19 Nisan’dan bu yana Husiler, 19 Nisan 2018’de suikasta uğrayan Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Salih El Sammad’ı yüceltmeye devam ediyorlar. Peki, bu kişi ne yaptı? Mescidi Aksa gaspçısı Yahudileri ortadan kaldırdı mı? Ya da Müslümanları İslami yönetimin bayrağı altında topladı mı? Müslüman ülkeleri küfre göre yöneten ve devletçiklere bölen Sykes-Picot sınırlarını yok etti mi? Salih El Sammad, hayatında Husilerin birçok putuna yeni bir put olarak eklemlenmek için bütün bu saygıyı hak eden ne gibi işler yaptı ki? Salih El Sammad, 2000’li yılların başında altı günlük Sada savaşına ve 2014’ten bu yana süren savaşa katıldı. Bu savaşta taraflar, düşmanlarına hizmet etmek, ülkeyi bölme projelerini uygulamak ve etkilerini genişletmelerini sağlamak için Müslümanların kanlarını akıttılar. Dahası El Sammad, Allah’ın indirdiğinden başkasıyla yönetime ortak oldu. Barış ve Ortaklık Anlaşması’nda Abdo Rabbo Hadi’nin danışmanlık görevini üstlendi. Ardından Yüksek Siyasi Konseyin kurulmasında Genel Halk Kongresinin ortağı oldu. Ölümüne kadar kuruluşundan bu yana Genel Halk Kongresi Partisinin genel başkanlığını yaptı. Laik sivil devlette somutlaşan modern bir devlet kurulması çağrısında bulundu. Yemen’e gelmesi için Birleşmiş Milletler, uluslararası kuruluşlar, Dünya Bankası ve IMF programlarına el uzattı. Kredi için yalvardı. Etkilerini genişletmelerini, ekonomi yoluyla ülkenin kolonileştirilmesini sağladı. Verilen kredilerden sadece kreditörler yararlanacaktır. Rejim krediler yüzünden iflas edecek, faizi şöyle dursun aslını bile ödeyemeyecektir. Sonra alınan borçları ödemek için, Yemen ekonomisinin bel kemiği olan elektrik, sular, yollar, rafineriler ve petrol sahaları gibi kuruluşlar özelleştirme yoluyla satılacaktır. Nitekim Dünya Bankası ve IMF, Ekvator, Kolombiya, Bolivya, Peru, Panama gibi Latin Amerika ülkelerinde böyle yapmıştır.

Kimse neden Ali Saleh suikastından beş ay sonra Salih El Sammad’ın suikasta uğradığını sormuyor? Yoksa Salih El Sammad suikastı, ajanı Salih’i öldüren ABD’ye İngiltere’nin bir misillemesi mi? Dört yıldır bölük bölük El Sammad’ın kabrini ziyaret ediyor, ölüm yıldönümünü anıyor, gerçek katillerin özgürce dolaşmasını sağlıyorsunuz!

Husiler, Yemen’deki Müslümanları yönetmede öncekilerin çizgisini sürdürüyorlar. Yöneticilerin işlerini gütme ihmalkârlığından insanları oyalıyorlar, muhasebeden alıkoyuyorlar. Hepsi de, kişileri hak ettiğinden daha fazla yüceltenlerin milim milim ayak izini takip ediyor.

İslam’da her söz ve eylemin teşri kaynaklarından bir kanıtı olur. Biz Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sahabesinden razıyız, çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ onlardan razıdır. Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:

رَّضِيَ اللّهُ عَنْهُمْ وَرَضُواْ عَنْهُ “Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır.”^{[Beyyine 8]} Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de onlardan övgüyle bahsetmiştir.

لَوْ وُزِنَ إِيمَانُ أَبِي بَكْرٍ مَعَ إِيمَانِ جَمِيعِ الْخَلْقِ لَرَجَحَ إِيمَانُ أَبِي بَكْرٍ “Ebubekir’in imanı, bütün müminlerin imanlarının hepsi ile tartılsa, Ebubekir’in imanı ağır gelir.”Onunu cennetle müjdeledi, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den sonra Raşidi Halifeler döneminde cennetle müjdelenen sahabeler olarak anıldılar. Yemen yöneticileri de diğer Müslüman yöneticiler gibi değersizdir, gelip gidiyorlar. İslam ülkesinin yarası, halen kanıyor, iyileşmemiştir. Bu yöneticiler övgüye mazhar olmuşlar, haklarında şiirler ve kasideler yazılmış, hayatları yalanlarla örülmüştür. Raşidi Hilafet Devleti, Yemen ve tüm Müslümanların emel ve umududur. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”