Gerçekten de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِذَالَمْتَسْتَحْيِفَاصْنَعْمَاشِئْتَ“Utanmıyorsan dilediğini yap.” Hizb-ut Tahrir’in, Krallığın Sesi’ne yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin sadece polislere ve kamu mülküne saldıranları tutukladığını söyleyen başbakanı yalanlamasından rahatsız mı oldunuz? Oysa Gazze’de yaşanan elim olaylar bağlamında 10 Hizb-ut Tahrir gencinin, ümmetin ordularına seslenen ve Gazze halkını desteklemeye ve Yahudilerin saldırganlığına yanıt vermeye çağıran bildirinin dağıtımının ardından tutuklandığı malum.

Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın buyruğuna binaen iyiliği emredip kötülükten men eden, Allah’ın emirlerini yerine getirmeleri için ordulara seslenen mümin dindar bir avuç insanı barbarca tutuklanmanızı ifşa etmemizden tedirgin mi oldunuz? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” ^{[Enfal 72]} Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti Medya Bürosu Facebook sayfasını kapatmak için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nu kullanıyorsunuz. Hak davetimizin halk arasında yayılmasından korktuğunuz ve başbakanın yalanlarını ifşa ettiğimiz için defalarca sayfamızı kapattınız.

Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti Medya Bürosu Facebook sayfası, ümmete İslam ile hitap eden, Allah’ın emirlerini açıklayan, onlara uymaya ve onlardan ödün vermemeye davet eden birçok platformdan biridir. Sayfamızı bin kere kapatsanız da bin kere şikâyet etseniz de her defasında yeniden açacağız. İnsanların önünde rezil rüsva olmak, ifade özgürlüğü iddialarınızın sahtekarlığını ifşa etmek dışında bir şey elde etmeyeceksiniz. Hak davetimizin insanlara ulaşmasını istemiyorsunuz.

Düşünce mahkûmlarının varlığına ilişkin ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurum’unu harekete geçiren “Ürdün Başbakanı halka açıkça yalan söylüyor” başlıklı basın açıklamamızı sayfamızda yeniden paylaşıyoruz.

وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَاناً وَإِثْماً مُّبِيناً “Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden eziyet edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” ^{[Ahzab 58]}