Yaz dönemi sınav sonuçlarını ilan etmek vesilesiyle Eğitim Bakanı Muhammed Zinibat "Lise sınav sonuçları üzüntü vericidir" dedi ve "342 okulun öğrencilerinin yaz dönemi sınavına girdiğini ama hiç birinin başarılı olamadığına" işaret etti. Bakan Zinibat, Ürdün televizyonu ile yaptığı röportaj sırasında "Yaz dönemi sınav sonuçlarının yaklaşık 20 yıldır Ürdün tarihinde büyük bir dönemeç olduğunu" söyledi. Bakan, 20 yıldır varolan bozukluğa dikkat çekti ve bunun 1 yılda düzeltilemeyeceğini ifade etti.

Son iki yılda yaklaşık %56 olan başarı yüzdesinin bu yıl yaklaşık %40'a düştü. Daha dakik ifadeyle sınava girenlerin başarı oranları hesaplandığında %24 oranında bir düşüşün olduğu görülür. Çünkü adayların %35'i, farklı nedenlerden dolayı sınava girmediler.

Hükümet yetkililerinin dibe vuran eğitim sistem ile ilgili yaptıkları açıklamaların birinde Bakan şöyle dedi: "Yaklaşık 100 bin öğrenci, yani öğrencilerin toplam sayının % 22'si ve ilk üç sınıf Arapça ya da İngilizce karakterleri okuyamıyor"!

Nüfus Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Dr. Susan el-Mecali de yükseköğretim hakkında "Yükseköğretime girişlerin zayıfladığını ve tüm düzey ve aşamalarda eğitim kalitesinin düştüğünü" söyledi. Sınav, eğitim sürecinde kazanılan kapasiteleri ve bakanların yaptıkları sınav kuralını değerlendirmek için bir iyi bir vesiledir. Onun için sınav, buzdağının zirvesidir. Yani neden ve çözümlere değinilmeden eğitim politikasının başarısızlığını ortaya koyan bir araçtır. Çünkü eğitim politikası değişim dışıdır. Rejim değişimin olmasını istemez.

Hükümet yetkililerinin eğitimin vakası hakkında yaptıkları açıklamalara bakan kimse, ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite düzeyinde ümmetin evlatları ve öğrencilerini etkileyen trajik gerçek bir krizin varlığını görür. Bu kriz, başarısız eğitim politikasının ve son on yıl içinde rejimin çocuklar hakkında izlediği politikanın bir sonucudur.

Eğitim sisteminin art arda gelen başarısızlıklarının ve İslami ümmet olması vasfıyla ümmetin çocuklarına uygun etkili eğitim politika belirlenememesinin tek sorumlusu rejimdir. Örneğin sekiz yıl içinde ondan fazla eğitim bakanı değişti ama bu süre içinde eğitim süreci, arzuya, halkın rızasına ve rejimin siyasi şantajına boyun eğmek zorunda kaldı.

Rejimin yıllardır izlediği eğitim politikası, kapitalist sistem ve ümmetin düşmanlarının müfredat değişikliği ile ilgili belirledikleri direktifler ile orantılıdır. Ki bu müfredat, Batının İslam'a karşı olan savaşına ve ümmetin çocuklarının batılılaşmasına uygun düşsün. Bu eğitim politikası, ümmetin çocuklarını samimi olarak gütmekten yoksundur. Ümmetin çocukları biçim ve içerik olarak bu müfredatın zayıflığı ve pisliğinden çok çekmiştir. Bu eğitim politikası, tarihi yalanlıyor, zevkleri denatüre ediyor, dilleri eğip büküyor, aklı idrakten alıkoyuyor, yaratıcılığı öldürüyor, İslami değerlerden nefret ettiriyor, dünyevi günahları ve çürük kapitalizmi süslü gösteriyor.

Bu, ümmetin tüm çocuklarının ve her dürüst düşünürün yaşadığı bir gerçektir. İslami ümmet, altın çağında olan şanını tekrar kendisine iade edebilecek eğitim politikası, strateji programları ve yaratıcı yöntemler geliştirme yeteneğine sahiptir.

