Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, 24.05.2012 Perşembe sabahı, birçok gazeteci ve uydu kanallarından olan medyacıların katıldığı "Amerika'nın Yemen'deki Çalışmalarına Karşı Hizb-ut Tahrir'in Tutumu" başlıklı bir basın konferansı düzenlemiştir. Nitekim konferans, saat ondan sonra Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Şefik Hamîs'in yapmış olduğu birkaç dakikalık konferans açılış konuşmasıyla başlamış ve konuşmada, en belirgin bir olayı da sunmuştur ki oda; 21.05.2012 Pazartesi günü meydana gelen, yaklaşık yüz askerin ölmesine ve diğer üç yüze yakın kişinin de yaralanmasına yol açan Sebin Meydanı patlamasıdır. Bu kanlı patlama, Afganistan, Pakistan ve Irak'ta meydana gelen ve arkasında Amerika'nın olduğu patlamaları anımsatmaktadır. Zira özellikle Avrupalıların, şayet Yemen şehirlerinde patlamalar görülürse Yemen'i terk edecekleri şeklindeki açıklamalarının ardında bu trajik patlamadan en çok istifade eden bizzat Amerika'dır. Ayrıca şiddet eylemlerinin Yemen'e taşınması, hedeflerini gerçekleştirmek ve İslam'ı, bizzat Müslümanların gözünde çarpıtmayı bir kenara bırak İslam'ı öğrenmeyi arzulayan Batı'daki insanların gözünde de çarpıtmak amacıyla yerel çevreleri kullanan Batılı ülkelerin çatışmasının doğal bir sonucudur. Bunun yanı sıra Sebin Meydanı patlaması, Amerika'nın Yemen'e açtığı ve el-Kaide mensuplarını takip etmek için insansız uçakların saldırılarıyla başlayan savaşa karşı çıkan Amerikan kamuoyunu ikna etmeye dönük yeterli gerekçeler oluşturmaktır. Ayrıca Amerika, hızla yeniden yapılandırılması yoluyla Yemen'deki orduya egemen olmaya çalışmaktadır. Bunun yanı sıra konferans Yemen'in evlatlarına, Amerika'nın ülkelerine girmesine ve ordularına egemen olmasına yol açan Müslümanların hatalarının farkında olup ders çıkarmaları çağrısında bulunmuştur.

Konferans, Anad hava üssüne 300 asker gönderilmesi, Amerikan Merkezi Haber Alma Ajansı [CIA]'nın Yemen'deki insansız uçakların saldırılarının hızını artırmaya çalışması, Yemen ordusunun yeniden yapılandırılmasına dönük çalışması, Yemen topraklarında Amerikan istihbarat birliklerinin inşa edilmesine dönük planlar ve aynı şekilde el-Kaide ile savaşmak için gözlerden uzak bir şekilde Yemen'e bağlı Kızıldeniz adalarının birinde bir askerî üssün inşa edilmesine yönelik çalışması gibi Amerika'nın geçen üç ay boyunca Yemen'deki çalışmalarını sunmuştur.

Basın konferansı, medya, sağlık, vakıflar, eğitim öğretim, gençlik ve spor ve yükseköğretim gibi altı bakanlığa uzanan Yemen'deki Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı [USAID]'ın çalışmaları ve Dünya Bankası ve İMF'nin Amerikan yönetimine hizmet amacıyla Yemen ekonomisine tutunmak için oynadıkları rolleri üzerinde de durmuştur.

Ayrıca konferans, Ali Salih'in Amerikalıların Yemen'deki insanları katletmesine izin vermesine, Amerikalıların, hakkında "Amerikan operasyonlarını onaylamada selefine göre daha istekli olduğunu kanıtlamıştır" dedikleri Ali Salih'in halefi Hâdi'ye övgüler yağdırmalarının yanı sıra uzlaşı hükümeti başkanının, insansız uçakların Yemen'deki insanları katletmeye dönük saldırılarına sessiz kalmasına da değinmiştir.

Konferans, 23.05.2012 Çarşamba günü düzenlenen Yemen'in Dostları konferansını sunmakla yetinmemiş buna, 2006 yılında İngiltere'nin başkenti Londra'daki Bağışçıların Yemen Konferansı'nın bir uzantısı ve Yemen ekonomisinin çöküşü ve üzerinde bırakacağı kötü etkisi hususunda korkutmak yoluyla Körfez'in Yemen'in fon sağlayıcısı kılınması olarak itibar etmiştir. Ayrıca Yemen'in, İngiliz kisvesi altında kalmasını desteklemek için Riyad'ın sunduklarını hatırlatmasının yanı sıra Yemen'in Dostları Konferansı'na sağlanan fonları, yöneticilerinin Yemen'in servetlerinin yağmalanması ve paralarının kendileri ile Batılı ülkeler arasında dağıtılması hususundaki cürümlerine sessiz kalmaları için Yemen halkına dönük bir rüşvetten ibaret olarak görmüştür.

