25 Ocak 2022’de Radio Liberty, “Din ve Toplum” konulu programında, “Özbekistan’da İslam Devleti hayali kuranların sayısı arttı mı?” sorusunu gündeme taşıdı. Programda radyo, Özbekistan Cumhurbaşkanı Kamu ve Dini Kuruluşlarla İlişkiler Danışmanı Dr. Shazim Minovarov’un “Şeriat ile yönetilen bir İslam Devleti hayali kuranlar” ile ilgili resmi görüşünü öğrenmek istedi. Bu haber, 24 Ocak'ta rost24.uz sitesinde yer aldı.

Cumhurbaşkanı danışmanı kısa açıklamasında, İslam Devleti hayali kuranların sayısı hakkında hiçbir şey söylemedi. Ancak Minovarov açıklamasını şu ifadelerle bitirdi: “Ülkemizde barışı koruyalım!” Program sunucusu konuğuna, “İslam Devleti hayali kuranların nicelik ve niteliği ülkede barışı tehdit edecek düzeye mi geldi?” sorusunu yöneltti. Radio Liberty sunucusu Sarwar Osman, siyaset bilimcisi Kemaleddin Rabimov ile “Din ve Toplum” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu söyleşide, üstü kapalı olarak İslam Devleti hayali kuranların sayısındaki artışın barışı tehdit eder boyuta geldiği itiraf edildi.

Orta Asya’da, özellikle Özbekistan’da bir Müslüman, “Şeriatın uygulanmasıyla ancak sorunlara tatmin edici bir çözüm bulunabilir” dediğinde, hemen yetkililerin şöyle dediklerini biliyoruz: “Afganistan, Suriye ve Irak’taki durumu görmüyor musunuz? Gerçekten huzur ve barışı, yıkım ve enkaz ile değiştirmek mi istiyor musunuz?” Çünkü her türlü zulüm, adaletsizlik, şiddet ve ahlaksızlığı bünyesinde barındıran Batı, saflığın, dürüstlüğün, adaletin, emniyet ve iyiliklerin temeli olan İslam Devletinin, geri kalmışlığın, yıkımın ve ahlaksızlığın kaynağı olduğu propagandasını yapmaktadır! Orduların barbarca bombaladığı ülkeleri, yıkılmış şehirleri, yaşlı ve çocukların parçalanmış cesetlerini örnek olarak gösteriyorlar. Bu yıkımın sebebi olarak Müslümanları gösteriyorlar. Amerika’nın Irak, Suriye ve Afganistan’da işlediği katliam ve terörde ölenler için çocuklarımızın henüz kurumamış gözyaşlarını, Rusların katliamlarından dolayı annelerin çığlıklarını, gaspçı Yahudi varlığının oluk oluk akıttığı kanları, ateist Çinlilerin katliamları yüzünden Uygur Müslümanlarının haykırışlarını herhalde görmüyorlar. Bu katliamları ve korkunç vahşeti işleyen sömürgeci katiller ve zorba yandaşları, bunun Şeriata göre yaşamanın bir sonucu olduğu konusunda feryadı figan ediyorlar! Katiller ve barışın gerçek düşmanları onlar değil mi? Bu yıkımı yapanlar onlar değil mi? Amerika ve Rusya, İslam ülkelerinde kitle imha silahları denemiyor mu ve bu konuda birbirleriyle yarışmıyorlar mı? Kazak katilleri ve Özbek katliamlarına öncülük edenler onlar değil mi? Şüphesiz yüzyılın katilleri, teröristler ve fitnecileri bu sömürgeciler ve ajan tiranlarıdır.

Zorbalar, İslami Devleti hayalinden bile korkuyorlar ve bu normaldir; çünkü kurulduğunda bu zorbaların günü sona erecektir. Şan ve şeref çağrısı yapan ümmetin çocukları, hiçbir şekilde barış için tehdit değildir. Aksine İslam Şeriatına dönüş hayalleri, dünya ve tüm insanlık için aydınlık bir hayat dilemenin ta kendisidir. İslam Şeriatı hayali, bu sömürgeci katillerin harap ettiği ülkelere değil, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in siretine, Ömer’in adaletine, Harun Reşid, Selahaddin ve Ömer İbn Abdülaziz’in dönemine bakmayı gerektirir. Bu sömürgecilerin koyduğu yasalara değil, Kuran ve Sünnete bakmaya çağırıyoruz.

Zalimler, İslam Devletini ve Şeriata göre yaşamayı karalamaya çalışsalar da güneşi balçıkla sıvamayacaklar, İslam Devletinin dönüşünü geciktirmeye çalışsalar da, ne kadar emek ve para harcasalar da, bu amaçlarına ulaşamayacaklardır.

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ “Şüphe yok ki, kâfirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Kâfirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” ^{[Enfal 36]}