Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, iman ve hikmet ülkesinde devam etmekte olup, Yemen’in kuzey ve güneyini büsbütün sarmalayan çatışma gerçeğini yayınlanan pek çok bildiride detaylıca açıklamıştır. Güneyde devam eden çatışma, yerel ve bölgesel kuklalar üzerinden uluslararası İngiliz-Amerikan çatışmasıdır. BAE’nin çevrelemeye çalıştığı Amerikan yanlısı ayrılıkçı Güney Hareketi, İngiliz yanlısı Hadi ve meşru hükümete takoz oluyor. El Zübeydi liderliğindeki ayrılıkçı Geçici Konsey, sözde milli hükümeti kovmakla tehdit etti ve meşruluğunu tanıdıkları Cumhurbaşkanı Hadi’ye hükümet değişikliği için bir hafta mühlet tanıdı. Ardından Hadi hükümetinin Aden’de meclisi toplama çağrısını reddeden Geçici Konsey, hükümet değişikliği talepleri yerine getirilmediği takdirde Hadi yönetimini olağanüstü hal ilan etmek ve savaş kabinesi kurmakla tehdit etti. Ancak -Hadi ya da BAE olsun- İngiliz ajanları tarafından devşirilen bazı ayrılıkçı Güney Hareketi milisleri, El Zübeydi liderliğindeki Geçici Konseyin bu ültimatomunu reddettiklerini bildirdiler. Bu, Amerikan yanlısı ayrılıkçı Güney Hareketi’nin kamuoyu ve güneydeki hasımları karşısında zavallı pozisyona düşeceğinin, kararında hırçınlaşır ve zorla uygulamaya kalkarsa olası pervasızca saldırıya maruz kalacağının bir habercisidir. Ancak Güney Hareketi’nden şimdilik böyle bir hamle beklenmiyor. Zira ayrılıkçı hareketin yaptığı eylemler, bir baskı aracıdır ve pastadan daha fazla pay kalmaya yöneliktir. İngiliz ajanı BAE, dünyanın gözünde işgalci güç pozisyonuna düşecek bir bağımsızlığı asla kabul etmeyecektir. BAE, özellikle Tarık Affaş’ı desteklemekte, güneyde Affaş yanlısı milisler devşirmektedir. Ayrılıkçı milisler ise Affaş yanlısı milisler devşirilmesini şiddetle reddediyorlar. Büyük olasılıkla Hadi, bu baskılara boyun eğip hükümetin istifasını isteyecek ya da kabinede bazı değişiklikler yapacaktır. Ancak Amerikan ajanı Suudi Arabistan, Amerikan yanlısı ayrılıkçı Güney Hareketi milislerinin güneyde yaptıkları karşısında şuana dek ciddi herhangi bir eylemde bulunmadı. Oysa Suudi Arabistan, Yemen’deki savaşın amacının meşru Hadi yönetimini istikrara kavuşturmak olduğunu iddia etmektedir. Haliyle, bu durum da olaylarda Suudi Arabistan’ın parmağının olduğunu ve olaylara yol verdiğini göstermektedir. Çünkü olaylar, kuzey ya da güneyde olsun Amerikan emellerini gerçekleştirmek için bir baskı aracıdır. Amerika, Husiler ve El Zübeydi liderliğindeki ayrılıkçı Güney Hareketi’nin iktidara ortak olmasını istiyor. Yemen’deki politik durumu yakından takip edenler, kuzeydeki Husiler üzerindeki baskıların ne zaman arttığını görseler, Amerikan yanlısı ayrılıkçı Güney Hareketi’nin, İngiliz ajanlarına engel olmak ve onları güney ile oyalamak için hemen devreye girdiklerini bilirler. Bu da rollerin paylaşıldığı algısını oluşturmakta ve Amerikan yanlısı tarafların uyum ve ahenk içinde hareket ettiklerini göstermektedir.

Kuzey ve Güney Yemen halkı, güneyin bağımsızlığını reddetmekte ve ajanlık müptelası bazı fitneci gruplar müstesna bağımsızlık çağrısından tiksinmektedir. İslam ülkesinin birliği farzdır, milliyetçilik, vatanseverlik, Bölgeselcilik ve diğer kokuşmuş cahiliye çağrıları yapmak caiz değildir. Yıllar boyunca soyları ve kanları birbirine karışmış Yemen halkı arasında sınırlar çizmek ve parçalanmışlığı perçinlemek caiz değildir.

Müslüman ülkelerin topraklarını parçalamak, kaynakları ve nüfuz elde etmek için çatışmak, Yemen dâhil olmak üzere Müslüman toprakların kurtuluşuna değil sömürgecilerin çıkarına hizmet eder. Yemen halkı şunu bilsin ki, gerçek kurtuluş, askeri, siyasi, kültürel ya da ekonomik ecnebi sömürgecilik nüfuzunu ortadan kaldırmak ve uşaklarını ifşa edip onları tarihin çöplüğüne gömmekle olur. Bu yüzden İslam ve hükümlerini Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet yoluyla hayat sahasında uygulamak için çalışmalıyız.