Dahası konferans, Amerika'nın Haçlı savaşı, terörizme karşı savaş ve el-Kaide'ye karşı savaş gibi lafızlarla oynamasının bir fayda sağlamayacağını, çünkü sonuçta bunların hepsinin İslam'a ve Müslümanlara karşı bir savaş olduğunu hatırlatmayı da unutmamıştır.

Konferans, 1953 yılında kurulan Hizb-ut Tahrir'in, İslamî Hilafet Devleti'ni kurmak için Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in metodunu takip ederek Hilafet Devleti'ni kurmak yoluyla İslamî hayatı yeniden başlatmak için çalışması ve Müslümanların bu hedefin gerçekleşmesi için onunla birlikte hareket etmesiyle ilgili konuşmayla son bulmuştur. Konuşmada; Amerikan planlarının kaldırılıp atılması, sömürgeci İngiltere'nin boyunduruğundan kurtulunması ve hayatta taşınması ve icat edilmesi için çalışılanın Batı ideolojisi yerine yeniden İslam ideolojisi olması amacıyla Yemen siyasetçilerine de seslenilmiştir.

Gazetecilerin ve uydu kanallarından olan medyacıların sorularının cevaplanmasının ardından Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayet Merkezî Temas Lecnesi Başkanı Mühendis Nasır Lehbî, konferansın kapanış açıklamasını okumuştur ki buda aşağıdaki noktaları kapsamaktadır:

1-Hizb-ut Tahrir, daveti taşımanın ve İslamî Devleti kurmanın, şiddet ve silah kullanarak olmayacağını, sadece şu üç merhaleden oluşan Resul [Sallalllahu Aleyhi ve Alâ Âlihi ve Sellem]'in metoduna göre olacağını vurgular ki üç merhale şunlardır: (Mümin ve muhlis bir kitle ortaya çıkarmak. Fikrî çatışma ve siyasî mücadele yoluyla toplumla kaynaşmak. Hilafet Devleti'nin irtikaz noktası olacak bir yerde yönetimi teslim etmesi için güç ve kuvvet ehlinden nusret talep etmek.)

2- Hizb-ut Tahrir, ister Sada ve Ebyan savaşları olsun ister meydanlarda veya Arhab ve Nehim'de öldürülenler olsun ister siyasî komplolar neticesinde öldürülenler olsun isterse de en sonuncusu iğrenç Sebin cürümünde olduğu gibi askerlerin öldürülmesi olsun Yemen ülkesinde Müslümanlar arasındaki her türlü savaş ve öldürmeleri kınar.

3- Hâdi rejiminin, sözde terörizmle savaşında Amerika ile işbirliğini durdurması gerektiği gibi Amerika'nın insansız uçaklarla Yemen'in Müslüman evlatlarını öldürmesine izin verenlerin yargılanmasını talep ederiz. Çünkü bu, egemenliği çiğnemek ve yargı sınırları dışında öldürmektir.

4- Silahlı cemaatlerle diyalog siyasetinin takip edilmesi, aslında iki Müslümanın kılıçlarıyla değil akıllarıyla karşı karşıya gelmesi şeklinde olması.

5- Hizb-ut Tahrir, bağışçı konferanslar yada sözde "Yemen'in dostları" -ki onlar Yemen'in düşmanlarıdır- yolunda dilencilik yapmayı durdurmaya çağırır. Çünkü bu konferanslar, sömürgeciliğin araçları olup tehlikeleri de büyüktür. Zira bu, sömürgeciliğe ve zorbalığa karşı sessiz kalmaları için Yemen halkına dönük bir rüşvet olmasının yanı sıra aslında Batı'nın kaç yüz milyarlarca dolar olduğunu bildiği bağışçı bankalardaki fasit yetkililerin bütçe açıklarını örtmek içindir.

6- Hizb-ut Tahrir, tüm siyasî çalışma yapan çevreleri, Amerika ile İngiltere'nin Yemen'in işlerine müdahalede bulunmalarını -ki Yemen halkı, kendisine vesayet edilecek kadar küçük değildir- engellemeye ve Filistin, Irak, Sudan, Pakistan, Afganistan ve diğer yerlerde kara tarihleriyle bilinen bu sömürgeci devletlerle muamelede bulunmamaya çağırır.

7- Hizb-ut Tahrir, tüm Yemen halkını, kapitalizmi, laikliği ve cumhuriyet, demokrasi, federalizm ve benzerleri gibi olan tüm beşeri yönetim sistemlerini kaldırıp atmaya ve İslam'a sımsıkı sarılarak tüm ekonomik sorunların yanı sıra diğer toplumsal sorunları da çözecek olan İslamî Hilafet'i kurmak için çalışmaya çağırır.