Russia Today sitesi, 24 Haziran 2021’de ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking’in “ABD onları meşru bir aktör olarak tanıyor” açıklamasını yayımladı. Açıklamanın ardından ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter’de paylaşım yapmak zorunda kaldı. Paylaşımında, “ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking’in Husiler ve Yemen’deki çatışma hakkındaki son açıklamalarına ilişkin bazı yanlış medya haberlerine tanık olduk. ABD, uluslararası toplumun geri kalanı gibi, Yemen hükümetini tanıyor. Yemen’de uluslararası toplum tarafından tanınan tek meşru hükümettir.”dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı, paylaşımında ABD Özel Temsilcisinin “Husilerin Yemen’de toprakları ve insanları kontrol ediyor” açıklamasına destek verdiğini ekledi. Ayrıca Lenderking, “Hiç kimse onları dışlayamaz ve sadece hüsnükuruntu yoluyla çatışmadan çıkılmaz. Bu yüzden sahada var olan gerçeklerle ilgilenelim.” dedi.

Belli ki ABD Dışişleri Bakanlığı, Lenderking’in açık ve net olan, daha fazla açıklığa ihtiyaç duymayan ifadelerini örtbas etmek istedi. Yedi yıldır Husiler -silah gücüyle Sana’ya girdiklerinden bu yana- Yemen yönetimine ya da bir kısmına yasallık kazandıracak birilerini bekliyorlardı. Yasallığı Amerika’dan başka kim kazandırabilir? Sana’ya girmeleri için Cemal bin Ömer’i gönderen, Abdo Rabbo Hadi ve arkasındakilere rağmen Barış ve Ortaklık Anlaşması imzalatan Amerika değil midir?

ABD Başkanı Biden’ın seçim kampanyasında, Beyaz Saray’ın Yemen savaşını durdurma arzusuyla ilgili yaptığı açıklamalar, ete kemiğe büründü. Özel Temsilci Lenderking’in Umman’daki gayreti, bunun göstergesidir. Necd ve Hicaz yöneticileri, Husiler ve diğer yöneticiler, ABD’nin Yemen savaşını sona erdirme girişimini memnuniyetle karşıladılar. Öte yandan Husi yandaşları, “ABD’ye ölüm” sloganının şaşkınlığı içerisindeler. Bunun göz boyamak için olduğunun farkında değiller. Kaldı ki otuz yıllık teranenin ardından bu slogan Tahran sokaklardan bile silinmiştir.

İnsanlar ilk anda Hizb-ut Tahrir’in söylemlerini tuhaf karşılamışlardı. Hizb, “Husilerin Amerika yanlısı olduğunu, Yemen’deki İngiliz ajanı Ali Salih’i ortadan kaldırmak, Yemen’deki etkisini yok etmek ve ajanı Husiler üzerinden kendi etkisini yerleştirmek için Amerika’nın onları yönetime getirdiğini ve arkalarında ABD’nin olduğunu” söylemişti. Hizb-ut Tahrir, Yemen’deki uluslararası çatışmanın eski sömürgeci İngiltere ile yeni sömürgeci Amerika ve çatışmanın yerel tarafları arasında gerçekleştiği konusunda defalarca uyardı. İman ve hikmet halkı için Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurma çalışmasıyla bu acı çatışmanın tehlikesinden kurtuluş keyfiyetini belirledi. Uluslararası sömürgecilik çatışmasından tek kurtuluş yolu Hilafettir. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”^[Ahmed]