirleri de alırız. Tedbir, takdirin önüne geçemez elbet ama tedbir almayan da masum kabul edilemez. Müslümanın kaza-kader anlayışı bunu gerektirir.

Acımız çok büyük, kaybımız çok fazla… Söylenecek çok şey olsa da şimdi konuşma zamanı değil; tüm Müslümanların yardım ve desteği ile bu acıları hafifletme zamanıdır. Şimdi, depremi yaşayanların ve yakınları enkaz altında olan Müslümanların duygularını anlama, acılarını paylaşma ve onlara yardım etme zamanıdır. Allah Subhanehu ve Teâlâ, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen, depremden etkilenen ve deprem bölgesine yardım için koşan Müslümanların yardımcısı olsun. Rabbimiz bu tür afet ve musibetleri Müslümanların uyanışına, ibret almalarına, birlik ve beraberliğine vesile kılsın.