Başkent Sana ve Husilerin kontrolündeki diğer bazı illerde Uluslararası Kudüs Günü münasebetiyle Ramazan ayının son Cuma’sı gösteriler düzenlendi. Bu gösterilerde yapılan konuşmalarda, Yemen halkının Filistin halkını desteklediği ve desteklemeye devam edeceği belirtildi. Kutsal yerlerin savunulması ve gaspçı Siyonist işgal güçleriyle mücadelede Filistin direniş hareketlerinin desteklenmesi gerektiği kaydedildi.

Buna göre aşağıdaki açıklamayı yapmak kaçınılmaz oluyor:

1- Halkını katlettikten, yerlerinden edip tahliye ettikten sonra Yahudilerin Filistin işgali, Hilafet yıkıldıktan sonra ümmetin maruz kaldığı en büyük felaketlerden biri. Zayıflığına rağmen Hilafet, Osmanlı Devletinin sonlarında küresel Siyonizm ve arkasındaki kâfir Batının Filistin’i işgal etme planlarına karşı aşılmaz bir set gibi durmuştu. Filistin meselesi genelde İslam ülkelerini özelde ise kafirlerin başını ağrıttı. 1920’Lerde Yahudi çetelerin İngiliz ve Fransızların desteğiyle Filistin’e girişinden günümüze kadar gazeteler veya radyolar hep bu meseleye işlemişlerdir. Filistin meselesi hakkındaki açıklamalar, konferanslar, yürüyüşler kısır döngüden öteye geçmemiştir.

2- Filistin meselesi, bütün Müslümanların meselesidir. Sömürgeci kâfirler Filistin’i gasp etti. Filistin’i Raşit Halife Ömer İbnu’l-Hattab fethetmiş ve Selahaddin Eyyubi de Haçlılardan kurtarmıştır. Bugün de Yahudilerin pisliğinden kurtarılmayı bekliyor.

3- Müslümanlar, Filistin’i geri almalı. Dolayısıyla çözümünü bilmeli, İslam ile doğru ve köklü bir çözüm ile çözmelidir. Çözüm, cihat sancağını dalgalandıran ve Yahudilerin kalelerini yıkan İslam ordusunda saklı. Sloganlar, konferanslar, mitingler, Müslümanlardan para toplamak için cami önlerinde dikilmek, Filistin’i kurtarmaz. Şu net ve iyi bilinmeli ki, Filistin sorunu İslami bir sorundur, çözüm için referans da Rabbimizin Şeriatıdır, bunun dışındaki her şey yanlıştır. Allah yolunda cihat ile Filistin’i kurtarmak İslam ümmetinin, özellikle orduların görevi. Ebu Mazin ve Müslüman ülkelerdeki zararlı rejimlerin yöneticileri liderliğinde normalleşme ve boş müzakereler ile Filistin kurtarılamaz.

4- Müslümanlara Kudüs Günü’nü hatırlatmak için yürüyüşler yapma çağrısı, İran ve yandaşlarının bir fikri. Dünya Kudüs Günü için yürüyüş çağrısından bu yana Yahudilere tek bir füze bile atıldığına tanık olmadık! Kendilerine direniş ekseni diyenlerin böyle bir eylemde bulunmaması gerçekten çok ilginç. Yaptıkları tüm eylemler, gözleri boyamaktan öteye geçmiyor. Genel olarak ümmet, özel olarak Filistin halkı sloganlara tok. Yahudilere Şeytanın fısıltılarını unutturacak bir eylem görmek istiyoruz.

5- Filistin sorunu, önceki ve şimdiki tüm yöneticileri deşifre etti, maskelerini düşürdü. Sadece Filistin’i satmakla kalmadılar, Yahudilerle normalleşmek için koştular. Körfez’deki aptal yöneticiler, normalleşmek için Yahudilerin eteklerini öpüyorlar. Onun için Müslüman ülkelerdeki tüm yöneticiler ortadan kaldırılmalı, yerlerine Müslümanları bir araya getiren, tek ordusu ve tek imamıyla İslam’ın özünü koruyan bir İslam Devleti kurulmalıdır. Öncelikli görevi, Müslüman ülkelerden koparılanları geri almak olmalıdır. Filistin’i İslam’ın otoritesine döndürmek farz olduğuna göre öyleyse İslam Devletinin kurulması için çalışmak kaçınılmazdır. Çünkü şeri kaideye göre “Vacibin kendisiyle tamamlandığı şey de vaciptir.” Dolayısıyla bugün Müslümanlar ve İslami hareketlerin yapması gereken, bu yöneticileri ortadan kaldırmak ve Müslümanların halifesini atamak için son surat ve enerjiyle çalışmaktır. Halife, Allah’ın indirdiğiyle hükmedecek ve Allah’a göre yeryüzünün en zelil halkı olan Yahudilerin aşağılamasından Müslümanları kurtaracaktır. İşte Hizb-ut Tahrir sizi buna davet ediyor.

6- Uluslararası güçler, -Filistin meselesi de dâhil olmak üzere- ümmetin meselelerini manipüle etmekte, menfaat ve nüfuz çatışmaları kapsamında aralarında itişip kakışmaktadırlar. Allah’ın izniyle Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin gölgesinde bu yakında sona erecektir. Hilafetin zamanı gelmiş, şafağı ufukta belirmiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ  “Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” ^{[Yusuf 21]}