Cuma, 07 Ramazan 1446 | 2025/03/07
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu

No: ÖZ-BA-2025-MB-TR-02 H. 4 Ramazan 1446
M. Salı, 04 Mart 2025

Özbekistan Rejimi, Allah’ın Rahmet ve Bereketinin İndiği Ramazan Ayından Korkuyor mu?

İşte, Allah’ın rahmet, bereket, arınma ve İslam ümmeti için bir zafer ayı kıldığı Ramazan ayı geldi. Özbekistanlı Müslümanlar da diğer Müslüman halklar gibi bu mübarek ayı her zamanki gibi sevinç ve coşkuyla karşıladılar; gönüllerini ibadet ve hayır işleriyle doldurmaya hazırlandılar. Ne var ki, Özbekistan rejimi, onların bu ulvi duygularına ortak olmamaktadır. Evet, rejim de Ramazan için özel hazırlıklar yaptı. Ramazan arifesinde ve ilk günlerinde hazırlıklarının kesinlikle iyi niyetli olmadığı anlaşıldı. Örneğin, mübarek aydan çok kısa bir süre önce sanki en yüksek çevrelerden bir an önce kabul edilmesi gerektiği yönünde bir talimat gelmiş gibi ‘devletin dini politikası’ kavramını benimsedi.

Söz konusu belge, İslam ve hükümlerine tamamen aykırıdır, ayrıca içinde yozlaşmış laik ve demokratik fikirler yer almaktadır. Buradaki hedef, özellikle güvenlik birimleri mensupları ve orduda görev yapan askerler başta olmak üzere devlet memurlarının, bu düşüncelerden doğan İslam dışı yasalara sıkı sıkıya uymalarını sağlamaktır. Ramazan ayına girerken bu kötülük kavramının gündeme getirilmesi tesadüf değil. Örneğin, ulusal muhafız personelinin Ramazan’da oruç tutmamaya dair taahhütname imzalamaya zorlandığına dair haberler var ve belirtilen bu yükümlülüklere uyulmaması durumunda ulusal muhafızdan kovulmasına ve terhis edilmesine yol açabileceği belirtiliyor. Aslında, bu gereklilikler uzun süredir mevcuttur. Örneğin, gizli kararnameler ve yazılı olmayan emirler, devlet çalışanlarının iş yerinde namaz kılmasını ve cuma namazına gitmesini yasaklamaktadır. Bu baskı Ramazan ayında daha da yoğunlaşmaktadır.

Bunun yanı sıra Ramazan’a sayılı günler kala yönetim, bağışları ve hayır faaliyetlerini sınırlayan bir yasayı yürürlüğe koydu. Özbekistan Müftüsü Nuriddin Halıknazarov, Müslümanlardan çocuklarını teravih namazına götürmemelerini istedi. Bu talebi ise ikna edici olmayan gerekçelerle açıkladı. Cuma hutbeleri ve teravih namazları her zamanki gibi devam ediyor, ancak içerikleri genellikle Müslümanlara “hilafet”, “cihat” ve “devlet işlerine karışmama” konusunda uyarılarda bulunmak üzerine kuruludur. Ayrıca, hutbelerde bireysel hatalar üzerinde durulmakta, bireylere sabır ve şükür telkin edilmekte ve devlet başkanı ile yöneticilere içten dualar edilmesine çağrıda bulunulmaktadır. Kuşkusuz müftü ve imamların devletin politikalarını böyle örtbas etmelerinin arkasında, devlet içinde bazı İslam karşıtı unsurların olduğu aşikâr. Nitekim 18 yaşın altındaki gençlerin Teravih namazına gitmesini engellemek için camilerin dışında güvenlik personelinin konuşlandırıldığını doğrulayan çeşitli haberler yayınlandı. Okullarda da ailelere, çocuklarını camiye göndermemeleri yönünde talimat verildiği belirtiliyor. Bu tür bir talimatın okul müdürleri ve öğretmenlere üst makamlar tarafından verildiği söyleniyor.

