أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ
“Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor
musunuz?”^{[Bakara 44]}

Ey Sana Politikacıları! Kendinizi Uyarın Sonra da Aden Politikacılarını Uyarın

13 Temmuz 2020 Pazartesi günü Sana’daki Yemen parlamentosu, Hadi’nin “petrol ve gaz sözleşmeleri imzalaması ve halkın zenginliğini ve kaynaklarını satması” konusunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne bir mektup yazdı ve anlaşmaları geçersiz kabul etti. Yasal sonuçlarının olmayacağını belirtti. Parlamento, anayasanın maddelerine göre bu petrol sözleşmeleri ve anlaşmalarını onaylaması gerektiğini öngördü. ^{(14.07.2020 Es Sevra gazetesi)}

Yemenliler, gelirlerine el koyan ve yabancı şirketlere ayrıcalıklar tanıyan ajan yöneticileri nedeniyle 1980’lerde üretime geçtiğinden bu yana petrol ve gaz da dâhil olmak üzere ülkenin zenginliklerinden tek bir gün bile istifade etmemişlerdir. Şubat 2011 devriminde, bu zenginlikleri insanlara geri vermek için bir umut ışığı doğmuştu. Ancak yeni yöneticiler de kötülük ve suçluluk bakımından öncekilerden pek farksızdı. Eylül 2014’ten sonra ve Husilerin Sana’ya girmesiyle birlikte bu sıkıntı iyice arttı. Yetersiz türevler ve fiyatlarının rekor seviyelerde artması nedeniyle insanların öfkesi bugüne kadar dinmemiştir. Husiler, altı yıl boyunca çürük bahanelerle fiyat artışlarını haklı göstermeye çalıştılar, insanlara iftira attılar.

İngiltere, petrol dosyasını istediği gibi yönetti. Parlamentonun yokluğunda ve varlığında istediği kişilere ayrıcalıklar verdi, istediği kişileri de petrolden men etti. Parlamento, “On yıldan fazla bir süredir yetkisi sona eren” İngiliz ajanı önceki rejimin suçlarının kara kutusudur. Husiler, bugün Yemenlilerin çok iyi bildiği bu müfteriden yardım istemişlerdir. Bu yüzden bugün meclis, Sana’daki yöneticiler Amerikan ajanı olduklarında sessiz kaldılar, sessizliğe büründüler. Şimdi de sıra Amerika da. -1950’lerden beri çevresini koruyan- Kızıldeniz’in doğu kıyısında ve diğer petrol sektörlerinde istediği ayrıcalıkları alıyor. Yakında Amerikan “Hunt” firmasının, Yemen yöneticilerinin önceki rejimde İngiliz ajanı olduklarında kovulduğu Marib ilindeki petrol sahalarına geri döneceğini düşünüyoruz. Bugün Amerikalılar ajanları Husilere Marib petrol sahalarına girme ve oraları başta mücrim Ali Muhsin El Ahmer olmak üzere İngiliz ajanlarından alma yönünde telkinde bulunuyorlar. Enron gibi Amerikan şirketlerini ya da Asyalı, Endonezyalı, Güney Koreli ve İranlı olup aslında köken ve kimlik açısından Amerikalı şirketleri de görebiliriz.

Ey halklarına güvenmeyen politikacılar! Başkalarına tavsiyede bulunmadan önce eğer dürüstseniz öncelikle kendinizden başlayın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ  “Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz?”^{[Bakara 44]} İkiniz de efendilerinizin hizmetkârısınız. Biriniz petrolü İngiliz ekonomisinin hizmetine sunmuşken, diğeriniz de Amerikan ekonomisinin hizmetine sunacaktır!

Önceki ve sonraki Yemen yöneticileri, diğerleri gibi ekonomik işleri yürütmek için kapitalizm ideolojisinin sistemlerini benimsediler. Bilmiyorlar ya da bilmek istemiyorlar, İslam’a göre petrol ve gaz kamu mülkiyetidir, devletin tasarrufta bulunması caiz olmaz. İnsanların erişmesine ve faydalanmasına imkân vermek için sadece denetimini yapar.

İslam hükümlerine göre Müslümanların işlerini güden Raşidi Halife ancak sonsuza dek eski ve yeni sömürgecilerin nüfuzunu ülkeden çıkaracaktır. Müslümanlar, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin gölgesi altında İslam ile hükmetmek koşuşuyla ona imanlarının anlaşmasını, kalplerinin meyvesini vereceklerdir.