24 Haziran 2013 Pazartesi günü Suriye Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim, Baas rejiminin 2. Cenevre toplantısına katılacağını bildirdiği basın toplantısında, Suriye'de rejimi devirmeye çalışan grupların İslami Hilafet Devletini kurmak isteyen "terörist" gruplar olduğunu açıkladı. Velid el-Muallim aynen şu ifadeleri kullandı: "Suriye'deki 'terörist' gruplar İslami Hilafet Devleti kurmak istiyorlar. Onların kurmak istediği devlet Suriye sınırları içinde kalmayacak! Bundan dolayı biz sadece Suriye değil, Ürdün, Lübnan ve Türkiye için de savunma yapıyoruz."

Velid el-Muallim'in yapmış olduğu bu açıklama ile iki buçuk yıl önce başlayan Şam kıyamında büyü bozuldu. Şam devriminin İslami bir devrim olduğunu ve bu kıyamın İslami Hilafet Devletinin kurulması için başlatıldığını tüm dünya katil rejimin kan emici vampirinin ağzından duymuş oldu. Biladü'ş Şam devrimine verilen "el-fadıha" ismi, nasıl ki irili ufaklı bütün hainlikleri ve kötülükleri ortaya çıkardıysa, aynı şekilde büyük ihanet ve kötülükleri de güneşin aydınlığı gibi ortaya çıkardı. Rusya, İran ve Çin'in Baas rejimine her türlü desteği niçin verdiğini tüm dünya Velid el-Muallim'in bu açıklamasından öğrendi. ABD, Avrupa, Türkiye ve Körfez Ülkelerinin, Suriye halkının yanında olduklarını söylemelerine rağmen, gerçekte Baas ile beraber Hilafet'e karşı nasıl kadim dostluk oluşturduklarını tüm dünya bu açıklama ile görmüş oldu.

Kıyamın başladığı ilk günlerde Baas rejimine halkı bastırması ve sindirmesi için lojistik destek sağlayan, istihbarat paylaşımları yaparak kendisine sığınmış Suriyeli muhlis subay ve generalleri muhaberatın eline teslim eden, diyalog çağrılarından bir netice alamayınca Suriye'nin geleceği için demokratik ulusal yapıların çalışmalarını yönetip destekleyen, siyasi çözümde başarı sağlanamayacağı anlaşılınca ABD ile operasyonel mekanizma çerçevesinde ortaklık oluşturup Suriye içindeki zayıf komutanlara nüfuz etmeye çalışan, Suriye dostları toplantılarında, Demokratik Suriye isteyen figürler üzerinden liderler devşirmeye çalışan ve tüm bu haince planlar muhlis Suriye halkı ve devrimcileri tarafından bozulunca da, 150 bin Müslüman'ı katletmiş Baas ile beraber aynı masada oturulacağı 2. Cenevre'ye ABD gibi umut bağlayan Türkiye hükümetinin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı, şimdi Velid el-Muallim'in bu açıklaması karşısında nasıl bir tavır alacaksınız?

ABD nasıl Hilafet Devleti isteyen İslami hizip ve grupları terörist ilan etti ise, Baas'ın sözcüsü Velid el-Muallim'de bu grupları terörist ilan etti. O halde ABD'nin korktuğu ile Baas'ın korktuğu şey aynı değil midir? O halde Baas ile ABD stratejik müttefik ve kadim dost değil midir? Peki Türkiye devleti ve hükümeti olarak siz kimi dost edineceksiniz? Sizler de onlar gibi Suriye'de İslami Hilafet Devleti'ni kurmak isteyenleri mi yoksa ABD ve Katil Baas rejimini mi dost edineceksiniz?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ

Ey İman edenler! Müminleri bırakıp ta Kafirleri dost edinmeyin... ^{[Nisa 144]}