بسم الله الرحمن الرحيم
Cinsel Saldırı, Liberal Değerleri Savunan Cinsel Niteliğe Sahip Olan Toplumun Doğal Bir Sonucu Olup İslam İse Çocuklar ve Kadınlar İçin Güvenli Bir Toplumu Sağlamak İçin Cinsel Arzuları Düzenlemektedir
Stuart Hazell bu hafta, korkunç cinsel saldırıda bulunma, sonra da eşcinsel ortağı Tia Sharp'ın 12 yaşındaki torununu öldürme suçundan dolayı kınanmıştır. Aynı şekilde son birkaç hafta içerisinde medya organları, çocuklara, küçük kız çocuklarına ve kadınlara yönelik cinsel saldırılar hakkında başka hikayeler de yayınlamışlardır. Nitekim Kuzey Galler'de bulunan çocuk evlerindeki toplu saldırıların tarihi, İngilizce müzik okullarındaki uzman öğretmenler tarafından uygun olmayan cinsel davranışların yapıldığı iddiaları ve spor sunucusu Stuart Hazell tarafından kızlara saldırının yapıldığı suçunun kabul edilmesi, şuan BBC'de kaldığı dönem boyunca yüz genç kız ve kadınlara saldırmakla suçlanan meşhur televizyoncu Jimmy Savile ilgili devam eden büyük bir skandalın ardından gelmiştir. Aynı şekilde Atlantik Okyanusu'nun diğer tarafında, yani Cleveland- Amerika'da korkunç vaka haberleri de sızmıştır. Zira Ariel Castro, üç kadını on yıl boyunca alıkoymaya devam ederek onlara tecavüz etmiş, dahası bu kadınlardan birinin çocuğu bile olmuştur.
Ayrıca arkasında, Oxford'daki çocuklara cinsel saldırı ve istismarda bulunan çete içerisindeki 11 ve 12 yaşlarındaki çocuklara ve genç kızlara sadistçe kötü davranmaktan ve onları fuhuş yapmaya zorlamaktan mahkum olan Pakistan kökenli İngiliz erkeklerinin olduğu söylenen dava, bu hafta medya organlarında geniş yer almıştır. Bu ise Pakistanlılar tarafından yönetilen Shropshire, Derby ve Rochdale'de daha reşit bile olmamış kız çocuklarına benzer cinsel saldırıda bulunan çetelere ait meşhur hikayelerin akabinde gerçekleşmiştir... Bu korkunç hikayelere bir cevap olarak İngiliz medyasının bazı bölümleri ve İçişleri eski Bakanı Jack Straw gibi belirli politikacılar, küçük yaştaki beyaz kız çocuklarına saldırmak için ortada ırkçı, hatta dinsel bir nedenin olduğunu söylemişlerdir... Ancak Hazell, Saville ve Hill olayları ile yukarıda bahsi geçen diğer sorunların yanı sıra İngiltere'deki gençlerin dörtte birinin çocukluk çağında cinsel saldırıya maruz kalmaktadırlar. [NSPCC 2013] İşte tüm bunlar, çocuklara, küçük yaştaki kız çocuklarına ve genç kızlara yönelik cinsel saldırıların, siyah ya da beyaz olsun tüm toplulukları etkileyen laik liberal toplumlarda kapsamlı ve yaygın bir sorun olduğunu göstermektedir. Şimdi sorulması gereken soru şudur: Bunun nedeni nedir?
Neden Batılı toplumlarda cinsel saldırılar çok yaygındır?
(1) Laik liberal yaşam biçimi, hayatın gayesini belirlemektedir ki bu da; dünya hayatındaki lezzetlerden azami derecede tat almak ve hayattan büyük ölçüde faydalanmak için çalışmaktır. Bundan dolayı fiziksel zevkleri elde etmeye ve işleri bireylerin arzularına göre belirlemeye mutluluk olarak bakmaktadır. Bunun sonucunda da bireysel arzular, neyin hak neyin batıl olduğunu belirlemede bir temel haline gelmektedir. Esasında bu da toplumdaki her bir bireyin, giyim seçiminde, istediği ilişkileri kurmada, cinsel arzularını doyurma yöntemi ile bundan tat alma keyfiyetini belirlemede özgür olduğu anlamına gelmektedir. Bunun içindir ki bireysel özgürlük ve liberal toplumlardaki öncelikli vatandaşlık gibi liberal özgürlükler, aile ve toplumun genel refahını sağlamak için olmaktadır. Tüm bunlar da toplumdaki tehlikeli iklimi beslemektedir.
