Husiler, Dünya Gıda Programı Direktörü David Beasley’in 18 Haziran 2019 Salı günü BM Güvenlik Konseyine sunduğu ve Yemen’deki gıda yardımlarının yanlış kişilere gittiğinin tespit edildiğini aktardığı raporundan bu yana Yemen’de aktif uluslararası örgütlere karşı iğrenç bir kampanya başlattı. Yemen’de istihbarat ve misyonerlik faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Uluslararası kuruluşlara yönelik bu suçlamaların gerçekliği nedir? Geçmiş yıllarda sessiz kalan Husiler, şimdi neden bir anda konuşmaya başladı?

Son yıllarda uluslararası insani yardım kuruluşlarının faaliyetleri Husilerin yararınaydı. Zira yiyecek, ilaç ve ihtiyaç duydukları her türlü hizmetleri sağlıyorlardı. Husiler, yardımları haksızca alıp sadece destekçilerine dağıttı. Gıda Programı, son kullanım tarihi bitmek üzere olan gıdalar tedarik etti. Husiler buna göz yumdu. Son kullanım tarihi dolana kadar gıdaları gözden uzak depolara kaldırdı. Husiler, Gıda Programının yaptıklarından haberdar değil miydi? Yoksa Gıda Programı, Husilerin faaliyetlerine göz yummuştu?

Husilerin Dünya Gıda Programına yönelik menfur saldırısı, yıllarca süren balayının ardından gelmesi ilginç. Husiler, önceden bilip gizledikleri Yemen’de sömürgeci Batılı güçler çıkarına faaliyet yürüten uluslararası örgütlerin çalışmalarını hatırladılar.

Batılı sömürgeci güçler, diplomatik kanallar tükenip giriş kapıları tamamen kapandığında insani faaliyetleri Yemen’e ulaşmanın bir kapısı olarak kullandılar. Yemen’deki uluslararası yardım kuruluşlarının gerçek rolü, ihtiyaç duyulan hizmetler yoluyla topluma girip etüt etmek, bilgilere ulaşmak, gelecek program ve faaliyetlerini yürütecek bazı şeyhler, doktorlar, mühendisler ve öğretmenler devşirmek, topluma doğrudan etki etmenin yollarını aramak, sömürgeci güçlerin sponsor olduğu, desteklediği, yardım ettiği sivil toplum kuruluşları kurmak, bunların siyasi ortamın bir parçası haline gelmesini sağlamak ve bir sonraki aşamada Yemen iktidarına yükselmelerine kapı aralamaktır.

Husiler, iktidarlarına destek olmak için gelen ve çıkarlarına dokunmayan Yemen’de aktif uluslararası örgütlere karşı devrimde ciddi değiller. Kız ve erkek gençlerin ahlakının uluslararası örgütlerce yozlaştırılmasına, İslam ahlakından vazgeçip kendi ahlaklarıyla ahlaklanma çağrılarına sessiz kaldılar.

Ülkemizdeki uluslararası örgütlerin çirkin faaliyetlerine, insan, hayat ve kâinat hakkındaki yozlaşmış fikirlerine kanmak yerine sadece Müslümanların değil bütün insanlığın mutluluğu için Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet altında gidip o kuruluşlara İslam’ı sunmalıydık.