Resmî basın, genellikle bu tür haber ve raporları paylaşmıyor. Ayrıca, bu tür talimatlar gizli kararlar doğrultusunda veriliyor. Müslümanlar arasında yapılan sohbetlerde, Özbek yönetiminin İslam’a karşı politikalarının, Çin’in Uygur Müslümanlarına uyguladığı baskıcı politikalara benzediğini söyleyenler var. Evet, bu yorumun doğru olduğunu söylenebilir. Zira Rusya ve Amerika gibi emperyal güçler, Özbekistan yönetiminin kendi halkının inancına karşı açtığı savaşa perde arkasından destek vermektedir. Mirziyoyev yönetiminin tek düşüncesi, sömürgeci ülkelerin desteğini kazanmak ve iktidarını mümkün olduğunca uzatmaktır. Ramazan’ın kutsiyetini hiçe sayan bu yönetim, kötülüklerinden geri durmak bir yana, bu mübarek ayda zulmünü ve haksızlıklarını daha da artırmaktadır.

Ey Özbekistan Müftüsü ve din âlimleri! Sizi, Gazze ve Batı Şeria’daki mazlum Müslümanlar için bir dua dahi edemeyecek bir halde gördük. Dini bu kadar ucuza satmanızın bir sınırı yok mu? Özbekistan yönetiminin İslam’a aykırı politikalarını daha ne kadar destekleyecek ve Müslümanları bunlara itaat etmeye zorlayacaksınız? Aslında Mübarek Ramazan ayında bile yozlaşmış faaliyetlerinize devam etmeniz, nasihatlere tamamen kulak tıkadığınızı gösteriyor. Afganistan ve Suriye’de yıkılan işbirlikçi rejimlerden hiç mi ders almadınız? Bugün arkasında durduğunuz bu rejim de bir gün rezil bir şekilde yıkılacaktır. O zaman bu mazlum halkla yüzleşmek zorunda kalacaksınız ve ona nasıl ihanet ettiğinizin hesabını vereceksiniz. Ama asıl hesap, Allah’ın huzurunda olacak ve çok daha ağır olacaktır.

Ey Özbekistan rejimi! Madem iyilik yapamıyorsunuz, bari kötülük yapmaktan vazgeçin. Halkınızın bedduasından ve lanetinden korkmuyor musunuz? Rusya gibi azılı düşmanlarımızı memnun etmek için bu kadar mı alçaldınız? Ramazan gibi mübarek bir aya karşı en azından saygılı olun. Bari Ramazan ayında halkınıza eziyet etmekten vazgeçin. Görünen o ki, bu sözler artık sizin için hiçbir anlam ifade etmiyor. O yüzden sizi sert bir şekilde uyarıyoruz! Allah’ın ve müminlerin düşmanlarına hizmet etmenin sonu, hem bu dünyada hem de ahirette rezil rüsvadır.

Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

صِنْفَانِ مِنْ أُمَّتِي إِذَا صَلَحَا صَلَحَ النَّاسُ، وَإِذَا فَسَدَا فَسَدَ النَّاسُ: الأُمَرَاءُ وَالْعُلَمَاءُ “İnsanlardan iki sınıf var ki, onlar düzelirse tüm insanlar düzelir, onlar bozulursa tüm insanlar bozulur: âlimler ve emirler.” Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem doğru söylemiştir. Zira bugün bu iki grup, İslam’ın ve Müslümanların safında değil, bilakis onların düşmanlarının safında yer almaktadır. Müslüman halkımızın bu haksızlığa sessiz kalmaması ve bu gidişata dur demesi gerekiyor. Aksi takdirde, Ramazan ayında Allah’tan rahmet dileklerimizin ve dualarımızın kabul edilmemesi ihtimali var. Huzeyfe bin el-Yeman’ın rivayet ettiği bir hadiste Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

والَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَتَأْمُرُنَّ بالْمَعْرُوفِ، ولَتَنْهَوُنَّ عَنِ المُنْكَرِ، أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّه أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَاباً مِنْهُ، ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلا يُسْتَجابُ لَكُمْ“Nefsim elinde olana yemin derim ki ya marufu emreder, münkerden nehyedersiniz ya da Allah katından size bir ceza gönderir de sonra O’na dua edersiniz ama size icabet edilmez.”

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER