Washington Enstitüsü sitesi kendisini şöyle tanımlıyor: “Washington Enstitüsü, Orta Doğu’daki Amerikan çıkarlarına ilişkin dengeli ve gerçekçi bir anlayış geliştirmeyi ve bu çıkarları güvence altına alan politikalar üretmeyi amaçlamaktadır.” Amerikan çıkarlarının güvence altına alınması, dünyada birinci devlet konumunu korumayı gerektirir. Amerikalılar siyasi manevralarla, askeri operasyonlarla, askeri ve ekonomik üstünlükle, zenginliklerin yağmalanmasıyla, doğrudan ya da ajan yöneticiler ve kuklalarla dünyadaki hegemonyalarını korumaktadırlar. Genel olarak Batı, özel olarak Amerika gibi büyük sömürgeci ülkelerdeki bu kurumlar ve düşünce ve siyaset merkezlerinin amaçları belki de budur.

Ürdün’deki Washington Enstitüsü’nün direktifiyle bölgesel bağımsız bir şirketin Mart ve Nisan aylarında yaptığı ve 9 Haziran 2023 tarihinde yayınlanan bir ankete göre, Ürdünlüler Yahudi varlığından şiddetle nefret etmektedirler. Ankette bazı veriler ve çarpık yorumlar da yer almaktadır, yanıltıcı siyasi çıkarlar elde etmek isteyenlerin yaklaşımını sergilediği için analizin yazarının açıklamalarına yer verilmemiş, anket sonuçları tam yayınlanmamıştır.

Başta Ürdün olmak üzere Müslüman ülkelerdeki insanların entelektüel ve duygusal yönelimlerine önem veren açgözlü sömürgeci ülkelerdeki bu kamuoyu yoklamaları, önceden belirli ve arzu edilen sonuçlar elde etmek için tasarlanırlar. Gerçek amaçları, insanların bir konu hakkındaki görüşlerini öğrenmek değil, aksine karar yapıcıyı etkileyen sonuçları yayınlamaktır. Bu kamuoyu yoklamaları aydınlanmak için değil, dayanak ve yanıltmak içindir. Anketteki taraflı veya önyargılı sorular bunu göstermektedir. Yanıt seçenekleri, sözde anketlerin belirli bir yanıta ulaşmasına yardımcı olmak için tasarlanmışlardır. İşin garibi bu anketler, periyodik olarak rejim ve aygıtının gözü önünde gerçekleşmekte, devletin egemenliğini ihlal etmektedirler. İstatistiksel bilgilerin toplanmasının, resmi izin olmaksızın yerel olarak yasak olduğu biliniyor.

Washington Enstitüsü’nün sitesindeki anket sonuçlarına göre, her yaş grubundan Ürdünlülerin yer aldığı ankette büyük bir çoğunluk (yüzde 84), ekonomilerine katkı sağlasa bile Yahudi varlığına ait şirketlerle iş sözleşmeleri yapılmasına, hatta zor şartlar altında bile Yahudi varlığından insani yardım alınmasına karşı çıkmıştır. Görünüşe göre bu anket sonucu, ABD yönetimi açısından önem arz etmektedir. Zira ABD, Ürdün rejimi ile Yahudi varlığı arasında “suya karşılık elektrik” anlaşması ile ilgili temasların devam etmesini istiyor. Bu yıl sonunda nihai anlaşmaya varılması hedefleniyor. Bu ayın başlarında Joe Biden yönetiminde iklim dosyasından sorumlu ve anlaşmanın vaftiz babası John Kerry, ABD’nin Yahudi varlığındaki büyükelçisi Thomas Naides’in katılımıyla bir anlaşmaya varmak üzere Enerji ve Altyapı Bakanı Yisrael Katz ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bilindiği gibi Ürdünlülerin ezici çoğunluğu, Yahudi varlığını düşman olarak görüyor ve ekonomik kayıp anlamına gelse bile ilk haliyle (niyet beyanı) anlaşmanın imzalanmasını prensip olarak reddetmiştir.

