İslam ve İslam ümmeti, Amerika önderliğinde ve Müslüman ülkelerdeki ajan ve yandaş yöneticiler, politikacılar, aydınlar, yazarlar, gazeteciler ve zenginlerin yardım ve işbirliğiyle kâfir ve sapık Batılılar tarafından kindar komplolara, kuduz köpekler gibi saldırıya maruz kalıyor. İçeride ve dışarıdaki düşmanların nefret ve cürmü nedeniyle ümmet, katliam, sürgün, tecavüze duçar kalıyor.

Tüm mukaddesatı ayaklar altına alınıyor, ülkeler bölünüyor, Müslümanlar aşağılanıyor, servetlerimiz talan ediliyor. Hatta düşmanlarımız bu servetlerimizi gece gündüz durmadan bize karşı öldürücü bir virüs gibi kullanıyorlar. Düşmanlar, ümmetin birlik, kalkınma ve Allah'ın Şeriatını uygulayarak, Rasûlü Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in sancağını dalgalandırarak izzetini yakalama projesini engellemek için entrika üstüne entrika kuruyorlar. Hilafet fikrini karalamak, kötülemek, gelip geçen tarihi bir olay gibi göstermek amacıyla ümmetin düşmanları tarafından art niyetli saldırılar yapılıyor.

Hilafetin şuan içinde bulunduğumuz hayat ve geleceğimiz için uygun olmadığı propagandası yürütülüyor. Kâfir güçleri, ümmet aleyhine çalışan bütün araçlarını, uşaklarını, kuklalarını, medyasını, şöhret ve para düşkünlerini emrine amade kılarak her an ve her saat İslam'da yönetim sistemi olmadığının propagandasını yapıyorlar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in ashabına iftira atıyorlar. Oysa onlar ve onların fedakârlıkları olmasaydı, İslam bize öyle tertemiz ulaşabilir miydi? Keşke bilselerdi. İşte bütün bunlar karşısında ve bunlar nedeniyle Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti "Biz, Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet İstiyoruz" başlığı altında bir kampanyanın başlatıldığını kamuoyuna duyurur. Bu kampanyanın amacı, ümmete Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın farz kıldığı ve kati deliller ile vaat ettiği ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in de hadiste müjdelediği Hilafetin şeklini ve mefhumunu tanıtmaktır. Uzunca bir hadisin sonunda Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

ثم تكون خلافة على منهاج النبوة "Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır."

Ayrıca bu kampanya ile terörizm bahanesiyle İslam'a ve Müslümanlara karşı ilan edilen savaşta Amerika ve onun uşakları önderliğinde yürütülen Haçlı ittifakının deşifre edilmesi amaçlanmaktadır. Kâfirler, bu koalisyon aracılığıyla Allah'ın sahip ve hâkim kılma vaadini, yardım sözünü erteleyebileceklerini düşünüyorlar.

Biz, güdüp gözeten, âlemlere rahmet olan, mazlumları ve yeryüzünde mustazaf olanları kurtaran bir Hilafet istiyoruz.

Biz, Mescidi Aksa ve işgal edilen Müslüman ülkeleri özgürlüğe kavuşturan bir Hilafet istiyoruz.

Biz, İslam'ı ve Müslümanları yücelten, tağutları, kâfirleri ve onların avanelerini aşağılayıp yerin dibine geçiren bir Hilafet istiyoruz.

Biz, tüm Müslüman ülkelere kol kanaat geren, bütün Müslümanların gönül rızasıyla itaat ve teslim olacakları, yeryüzü sakinlerinin emniyette olacağı, yeryüzü ve gökyüzü sakinlerinin de razı olacağı bir Hilafet istiyoruz.

Biz, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in getirdiği gibi saf, tertemiz ve kutsal bir Hilafet istiyoruz.

Biz, Müslümanların sevineceği ve ülkelerinin de izzet bulacağı bir Hilafet istiyoruz.

Biz, zorbaların tahtlarını titreten, yeryüzünün temellerini sarsan, tiranların uykularını kaçıran, yeryüzü halkına mutluluğu tattıran, mutsuzluğu tarihe gömen Nübüvvet metodu bir Hilafet istiyoruz. Haydi, Rabbinizi razı etmek, cennetini ummak için bizimle birlikte Hilafet için çalışanlardan olun. Kampanyamıza katılın ki Allah Subhânehu ve Teâlâ katında sevabın en güzeline nail olasınız.

وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضـى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لا يُشْـرِكُونَ بِي شَيْئاً "Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vadetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır." ^{[Nur 55]}