Batı vesayeti altında ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin katılımıyla Yemen'deki siyasi güçler arasındaki Ulusal Diyalog Konferansı sona erdi. Ulusal Diyalog Konferansı, Yemen'deki siyasi çözümün sponsoru Güvenlik Konseyi'nin daimi üye devletleri ve Körfez İşbirliği Konseyi temsilcilerinin katıldığı kapanış töreniyle tarihin sayfalarındaki yerini aldı. Konferansa çok büyük paralar harcandı. Yaralı halkın yaraları etrafında dans edildi. Yemen'in en yoksul ve çok kutlama yapan ülke olması ne tuhaf!

Ulusal Diyalog Konferansının sonuçları, hemen öldüren bir zehirdir. Bu öldürücü zehirden, sadece Batı Hadâratı'na bezenmiş, sahte parlaklıklara kanan, akide ve fikirlerinden kaynaklanan çözümlere hasmane içinde yaşayan meftunlar içer. Ecnebiye sonsuz itaat ettikleri ve itaat etmek için canla başla çalıştıklarından dolayı aydınlık ve nuru göremiyorlar. Ulusal Diyalog sonuçları içinde İslam ve Şeriat sözüne yer vermediler. Ancak insanların gözlerini boyamak ve İslam kelimesinin zikredilmesi ile yetinen, sloganlar atan, tekbirler getiren sığ düşünenleri aldatmak için İslam kelimesine kısaca vurgu yapıldı.

Ulusal Diyalog sonuçları, İslam akidesi temeline dayalı değildir. Aksine İslam ile bağı olan her şeye karşı bir devrimdir. Bunun yerine bu sonuçlar, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın insanoğlu için razı olduğu dosdoğru din temelinde kalkınma özlemi çeken bu halkın isteklerini ifade etmemektedir. Aksine Ulusal Diyalogcular dünyaya halkın devriminin dinlerine karşı bir devrim olduğunun mesajını verdiler. Çünkü Yemen halkının ve diğer İslami ülkelerdeki Müslümanların sefaletinin nedeni olarak dinleri görülüyor. Oysa bu Batı meftunları, Müslümanların içine düştükleri bu çöküntünün nedeninin dinlerinden uzaklaşmaları ve dinin hükümlerinin tüm hayat işlerinin düzenlenmesinden uzaklaştırılması olduğunu biliyorlar.

Biz bu Konferans kararlarını, madde madde çürütecek değiliz. İslam, ölçü kılınarak bu konferans kararları değerlendirildiğinde onların tutarsız ve çürük olduğu görülür. Bu kararların temeli, Şeriat değildir. Aksine dayandıkları temel, orta çözümdür. Yani dini hayattan ayırmak temeline dayalıdır. Bu çok da garip değildir! Zira Yemen halkı ve dünya âlem biliyor ki Ulusal Diyalog Konferansının sponsoru Batılı ülkeler, halkların kanını emen sömürgecilik, aldatma ve entrika ile kendi halklarının işlerini bile gütmekten acizdirler. Çeşitli şekillerdeki bu sömürgecilik, Allah'ın zenginlikler bahşettiği İslami ülkelerdeki, özellikle Yemen'deki çıkarlarından korktular. Bundan dolayı Yemen halkı, iki seçenek ile tehdit ediliyor, ya diyalog ya da iç savaş. Bundan amaç, kapitalist sistemin kökünü kazımak ve Raşidi Hilafet altında İslami sistemi kurmak ile ilgili doğru çözüm konusunda insanların dikkatlerini dağıtmaktır.

Batı özellikle de İngiltere, Yemen'de halkın çıkarlarını çiğneyerek kendi çıkarlarını korudu. Çünkü İngiltere'yi halkın çıkarları, sadece ajan yöneticilerini halkların önünde rezil rüsva etmeyecek bir ölçüde ilgilendiriyor. Peki, bu Diyalog kararları karşısında Yemen halkının akidesi nerede? Yine bu kararlar karşısında siyasi ve ekonomik hayatın her yönüne ilişkin o akideden kaynaklanan hayat sistemleri nerede? Birey, toplum ve devlet düzeyinde akidenin etkisi nerede? Helal ve haram ölçekli amellerin ölçüsü nerede? Daha da ötesi toplumu koruyan yüksek idealler nerede? Bu kararlar, kalkınma, ilerleme, iffet ve mükemmelliğe doğru yükselme gibi ilkeleri dikkate alıyor mu?