Ankette Ürdün’ün büyük ülkelerle özellikle Amerika ve Rusya ile ilişkisiyle ilgili soruya, birbirine yakın cevaplar verildi. Deneklerin yüzde 24’ü Washington’un dost bir ülke olduğunu söylerken, yüzde 22’si Moskova için aynı şeyi söylemiştir. Anketörün bu okuması tersten okunmalıdır. Zira Ürdünlülerin %76’sının Amerika’yı ne dost ne de düşman ülke olarak görmediği söylenebilir, çünkü sorunun ne şekilde sorulduğunu bilmiyoruz. Önceki diğer uluslararası kamuoyu yoklamaları da buna işaret etmektedir. Bölgedeki barışçıl istikrarı etkileyen düşman ülkelerin kimler olduğu nettir. İlişkilerini dostluk ve stratejik ortaklık olarak tanımlayan Ürdün rejimi ve Amerikan yönetiminin aksine Ürdün kamuoyu Amerika’yı düşman ülke olarak görmektedir.

İslam, büyük ülkeleri rahatsız etmektedir, istihbarat servisleri ve stratejik güvenlik merkezleri, hayat memat meselesi için çalışan samimi ve politik uyanık kişileri yakından takip etmektedirler. Samimi çalışanlar, İslam ümmetinin yönelimini baltalamak, onu kalkınma projesinden uzaklaştırmak, İslam inancı ve şeri hükümlerine ilişkin fikirleri çarpıtmak, bu fikri gençlerin zihninden söküp atmak ve onları her şekilde caydırmak için sömürgeci kâfirlerin kurdukları kumpaslara karşı dikkatlidirler. Anketin bu konudaki sonucundan ve ilgili sorudan hayal kırıklığı yaşanmıştır.

Ürdünlülere “İslam’ı daha ılımlı, daha hoşgörülü ve daha çağdaş bir şekilde yorumlamak isteyenlere kulak verelim mi?” diye sorulduğunda, sadece üçte biri bu fikre katılmıştır. Bu, sorunun ilk sorulduğu Ekim 2017’den bu yana en düşük orandır. Sonuçların doğruluğu göz önüne alındığında, en azından bir dereceye kadar %63’ü aynı fikirde değildir.

Amerika ve Batı ülkeleri, onlarca yıldır İslam’ın imajını çarpıtmak için çalışmışlardır ve hatta İslam ülkelerini doğrudan yok etmişler, Müslüman halkı öldürmüşler ve milyonları yerinden etmişlerdir. Sözde ılımlı Amerikan İslam’ını, yerleştirmek için milyarlarca dolar harcamışlardır. Ilımlı İslam, İslam’ı pratik siyasi uygulamadan uzak bireysel ritüel haline getirmektedir. Kafir ülkeler sözde modernite, özgürlükler ve fıtrata aykırı anormallikleri yaymak için çalışmışlar, bu konuda Müslümanların yöneticileri, yöneticilerin aveneleri, yandaşları, saray alimleri, satılık yazarlar ve sözde sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmışlardır. Washington Enstitüsü’ne göre, Ürdünlülerin sadece %12’si sözde İbrahim Anlaşması’na olumlu bakmaktadır, bu sonuç bile yüzleri ekşimesine hayal kırıklığı yaşanmasına neden olmuştur.

Ey Ürdün halkı! Ey Müslümanlar! Dininize olan sadakatinizi ve düşmanlarınızı öğrenmek için kamuoyu yoklamasına gerek yok. Amerika, kafir Batı ve Yahudi varlığı düşmanınızdır. Akidenizin de bilincindesiniz ve doğru kavramlarınıza zarar vermek için uğraşan karanlık kişilerin de farkındasınız. Ama nefret ettiğiniz şeyi öğrenen karanlık kişilerin yeni bir aldatmacasından sakının. Sizi dininizden ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Hilafet Devletini kurma metodundan vazgeçirmek için çalışmalarına karşılık siz de Rabbinize sizden razı olacak şeyi gösterin. Rabbiniz düşmanlarınızın planlarını boşa çıkaracak ve onlara karşı size yardım edecektir. Bu sebeple İslam’a yardım etmek için acele edin ve İslam Devletini kurmak, düşmanlarınızı yok etmek, ülkenizi özgürleştirmek, kelimenizi üstün kâfirlerinkini alçak kılmak için çalışın.

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ“Şüphe yok ki, kafirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Kafirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” ^{[Enfal 36]}