Sahip olduğu uyanıklık ve hırsla, gece gündüz ümmetle ve ümmet içinde çalışmasıyla Hizb-ut Tahrir, Raşidi Hilafet Devleti'nin Anayasa Taslağı'nda eğitim politikası ile ilgili maddeler benimsemiştir. Hizb-ut Tahrir, bu maddeleri hayatta var etmek, ümmetin şanını ve itibarını yükseltmek için çalışmaktadır. Bu maddelerin en bariz olanları şunlardır:

-Hilafet Devletinde eğitim sistemi, şeri hükümler ve örgün eğitim ile ilgili idari düzenlemelerden oluşur. Tedris konuları, kadın ve erkek öğrencilerin birbirinden ayrılması gibi eğitim ile ilgili şeri hükümler, akideden fışkırır ve her birinin kendine ait şeri delili vardır.

-Eğitim ile ilgili idari düzenlemelere gelince, Halifenin, eğitim sisteminin uygulanmasında ve amaca ulaşılmasında yararlı gördüğü mubah üslup ve vesilelerdir. Bunlar, eğitim ile ilgili şeri hükümlerin uygulanması ve ümmetin temel ihtiyaçları ile orantılı olarak değişim ve gelişim kapasitesine sahip dünyevi işlerdir. Bunlar, diğer ümmetlerin elde ettikleri tecrübe, deneyim ve mubah araştırmalardan alınabilir.

-Eğitim politikası, İslami Akliyeti ve İslami Nefsiyeti oluşturur. Öğretimi yapılmak istenilen bütün ders konuları, bu politika esası üzere hazırlanır.

-Eğitimin gayesi, İslami Şahsiyeti oluşturmak ve insanları, hayatın işlerine ilişkin ilimler ve bilgiler ile donatmaktır. Eğitim yöntemleri de bu gayeyi gerçekleştirecek şekilde olur. Bu gayeye götürmeyen ve bu gayenin dışına çıkan her yöntem yasaklanır.

-Eğitimde tecrübi ilimler ve bunların uzantısı matematik gibi bilimlerle kültürel bilgiler birbirlerinden ayırt edilmelidir. Tecrübi ilimlerle bunların uzantısı olanlar ihtiyaca göre ve herhangi bir öğretim merhalesi ile sınırlanmadan öğretilir. Fakat kültürel bilgiler; yükseköğretimden önce ilk merhalelerde, İslami fikirlere ve hükümlere aykırı olmayan belirli bir siyasete göre alınır. Yüksek merhalede ise, eğitim siyasetinden ve gayesinden çıkmamak şartıyla ilim alınır.

-Öğretim müfredatı tektir. Devletin müfredatından başka bir müfredata izin verilmez. Devletin müfredatına bağlı kaldıkları, öğretim planının esası üzerine kurulu oldukları, bünyelerinde öğretim siyasetini ve gayesini gerçekleştirdikleri, bünyelerindeki öğretimi -ister öğrenci isterse öğretmen olsunlar- kız-erkek karışık olarak yapmadıkları ve herhangi bir taifeye veya dine veya mezhebe veya ırka veya renge has olmadıkları sürece özel okulların açılması engellenmez.

-Devlet; fıkıh, fıkıh usulü, hadis, tefsir ile fikir, tıp, mühendislik ve kimyadan, icatlardan, keşiflerden ve benzerlerinden çeşitli bilgilerde araştırmalarını devam ettirmek isteyenlere imkân sağlamak üzere üniversite ve okullardakinin dışında da kütüphaneler, laboratuvarlar ve diğer bilimsel araçları hazırlar ki Ümmet içerisinde çokça müçtehitler, ibda edenler ve ihtira edenler bulunsun.

Ey Müslümanlar! Ey öğretmenler! Ey öğrenciler!

Hizb-ut Tahrir olarak biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın İslam Devleti altında şeri hükümlere uygun olarak ekonomi, eğitim, sağlık ve yönetim ile ilgili işleri düzenlemek için indirdiği ve hayatınız için razı olduğu sistemi yeryüzünde hâkim kılmak için içtenlikle sizi bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet Devleti sizi hakkıyla gözetip güdecek, savunacak, ırzlarınızı, kanlarınızı ve mallarınızı koruyacaktır. Size onurlu, izzetli ve huzurlu bir yaşam sunacaktır. Ki Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın rızasına nail olasınız, dünya ve ahirette O'nun nimetine erişesiniz.