Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti Medya Bürosu tarafından verilen iftar davetine gazete muhabirleri, ulusal ve uluslararası haber ajansları, Hizbin tutuklu üyesi Sayın Musa el-Abdallat'ın avukatı katıldılar. Ardından diyalog oturumu yapıldı. Medya Bürosu ve Siyasi Büro Başkanı, Gazze'de Müslümanlara karşı Yahudi varlığının saldırılarını, bu konuda ve IŞİD tarafından ilan edilen Hilafet hakkında Hizbin tavrının ne olduğuna ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Ayrıca Hizb-ut Tahrir'in Ürdün hükümetinden resmi parti olma talebinin olup olmayacağı ve son zamanlarda Hizbin saflarında meydana gelen tutuklamaların nedenleri hakkında yönetilen soruları da cevapladılar.

Gazze'de Müslümanların maruz kaldığı saldırıların, İslam dünyasında mevcut rejimlerin resmi işbirliği ve hainlikleri nedeniyle meydana geldiği ifade edildi. Orduları cihada zorlamak için Müslümanların harekete geçmeleri gerektiği vurgulandı. Gazze, Suriye, Irak ve her yerde Müslümanlara yardım etmek, İslam'a ve Müslümanlara yardım etmeye engel olan rejimlerden kurtulmak, bunların enkazı üzerine tebaa unvanını taşıyan Müslüman ve Gayrimüslimlerin işlerini hakkıyla gözeten Hilafet Devletini kurmak için seferber olmalarının bir görev olduğu kaydedildi.

IŞİD tarafından ilan edilen Hilafetin, anlamsız olduğu ve silahlı grup olan IŞİD'in vakasını değiştirmediğine işaret edildi.

Hilafet Devletini kurmak için İslam tarafından belirlenen ve IŞİD'in takip etmediği şeri metoda vurgu yapıldı. Halifeye biat edilen yerde olması gereken şartlar açıklandı. Bu şartların hiç birisinin o yerde mevcut olmadığı dile getirildi.

Ayrıca Ürdün ve diğer rejimler tarafından uygulanan baskı, zulüm ve tutuklamaların, Hizbi, Hilafet Devleti altında İslami hayatı yeniden başlatma çalışmasından alıkoymayacağı vurgulandı. İşleri güden değil de vergi toplayan rejim olarak bilinen Ürdün rejiminin, Müslümanları umursamadığı ve onlardan rahatsız ve dolayısıyla devrilmek üzere olduğu belirtildi. Hizb-ut Tahrir'in ümmetin akidesinden fışkıran ve uygulanma kapasitesi olan bir projeye sahip olması Ürdün rejimini rahatsız ediyor denildi. Allah konusunda kınayıcının kınamasından korkmayan, İslam'ın emin bekçisi olmak için yemin eden ve İslami yönetimi geri getirmek için çabalayan adam gibi adamlardan huzursuz olduğu, Hilafet Devleti projesinin, ümmetin odak noktası haline geldiği ifade edildi.

Şeri hükümden vazgeçilmesini zorunlu kılan partiler yasasına göre Hizbin asla resmi parti olma talebinde bulunmayacağı belirtildi.

Hilafeti kurmak için küfür sistemlerinin kökünü kazıyarak köklü değişim amacıyla çalışan ve gayreti bu olan kimseleri, resmi parti olup olmama konusunun oyalayamayacağı ve engel teşkil etmeyeceği kaydedildi.