13 Mayıs 2015 Çarşamba günü NATO üyesi 28 ülkenin dışişleri bakanlarının ve üst düzey yetkililerinin katılımıyla başlayan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Antalya'da yapıldı. Türkiye, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısına dördüncü kez ev sahipliği yapıyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ikili görüşmeler yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu toplantının açılış programında bir konuşma yaptı.

Ahmet Davutoğlu NATO'nun Afganistan'daki varlığı konusunda şunları söyledi: "Biz müttefiklerimizle hayati ve yapıcı bütün bu zorluklarda yanınızda olacağız. Afganistan'da çok fazla yapılacak şeyin olduğunu biliyoruz. Güvenlik tehditleri devam ediyor. Başarılarımızı pekiştirmeli, gerekli reformların yapılması konusunda destek vermeliyiz. 13 yıldır Afganistan hala kırılgan durumda. NATO ve uluslar arsası toplulukların varlığı, 2016'dan sonra da devam etmelidir. NATO aracılığıyla Afganistan'a destek vermeye devam edeceğiz."

Öncelikle Başbakan Ahmet Davutoğlu'na şunları söylüyoruz:

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin yıkılmasından sonra, İslam beldelerinin işgal edilmesi ve Müslümanların katledilmesi için varlığını sürdüren NATO yöneticilerini Türkiye'de ağırlamak büyük bir zillettir. ABD, İngiltere ve Fransa öncülüğündeki Haçlı birliğinin kan emici vampirlerini ülkenizde ağırlamak hiç zorunuza gitmiyor mu? NATO'nun işgalci olarak gittiği yerlerde bugün hala acı çeken çocukların kahır dilemesinden hiç korkmuyor musunuz? Bosna'da Kosova'da Afganistan ve Libya'da yaptıklarından sonra, hala nasıl olurda, "hayati bütün zorluklarda NATO müttefiklerimizin yanında olacağız" dersiniz? Bu uluslararası terör şebekeleri Bosna'da Müslümanları Sırp azgınlarının pençesine teslim ettiler. Afganistan'da masum çocuklarımızı katlettiler. Kutsal kitabımızı ayaklar altına alıp yaktılar ve hatta şehitlerimizin temiz bedenlerini kirletmeye kalktılar. Buna rağmen nasıl olurda NATO'nun Afganistan'da daha yapacağı çok şey olduğunu söylersiniz? Nasıl olurda NATO'nun 2016'dan sonra da Afganistan'daki işgalci görevinin devam etmesi gerektiğini dillendirirsiniz? İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, taş, toprak ve tüm varlıklar NATO'nun katliamı ve talanından nasibini almışken siz nasıl olurda hala "Afganistan'da güvenlik tehditleri devam ediyor" dersiniz? Şunu hiç aklınızdan çıkarmayın ki, Afganistan'daki en büyük güvenlik tehdidi İşgalci ABD ve NATO'dur.

Ahmet Davutoğlu ayrıca Suriye ile ilgili NATO'nun sorumluluğu konusunda şu talihsiz ifadeleri kullanarak adeta NATO'yu Suriye'ye davet etti. "İslam'ı terörle bağdaştırmak isteyenlere karşı çıkmalıyız. İşbirliği çok önemlidir. NATO işbirlikleri sayesinde tehditlere karşı olumlu adımlar atılabilmeli, birlikte işbirliği yürütmeliyiz."

Suriye'de Müslümanlar Baas rejimi ve İran'ın katliamları karşısında 4 yıldır Türkiye'den bir yardım eli beklerken siz Suriye devrimini demokratlara teslim etmek için salon salon dolaştınız. ABD'nin güdümünde olan Suriye Ulusal Koalisyonunu destekleyip samimi Müslümanları aşırıcı-radikal ilan ettiniz. Şimdi desteklediğiniz Koalisyon'un Başkanı olan Halid Hoca nefes nefese bir küfür ülkesinden diğerine koşup duruyor. O; Suriye halkından, devrimci mücahitlerden ve muhlis Müslümanlardan destek isteyeceğine, Irak işgalcisi ABD'den ve Yemen'de Müslümanları katleden ABD'nin avenesi Suudi Arabistan'dan yardım bekliyor. Unutmayın ki Suriye devrimi ne Haçlı Koalisyonu ile nede NATO güçlerinin o topraklara gelmesiyle zayi olmayacaktır İnşaAllah. Çünkü Allah davasına emin olarak sadakat gösterenleri zafere ulaştıracaktır. Davasına ihanet eden, zalim ve kâfirlerin masalarından kırıntılar toplayanların durumu ise yarın kendilerine yürek acısı olacak.

Ey Ahmet Davutoğlu!

Filistin'den Özbekistan'a, Suriye'den Afganistan ve Doğu Türkistan'a kadar İslam'a yardım etmeniz için Müslümanlar size haykırıyorken, siz NATO'nun biraz daha Afganistan'da kalmasını mı istiyorsunuz. Suriye için NATO'dan eşgüdümlü işbirliği mi bekliyorsunuz? İşgalci NATO yöneticilerini bir sonraki toplantı için aileleri ile Türkiye'ye tatile mi çağırıyorsunuz. Allah'tan korkun ve müminlerden utanın. Unutmayın ki, Allah Subhânehu ve Teâlâ, siz yöneticileri bu tutumunuzdan dolayı hesaba çekecektir.