Ümmet, rejimin gelir vergisi yasa tasarısını Bakanlar Kurulu, Temsilciler Meclisi ve Senato yoluyla parlamentodan geçireceğini düşünemedi. Yasa tasarısı Başbakanın istifasına neden olmuştu. Yeni hükümetin kurulmasının ardından ülkedeki ekonomik durumu iyileştirmekten ziyade sömürgeci kafir uşağı IMF’nin direktifleri uyarınca tasarıda bazı kozmetik değişiklikler yapan rejim, gözdağı ve rüşvetle tasarının parlamentodan geçmesini sağladı. Ümmetin bireylerini inim inim inleten bütçe açığını kapamak için yurtdışı borçlanma tavanını yükseltti.

Ürdün halkının yaşadığı ekonomik, siyasal, güvenlik, idari ve hizmetsel krizin nedeni, laik anayasa ve kanunların uygulanması, Allah’ın yönetiminden yüz çevrilmesi, dinin hayattan ayrılması, söz ve eylemleriyle Allah’ın dinine hakaret eden kurum ve kuruluşlara, ahlaksızlık ve rezilliğe izin verilmesidir. Rejim, ümmetin zenginliklerini yağmalayan, İslami hayatın yeniden başlamasına engel olan, “terör”, nefret ve “aşırılık” adı altında İslam ile mücadele eden kafir Batının uşağı ve kuklası olmamış olsaydı bütün bunlar yaşanmazdı.

Ey Müslümanlar!

Gelir vergisi yasa tasarısını iptal etmek ve tasarıyı Temsilciler Meclisi’ne sunan hükümeti devirmek için protestolar yaptınız. Protestoların ardından hükümet istifa etti ama kurulan diğer hükümet, yasa tasarısını onayladı. Bu hükümet, siber suçlar yasa tasarısını meclise sunmayı planlıyor. Öfkenizi hiçe sayan rejim, İslam’ı ve hükümlerini hayat sahasından dışlamak için elinden geleni yapıyor. Bir vadide siz, diğer vadide rejimdir. Bağımlılık, ittifak ve boyunduruk vadisinde. Devasa yeraltı kaynaklarına sahip olmasına rağmen Ürdün’de yolsuzluk artmış ve yaygınlaşmıştır. Ekonomik büyüme dibe vurmuştur. Özlemini çektiğiniz gerçek radikal değişimle sizin aranıza engeller örülmüştür...

Ey Yemen halkı! Ey Ribat halkı!

Allah Muhkem Kitabında şöyle buyuruyor:

فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ“Artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir belânın gelmesinden veya elem dolu bir azaba uğramaktan sakınsınlar.”^{[Nur 63]} Hizb-ut Tahrir olarak biz, halkına yalan söylemeyen bir öncü olacağımıza dair Allah’a söz verdik. Sözleriniz, eylemleriniz ve protestolarınızda Allah ve Rasûl’üne yönelin, İslami kimliğinizden hareket edin. Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafeti kurmak ve İslami temelde rejimi muhasebe etmek amacıyla gerçek değişim için çalışın. Yeniden bu Râşidi ümmetin bir parçası olun. Hayırlı ümmet olmamızın şartı, iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmektir.

وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللهِ حُكْماً لِقَوْمٍ يُوْقِنُونَ  “Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?” ^{[Maide 50]}