Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, şehir ve kasabalar düzeyinde ülkenin San’a, Aden, Ta’iz, Hadramevt, İbb, Ümran gibi çeşitli illerindeki camilerin imam ve vaizlerine dağıtılan hutbeler aracılığıyla Yemen halkına yönelik bir çağrı başlattı. “Savaşı Durdurmak ve Allah’ın Şeriatını Hakem Kılmak İçin Yemen Halkına Bir Çağrı”başlıklı hutbede Hizb, kan akıtmanın, Müslümanları korkutmak ve kuşatma altına almanın, mezhepçilik ve bölgecilik yapmanın haram olduğunu açıkladı. Ayrıca çatışmanın hakikati ve dürtülerine de dikkat çekti. Çatışmayı nüfuz ve servet üzerinde uluslararası bir çatışma olarak niteleyen Hizb, çatışmanın büyük güçler -Amerika ile İngiltere- arasında yerel ve bölgesel uşaklar üzerinden yürütüldüğünü belirtti. Çeşitli illere dağıtılan hutbede Hizb, hayat ve istikrarı hedef alan, kutsallar ve onuru heder eden cürümleri durdurmak için Yemen halkını çalışmaya davet etti. Zalimlere engel olmak, çatışmanın taraflarına baskı yapmak için de gayretleri seferber etmeye çağırdı. Yemen halkını iman ve bilgelik mantığına geri dönmeye, aralarındaki savaşı durdurmaya, anlaşmazlık halinde Allah’ın Şeriatını hakem kılmaya, BM ve şeytani yöneticiler sponsorluğunda dayatılmak istenen Batılı çözümleri bir kenara atmaya davet eden Hizb, bazılarının sandığı gibi görünüşte rahmet olan bu çözümlerin aslında içerik olarak bir azap olduğunu, fitne ve savaşı daha da körüklediğini kaydetti. 

Hizb, dağıtılan hutbede tek doğru çözümün Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için çalışmak olduğunu ifade etti. Hilafet, canları koruyacak, karanlık fitneleri def edecek, güvenlik ve huzur sağlayacaktır. Sefaletten sonra ülke yeniden mesut bahtiyar olacaktır. Batının ülkedeki etkisini kıracak, art niyetli planlarını tarihe gömecektir. Batı, tarumar olmuş ve umutsuz bir şekilde arkasına bakmadan ülkeden çıkıp gidecektir. Dahası yeryüzü ve gökyüzünün Rabbi Yemen halkından razı olacaktır.

Dinine ve ülkesine sevdalı, taşıdığı şeri sorumluluk ve emanetin bilincinde olan pek çok hatip, hutbeden etkilendi. Bağnazlık ve dar çıkar furyasına kapılmayan sıradan insanlar ise hutbeyi fevkalade güzel buldular. Hamd ve övgü Allah’a mahsustur. Çatışmanın hakikatini fark etmeye başlayan Yemen halkı, çatışan tarafların çatışmaya mezhepçilik kisvesi giydirseler de aslında onun uluslararası siyasi bir çatışma olduğunun farkındalar. İktidar, servet ve dünyevi çıkarlar için ülke ve halk ateşe atılıyor. Dinine ve ülkesine sevdalı Yemen halkı, bu çatışma ve savaşların İslam ve Müslümanların yararına olmadığının, aksine sömürgeci kâfirler, savaş tacirleri ve vampirler yararına olduğunun bilincindedir.

Ey Yemen halkı! Çatışmanın tarafları, insanları aldatmak ve demagoji yapmak için din ve dini savunma adına yandaşlarını seferber ettiler. Dar ve bencil çıkarlarını elde ettiklerinde de İslam’a sırt çevirdiklerini, demokratik sivil devlet çığırtkanlığında bulunduklarını görüyoruz. Hâlbuki İslam, külliyen demokratik devletten beridir. Savaş ve savaşan taraflar, dini sloganlarını ne çabuk unutuverdiler. Daha da tuhaf olanı, çatışan tarafların arkasında duran rakip büyük devletler, pastanın paylaşımı konusunda anlaştıklarında, utanmadan hemen talimatlara uyarak ümmetin gözünde dini karalayan düşmanlarını ne tez unutuveriyorlar. Hatta şehit olarak adlandırdıkları ölülerini bile bir anda silip atıyorlar! Ülkeyi sefalet ve felakete sürükleyenler, kâfirlerin yıkıcı projelerinin hastalık ve belanın başı olduğunu ne zaman fark edecekler? Onun için onlar, Allah’tan korkmalı ve Şeriata geri dönmelidirler. Zira ancak o zaman ülke ve halkın başına gelen sorun ve sıkıntılar sona erecektir.

Ey Yemen halkı! İlk ümmet, nasıl ıslah olmuşsa, siz de ancak öyle ıslah olabilirsiniz. Bilin ki ıslahınız, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafette saklıdır. Haydi, Hilafetin öncüleri olan Hizb-ut Tahrir gençleri ile birlikte çalışın. Yarışanlar bu konuda yarışsınlar.

Kalkın dine yardım edin ki Raşidi Hilafeti kuralım,

Hilafet, bize hükmetsin, sıkıntılarımızı alıp götürsün,

Dinimizde çözümler varken susuzluktan ölelim mi?

Hilafetsiz yeryüzü çorak ve kuraktır, Ey Rabbimiz biz kararlıyız,

Bize yardımcı ol ve bizi muvaffak kıl ki istediğin gibi yürüyelim,

Bu bizim duamızdır, Sen ise gönlümüzde olanı iyi bilirsin,

Ey İlahi Sana dua ediyoruz, duamıza icabet et.