بسم الله الرحمن الرحيم
“Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” [Ali İmran 139]
Son zamanlarda Avrupa, bir dizi kanlı saldırılara tanık oldu. Saldırılar sonucunda aralarında kadın ve çocuklar da dâhil olmak üzere Müslüman ve Gayrimüslimler hayatını kaybettiler. Müslümanların büyük çoğunluğu, tamamı olmasa da, dinlerine aykırı olduğu için bu saldırıları kınadılar. Ancak medya ve politikacılar aracılığıyla Avrupa özellikle Fransa, saldırılar için “İslami terör”kavramını kullandı ve bunu İslam’daki cihat mefhumu ile ilişkilendirdi... Böylece İslam, terör, barbarlık, vahşet ve kan ile özdeşleşti. Müslüman topluluklar, itham edildi. Dinlerinden soyutlanmaları, laiklik ve Batı değerlerine sadakat göstermeleri istendi.
Sömürgeci ülkeler, bazı Müslüman ülkeleri işgal ederken bazı ülkeleri de kontrol altına aldılar. Müslümanları öldürdüler, hiç bir yasal veya etik kuralı gözetmeksizin masum insanlara saldırdılar. Irak ve Afganistan’da öldürülen yüz binlerce insan hafızalardan silinmiş değil... Nitekim sömürgeci güçler, Müslümanların zenginliklerini yağmadılar, iğrenç kapitalist çıkarlarını gerçekleştirmek için ülkelerini tarumar ettiler... İslam, Müslümanlara ülkelerini, onurlarını ve zenginliklerini savunmayı ve sömürgecilere meydan okumayı Müslümanlara farz kılar. Ancak İslam’ın cihat hükümlerine göre -uygar sömürgeci güçlerin yaptıklarının aksine- ihaneti ve masum insanların öldürülmesi haramdır. Kadınlara, çocuklara saldırılması, anlaşmalı birinin öldürülmesi yasaktır. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
وَلاَ تَغْدِرُوا، وَلاَ تَغُلُّوا، وَلاَ تُمَثِّلُوا، وَلاَ تَقْتُلُوا وَلِيدًا“... İhanet etmeyin, aşırı gitmeyin, müsla yapmayın ve çocukları öldürmeyin.”
فَلَا تَقْتُلُوا ذُرِّيَّةً، وَلَا عَسِيفًا “Çocuk veren kadınları ve ırgatları öldürmeyin!”İbn Ömer dedi ki: Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bazı gazvelerde ölü bir kadına rastladı. Bunun üzerine Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem kadın ve çocukların öldürülmesini yasakladı. Müstemin hakkında İmam Şafii şöyle dedi: “Eğer eman verilirse, verilen eman kimse eman içindedir. Kandırılamaz ve ihanet edilmez.” İbn Mevdud el-Hanefi der ki:
“Eğer bir Müslüman, Dar’ul Harbe emanla girerse, kâfirlerin canına ve malına saldıramaz.Çünkü bu aldatmak sayılır, aldatmak ise yasaktır.”İslam’ın cihat, harp ve Müstemin hükümleri işte böyledir... Bunlar, yüce ve seçkin hükümlerdir.
Avrupalı politikacılar, bunu yakinen bilirler. Bununla beraber Batılı politikacılar, barbarlık ve vahşeti İslam’a ve cihat kavramına yamamak, Müslüman ülkelerde İslam’ın uygulanmasına davet edenleri kanlı teröristler olarak betimlemek için bu saldırıları istismar ediyorlar... Tüm bunların nedeni, kendi halkları karşısında iğrenç sömürgecilik eylemlerini örtbas etmektir. Böylece İslam’ın hüküm ve mefhumlarını değiştirerek yeni bir İslam oluşturma düşüncesine dayalı projelerine bahane oluşturuyor ve gelecek nesilleri “Avrupa İslam’ına”göre yetiştirmek istiyorlar. Biz, Müslümanları bu plandan şiddetle sakındırıyoruz. Ve onları dinleriyle iftihar etmeye, Şeriatlarıyla gurur duymaya, İslam’ın kavramları ve cihat dâhil olmak üzere hükümleriyle övünmeye davet ediyoruz. Bilinsin ki fitneler ne kadar şiddetlenirse şiddetlensin, sıkıntılar ne kadar artarsa artsın, gelecek bu Hanif dine aittir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
حَتَّىٰ إِذَا اسْتَيْأَسَ الرُّسُلُ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ قَدْ كُذِبُوا جَاءَهُمْ نَصْرُنَا فَنُجِّيَ مَن نَّشَاءُ وَلَا يُرَدُّ بَأْسُنَا عَنِ الْقَوْمِ الْمُجْرِمِينَ“Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. Suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.” [Yusuf 110]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
H. 20 Şevvâl 1437
M. Pazartesi, 25 Temmuz 2016