Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu, tüm İslam ümmetinin ve başta Hizb-ut Tahrir emiri olmak üzere davet yüklenici gençlerin en içten dilekleriyle İydü’l Edha’sını kutlar ve bu mübarek günlerde yapılan ibadetleri, itaatleri ve Salih amelleri kabul etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz eder.

Ey Müslümanlar! Hacılar, her yıl hac ibadetlerini eda etmek için Beytüllah’a giderler. Haçta ibadet, duygu, hal ve amaç birliği tecelli eder. Bu sahne, Müslüman düşmanı kâfir ülkeleri ve uşakları Müslümanların yöneticilerini dehşete düşürüp korkutuyor. O mübarek beldede bölgeselcilik, ırkçılık veya renk, cinsiyet, sınıf veya sınır ayrımı yoktur. Rableri, dinleri, kıbleleri, ümmetleri ve gayeleri birdir.

İslam ümmeti tek bir ümmettir, dini birdir, itikadı birdir, Rabbi birdir, Peygamberi birdir. Tek eksik, devlettir, tek bir bayrak altında tek bir yöneticidir. Her hac mevsiminde Müslümanlar: Hac ve şiarlarındaki bu muhteşem birlik ve bütünlük, neden siyasi bir birlikteliğe dönüşmüyor? diye sorarlar. Müslümanlar yaklaşık on dört asır boyunca bu siyasi birliktelik altında yaşamışlardır. Bugün binlerce kez işgale ve milyonlarca kez yapay sınırlara lanet okuyorlar. Bu sınırlar onlara kahrolası Sykes-Picot anlaşmasını hatırlatıyor. Sömürgeci kafir Müslümanların devletini, bugün devletçikler veya krallıklar ve şeyhlikler olarak bilinen devletlere bölmüştür. Müslümanlar İslam ülkeleri arasında serbestçe hareket edecekleri ve Müminlerin Emiri liderliğinde hac yapacakları günü dört gözle bekliyorlar.

Hac, bir ibadettir ve İslam’ın beş şartından biridir. Ancak rejimlerin ve başındakilerin yozlaşması nedeniyle bu ibadet ticarete dönüşmüştür. Hac masraflar her yıl korkunç bir şekilde artıyor. Karamsarlık ve ikilem haline gelen masraflar, herkesi endişelendiriyor, özellikle de bu büyük ibadeti eda etmek isteyen dar gelirlileri. Bunlar, büyük zorluklarla para biriktiriyorlar ve hatta hac ücretini ödeyebilmek için sahip oldukları bazı malları bile satıyorlar. Bu nedenle tekelcilere ve yolsuzluğa karşı ciddi bir duruş sergilemek gerekiyor. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti, bu açgözlülük ve tekelciliği çözecektir. Hilafet Allah’ın hadlerini uygulayacak, para toplamak için değil Allah’a itaat için Allah’ın ibadetlerini yerine getirecektir.

İslam ümmeti olağandışı koşullarda bayrama kavuşuyor. İslam yönetimi altında mutlu bir hayat süren Yemen, Allah’ın haramlarına değer vermeyen, Allah’ın indirdiklerine göre değil, düşmanlarının dayattığı laik cumhuriyet sistemine göre yöneten ajan yöneticiler nedeniyle bugün sabah akşam sefil bir yaşam sürmektedir. Ümmeti çepeçevre kuşatan ve perişan eden bu felaket ve bunalımlardan kurtulmanın tek yolu, Raşidi Hilâfet Devleti altında İslam’ı hâkim kılmak için çalışmaktır. Hilafet ümmetin birliğini sağlayacak ve İslam yönetimini ikame edecektir. Hizb-ut Tahrir olarak biz, İslam ümmetini farzların tacı olan bu büyük farzı yerine getirmek için bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Allah’ın rızasını arzulayan bilinçli liderler, subaylar, etkili kişiler ve bu ümmetin her bir bireyi, uygulama sahasına koysun diye İnşallah yakında kurulacak olan bu devlet için hazırladığımız anayasa taslağını kamuoyuna sunuyoruz.

https://www.hizb-ut-tahrir.info/ar/index.php/resources/hizb-resources/21203.html

Allah’ım, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet zafer ve kurtuluşunu hızlandır.