Gazze’de 73’üncü gününü dolduran Yahudi Varlığının Müslümanlara yönelik soykırımı, ABD ve Batılı küfür devletlerin desteği, İslam beldelerinin işbirlikçi korkak yöneticilerinin sessizliği sebebiyle devam ediyor. İşgalci “İsrail’in” 53 bin ton bomba kullanarak enkaz yığınına çevirdiği Gazze’de Müslümanların üzerine ölüm yağıyor. Evler, camiler, hastaneler, okullar, kamplar ve her yer ağır şekilde bombalanıyor. Bugüne kadar katliamlarda şehit olanların sayısı 19 bini aştı ve bunların 8 bine yakını çocuk ve bebeklerden oluşuyor. Cenazeleri yıkılan binaların enkazlarında veya sokaklarda kalan yaklaşık 7 bin kişi kayıp durumda. Dünya, iki buçuk aydır katledilen Müslümanların görüntülerini izliyor. Çaresizlikten feryat eden annelerin, babaların ve evlatların çığlıklarını kimse duymuyor. “Ey Müslümanlar, Ey yöneticiler, Ey Ordular neredesiniz?” çağrıları karşılıksız kalıyor.

Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak, yaşanan bu mezalim karşısında Gazze’ye ses olmak, yöneticilere Allah’ın hesabını hatırlatmak ve Gazze’yi kurtarmaları için Müslümanların ordularına çağrı yapmak amacıyla İstanbul Beyazıt Camii’nden Saraçhane parkına büyük bir yürüyüş gerçekleştirdik. "Gazze İçin Tek Yürek Tek Ses" başlığı altında gerçekleştirdiğimiz yürüyüşümüze kadın erkek, yaşlı genç çocuk binlerce Müslüman katıldı. Yürüyüşe Filistin Dernekleri’nin de aralarında olduğu çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcisi ve basın mensubu iştirak etti. Öğle namazını müteakiben Beyazıt Meydanı'nda kortejler oluşturarak başlattığımız yürüyüş boyunca tekbirler eşliğinde Kelime-i Tevhid bayraklarını dalgalandırarak Gazze halkını selamladık ve Filistin davasını asla yalnız bırakmayacağımızı haykırdık.

Saraçhane meydanındaki programımızda ise başta yöneticiler olmak üzere âlimlere ve Müslümanların geneline çağrıda bulu nduk. Gasıp Yahudi varlığının katliamlarına seyirci kalan yöneticilere şunu söyledik: “Ey yöneticiler!Neden Filistin’i kurtarmak için somut adım atmıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Kimden çekiniyorsunuz? Kâfir Amerika’dan mı? Sömürgeci Batı’dan mı? Bilmez misiniz ki; inandığımız Allah her şeye kadirdir. Rabbine güvenen asla yarı yolda kalmaz. Yardımcısı Allah olan asla kaybetmez.”

Âlimlerin ve kanaat önderlerinin yöneticileri muhasebe etme sorumluluğu hakkında ise şöyle dedik: “Şu üç cübbenin düğmesi yoktur. Hâkimin, Âlimin ve İmamın… Hâkim, kimseye iltimas geçmeden hak ile hükmünü verir. Âlim kimseye aldırmadan Hak’tan geleni haykırır. İmam ise Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in makamında mihrabın bekçisidir. Bu üç insanın nezdinde hakkın hatırı her türlü hatırdan üstündür. Hakk’ın hatırını yücelteni Allah da yüceltir.”

Son olarak Müslümanlara şu mesajı verdik: “Bu mezalimin durdurulmasının tek yolu Orduların Aksa’ya gönderilmesi ve güce güç ile karşı konulmasıdır. Gazze’li Müslümanların duası ve talebi budur. Fertlerin ve kitlelerin asli sorumluluğu Orduları Aksa’ya göndermeleri için yöneticilere baskı yapmaktır. Filistin’in kurtuluşunun köklü çözümü ise Raşid-i Hilafet Devleti’nin yeniden kurulmasıdır.”

Yürüyüşümüze iştirak eden, söz alıp konuşma yapan STK temsilcileri ve tüm Müslümanlara teşekkür ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teala, Filistin halkının yanında olmak için meydanlara inip yöneticilere sorumluluklarını hatırlatan tüm Müslümanlardan razı olsun. Rabbimiz Gazze ve tüm Filistin’e Raşid bir Halife ve cesur komutanlar eliyle nusretini göndersin. Amin…