Ürdün kralı ve avaneleri, İslam ve Müslümanlarla mücadelede işbirliğini artırmak, aşağılayıcı ve utanç verici koordinasyonu güçlendirmek, ekonomik açılım bahanesiyle ülkenin zenginlikleri ve kaynaklarını ümmetin düşmanlarına peşkeş çekmek amacıyla Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’yi Ribat ve cihat topraklarında, şehitler diyarında kırmızı halılarla karşıladılar. Oysaki Fransa, Afrika ve diğer Müslüman ülkelerde Müslümanlara karşı binbir çeşit katliam işlemiş, Fransa’daki Müslümanlara yapmadık baskı bırakmamıştır. Müslüman kadınların peçe takmalarını yasaklamış, İslam ve Müslümanlarla savaşta üstlenmedik habis rol bırakmamıştır. Ayrıca Fransa’nın sömürgecilik tarihçesi, Müslümanlara karşı toplu katliam ve cinayetlerle doludur.

Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, bu düşmanca ziyaret ve Ürdün Müslümanlarını temsil etmeyen bu hoş karşılama hakkında şunları vurgulamak isteriz:

1- Ürdün Müslümanları, İslam ümmetin bir parçasıdır. Ümmetten ve onun sorunlarından asla ayrı düşünülemez. Batı ve onun İslam dünyasındaki kukla yöneticileri, ümmet arasına ne kadar tefrika ve fitne tohumları saçsa da, Ürdün Müslümanları ümmetin varlığını inkâr edemez.

2- Kuşkusuz Ürdün Müslümanları, Fransa’nın Müslümanlara karşı işlediği katliamları unutmuş değil. Müslüman ülkeleri parçalamak ve İslam temelinde tekrar birleşmelerini önlemek için oynadığı habis rolü de unutmuş değil. Bölge halklarını bölmek, Yahudi varlığını desteklemek ve onun ilk nükleer reaktöre sahip olması için sarf ettiği çabayı da unutmuş değil...

3- Bu ziyaret, bu ülkedeki tüm Müslümanlar tarafından reddedilmekte ve yadsınmaktadır. Çünkü onlar, İslam’a ve Müslümanlara karşı kurulan komplonun boyutunun farkındadır. Fransa da bu komplonun ayrılmaz bir parçasıdır.

4- İster askeri, siyasi, ekonomik isterse güvenlik olsun, türü ne olursa olsun, Fransa dâhil olmak üzere ümmetin düşmanları ile Ürdün rejimi dâhil Müslüman ülkelerdeki mevcut rejimler arasında imzalanan anlaşmalar, ittifaklar, karşılıklı anlayışlar, ümmeti kesinlikle bağlayıcı değildir.

5- İslam ümmeti düşmanlarının ve onların Müslüman ülkelerdeki kuklalarının, ümmet tarafından tek meşru siyasi varlığın [Nübüvvet metodu üzere Hilafetin] yeniden kurulmasını ve gasp edilen otoritenin geri alınmasını önlemek için sarf ettikleri devasa çabalar, Allah’ın izniyle başarısız olmaya mahkûmdur.

Bu yüzden düşman bir devlet olan ve karanlık tarihi, Müslüman katliamları, dinlerine hakaret, ülkelerini sömürmek ve kolonize etmekle meşhur ve dolu olan Fransa Cumhurbaşkanı, ne hoş ne de sefa gelmiştir.