Biz, Yemen halkına özellikle bu kutlamalar ışığında deriz ki, bu kararlara aldanmayın. Kâfir Batının övgü ve gülümsemeleri sizi uyuşturmasın.

إذا رأيت نيوب (الغرب) بارزة ً *** فلا تظنن أن (الغرب) يبتسم

[Batının] azı dişini görürsen, [Batının] gülümsediğini sanma

Ey Yemen halkı! İmanınız ve hikmetiniz, özrünüz ne olursa olsun dininizde en küçük ödün vermenize razı olmaz. Rabbiniz, yaratıcınız, rızık veren, sizi zengin kılan, dininizin sahibi Allah huzurunda ne gibi özür ileri süreceksiniz. Özrünüz nasıl kabul edilsin ki? Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi şu sözleriyle uyarmadı mı? وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء ثُمَّ لاَ تُنصَرُونَ "Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez." ^{[Hud 113]} فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَن تُصِيبَنَا دَآئِرَةٌ فَعَسَى اللّهُ أَن يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِّنْ عِندِهِ فَيُصْبِحُواْ عَلَى مَا أَسَرُّواْ فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ "İşte kalplerinde bir hastalık bulunanların, "Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye pişman olurlar." ^{[Maide 52]} وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ إِن شَاء إِنَّ اللّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ "Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." ^{[Tevbe 28]}

Ey Yemen halkı! Hizb-ut Tahrir'in muhlis gençlerinin, sizi Batının ve onların uşaklarının desiselerinden sakındırmaktan sesleri kısıldı. Onlar, size alternatif sunuyorlar. Hatta ümmetin yeniden doğuşu ve kalkınması için akidesine dayalı İslam temelli pratik ve realist tek çözüm öneriyorlar. Kabul etmeyecek misiniz? Bilin ki o çözüm dünya ve cennet sakinlerinin razı olduğu Hilafet Devletidir.

Ey Yemen halkı! Sorunların ve durumunuzun düşmanınız tarafından çözüleceğini düşünüyor musunuz? Sakın, bütün dünya sizinledir ballı söylemine aldanmayın. Bu doğru ise o zaman kim size karşıdır. Ülkenizde kaos çıkaran, yöneticilerinizi kontrol eden ve servetlerinizi sömüren kimdir o zaman?

Bu duruma razı olur da İslami hayatı başlatmak için çalışan muhlisler ile çalışmazsanız, o zaman sizi Rabbiniz Allah'ın gazabından sakındırırız. Haydi, dünya ve ahiretin izzetine koşunuz, Allah Subhânehu ve Teâlâ sizinledir. Çalışmalarınızı asla boşa çıkarmayacaktır.

Bilin ki Batı parasını ancak Allah yolundan alıkoymak için harcar. Kaşıkla veriyorsa, kepçe ile almak içindir. Ekonomik kriz batağına saplanmışken, hatta entelektüel, politik ve ekonomik olarak tükenmişken size neden para verdiğini hiç düşündünüz mü? Eğer servetlerinizi peşkeş çeken ajan yöneticilere dayanmamış olsaydı, çoktan yere yığılırdı. Güya hiç olmamış gibi olurdu.

Ayrıca biz, Yemen'deki yöneticileri, siyasi partileri, akademisyenleri, şeyhleri, subayları ve diğer siyasileri, Ulusal Konferans kararlarını derhal çöpe atmadıkları sürece ve Hizb-ut Tahrir'in kurmaya çalıştığı Hilafet Devletinin kurulmasını kucaklayarak Rablerinin rızası ve izzetleri için çalışmadıkları sürece, Allah'ın huzurunda ve ümmetleri karşısında akıbetlerinin çok kötü olacağından sakındırıyoruz. Gururu onları daha da günaha sürüklemesin. O zaman helak olanlardan olurlar. وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا "Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz." ^{[Taha 124]}

Bu bizim size bir bildirimimizdir. Bize düşen ancak tebliğdir. Gün gelecek size dediklerimizi hatırlayacaksınız. Bize gelince, biz işimizde Allah'a dayanıp güveniriz. Allah hükmünü verip vaadini gerçekleştirinceye kadar O'nun yolunda işkencelere katlanır ve rızasını elde etmek için çalışırız. Eğer icabet ederseniz, dünya ve ahiret izzeti sizin olur. Yok, icabet etmezseniz, Allah size alternatif bir kavim getirir, onlar da asla sizin gibi olmazlar. Sizden önce geçen kimselerin sünnetini mi bekliyorsunuz?

Abdul Mümin Ez-Zeylaî
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı