Ürdün’deki baskıcı rejimin güçleri, Kurban Bayramı’ndan hemen önce, hem de bu mübarek günlerde, Hizb-ut Tahrir gençlerinden Dr. Salim El Caradat’ı tutukladılar. Bu günlerin saygınlığını ihlal ettiler, oğlunu çaresiz babasına bakmaktan mahrum ettiler. Dr. Salim, hasta babasına bakmaktadır.

Ürdün’deki rejim, Dr. Salim El Caradat’a zulüm yapmaktan bıkmadı. Onu birçok kez tutukladı. Yıllarca hapiste tuttu. En son 2017 yılında üç yıl hapis yattı. Yetmedi, işinden etti. Kuran’ın tefsirinde doktora yapmasına rağmen uzmanlık alanında görev yapmasını engelledi. Bununla da yetinmeyen rejim, bu mübarek günlerde El Caradat’ı tekrar tutukladı, yanlış suçlamalarda bulunmak için onu “Devlet Güvenlik Mahkemesi” ne sevk etti.

Dr. Salim, hakkı haykırmada örnek alınması gereken bir kişidir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

أَفْضَلُ الْجِهَادِ كَلِمَةُ حَقٍّ عِنْدَ سُلْطَانٍ جَائِرٍ “Cihadın en üstünü zalim sultana karşı doğruyu söylemektir”  Dr. Salim’in arkadaşları, şairin şu sözünü sıklıkta okuduğunu bilirler: “Tek bildiğim şey... Zillet bardağından yudumlamak benim gücümde değil.”

Ürdün halkı, Yahudileri yıllar önce Karak kentinden kovduğu onurlu tutumunu unutmaz.

Bu rejimin tek endişesi, bu ülkenin onurlu ve samimi insanlarını tutuklamaktır. Rejim, düzmece suçlamalarla hapse atarak muhalif sesleri susturmaya çalışıyor. İnsanların çıkarlarını gütme, yaşamlarını, eğitimlerini ve sağlıklarını koruma yükümlülüklerinde başarısız olduğu gerçeği aşikâr.

Ürdün rejimi bilsin ki, bu tutuklamalar dava erlerini davetten caydıramaz. Davetleri uğrunda pahalı ve enfes her şeyi feda etmeye hazırlar. Allah Azze ve Celle’nin zaferi gelene dek Allah’ın izniyle hakkı haykırmaya kararlılıkla devam edeceklerdir.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” ^{[Şuara 227]}