Mübarek Ramazan ayına sıcak bir çağrı ve hayırlı bir muştu ile giren Hizb-ut Tahrir, birçok ülkede olduğu gibi Hilafet’in son başkenti İstanbul’da da “Sondan Önceki Çağrı” başlıklı bir amel yaptı. Bu çağrı ile genel olarak İslam Ümmetine, özel olarak ise güç ve kuvvet ehline yönelik samimi bir nida da bulundu. Müslümanları sevindiren bu muazzam çağrı, Müslümanlar tarafından “Sondan Önceki ne demek” ve “Hilafet ne zaman kurulacak” gibi soruların sorulmasına sebep olurken, nübüvvet metodu üzere kurulacak olan Raşidi Hilafet’in dört gözle beklenmekte olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Elhamdulillah… Elhamdulillah… Elhamdulillah…

Lakin Müslümanları sevince boğan bu çağrı, demokrat laikler tarafından endişe ile karşılandı. Bu nedenle çağrının etkisini zayıflatmak ve Raşidi Hilafet isteyen Müslümanları marjinal göstermek için beyhude bir çaba içine girdiler. On bin den fala kişinin katıldığı amelimizi “iki bin kişi” diyerek haberlere servis ettiler. Kimileri ise devekuşu misali bu hayırlı ameli görmezden geldiler. Çünkü onlar, doksan yıldır yapılan her türlü saldırı ve kara propagandaya rağmen, laiklik ve demokrasi yerine halen daha Müslümanların Hilafet istiyor olmalarını kabullenemiyor ve adeta çıldırıyorlar.

İşte bu sıcak çağrının ortaya koyduğu enerji ve Müslümanların Hilafet’e olan özlemleri istikametinde Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti olarak doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine kadar onlarca şehirde “Ümmet İftarları” düzelendik. “Mahallemizde İftar Var” diyerek, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Ukab sancağı altında Müslüman kardeşlerimizle iftarlar yaptık. Suriyeli Muhacir kardeşlerimize Ensar olmaya ve azığımızı onlarla paylaşmaya çalıştık. Birçok şehirde STK ve medya temsilcileri, kanaat önderleri ve Hocalar ile buluştuk. Raşidi Hilafet’in ayak sesinin işitildiği ve gündem olduğu bu zaman diliminde, Hilafet için çalışmalarını ve bunun için çalışanlara destek olmalarını istedik.

Mübarek Ramazan ayının sonunda ve Kadir gecesi olduğu umulan Pazartesi günü ise; Van’dan Muğla’ya, Diyarbakır’dan İzmir’e, Şanlıurfa’dan Aydın’a, Hatay’dan Trabzon’a, Antalya’dan Sakarya’ya, Ankara’dan Yalova’ya, Adıyaman’dan Bursa’ya, Gaziantep’ten İstanbul’a, Kahramanmaraş’tan Kocaeli’ye, Bitlis’ten Aksaray’a, Mersin’den Karaman’a ve Adana’dan Erzurum’a kadar otuzdan fazla bölgede, özellikle Çin zulmü altındaki Doğu Türkistan ve tüm mazlumlar için şehirlerin en merkezi camilerinde kunut yaptık.

Düzenlediğimiz bu iftar programlarına on binlerce insanın iştirak etmesi, yüzlerce STK ve medya temsilcisinin katılması ve Türkiye’nin doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine kadar her bölgesinde Müslümanların zalimlerin defi ve Hilafet’in celbi için kunut yapıp dua etmesi, Hilafet isteyenlerin küçük bir azınlık olmadığının en açık göstergesidir. İşte Hizb-ut Tahrir, ümmet içerisinde ve ümmetle birlikte Raşidi Hilafet’e yürümektedir. Onun ilan edeceği Hilafet nübüvvet metodu üzere sahih bir Hilafet olacaktır. Müslümanları İslam’dan nefret ettirmeyip sevdiren olacaktır. Korkutan değil İslam ile müjdeleyen olacaktır inşaAllah.  

لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلْ الْعَامِلُونَ“Çalışanlar işte bunun için çalışsınlar” ^{[Saffat 61]}