(2)Cinsel arzuları tatmin etmeye dönük bu bakışın, toplum üzerinde zararlı yansımaları vardır. Mesela toplu ilişkiler, müstehcenlik, reklamlarda, filmlerde, televizyonda, müzikte, dergilerde ve kitaplardaki kadın ve erkeklerin cinsel görünümü, pornografi ve güzellik sektörü, İngiltere ve diğer laik liberal ülkelerde bir örf haline gelmiştir. Hatta çocuklar bile cinsel bir izlenim verir hale gelmişlerdir. Zira onların elbiseleri, dinlemiş oldukları müzik, izlemiş oldukları televizyon programları, hatta oynamış oldukları bilgisayar oyunları ve diğer oyunlar bile cinsel arzuyu arttırır bir yönde olur hale gelmiştir.
(3)Cinsel arzuların kabarıp sürekli tahrik edildiği ve şehvet zihniyetinin doğru olanı yapan zihniyete egemen olduğu bu tür bir toplumda, erkek ve kadınlardan birçoğu cinsel arzularını, uygun gördükleri yöntemle veya kendilerine sunulan tüm araçlar yoluyla gidermeye çalışmaktan kaçamazlar. Zira onlar, kendilerinin cezadan kaçabileceklerini hissetmektedirler. Hatta bu, çocuklara saldırmak, reşit olmayan kız çocukları ile kadınları istismar etmek anlamında olsa bile.
(4)Bunun yanı sıra kapitalist sistemin altında hakim olan, İngiltere, Amerika ve laik liberal devletlerin birçoğunda uygulandığı üzere maddi kazanç elde etmenin peşinde koşmaktır. Dolayısıyla şirketler, satışları artırmak için bireyin ve toplumun üzerindeki zararlı etkisine bakmaksızın toplumda cinselliğin yayılmasına teşvik edilmesine izin vermektedir. Mesela David Cameron, cinsel içerikli şeylerin çocuklar üzerinde çok büyük etkilerinin olduğunu söylemesine rağmen İngiliz hükümeti, çocukların kıyafetlerinde ve eğlencelerinde bunu yasaklamamış, bilakis çocuklar üzerinden kar elde etmeyi tercih etmiştir. Yine İngiltere'de, her beş kadından biri cinsel saldırının kurbanı olmasına rağmen, kadının sömürülmesine, bir eşya olarak sunulmasına, reklamlarda ve medyada bir seks malzemesi olmasına herhangi bir yasaklama getirilmemiştir. Dolayısıyla bu da kadının değerini düşürmekte ve kadına karşı cinsel suçların tırmanmasına yol açmaktadır. Çünkü kapitalizmde kadının onurunun korunmasına göre finansal kazançlar konulmaktadır. Hakikaten bu da kar için kadının ve geç kızların değerini düşürmektedir. Zira ticaret, fuhuş ve saldırgan çetelerdeki çocukların, genç kızların ve kadınların sömürülmesine dönük elverişli bir ortam oluşturulmaktadır.
İşte tüm bunlar da cinsel saldırıyı beslemektedir.
Cinsel Saldırı Sorunlarının Çözümü İslam'dadır:
(1)-Laik liberal yaşam biçimine açıkça aykırı olan- İslam, hayatın amacını belirlemiştir ki bu da; Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'ya ibadet etmektir. Dolayısıyla insanın hayatta yapmış olduğu amelleri, bireysel arzuların peşinde koşmaya dayanmamalıdır. Bilakis yaratıcı olan Allah'ın emir ve nehiylerine bağlı kalınmalıdır. Dolayısıyla İslam'da, insanların arzularını elde etmek için istedikleri yapmalarına izin veren cinsel özgürlük yoktur. Bilakis İslam, diğer bir cinse bakış keyfiyeti ve buna izin vere ilişkilerin türü hakkında sabit yol gösterici ilkeler belirlemiştir. Kadına bakışla ilgili olana gelince; İslam, erkeklerin istedikleri gibi kadına bakmalarına izin vermez. Bilakis kadınlara daime onurlu bir şekilde bakılması ve muamele edilmesi gerekmektedir. Zira Nebi [Alayhi's Salatu ve's Selam], şöyle buyurmaktadır:
خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لأَهْلِهِ وَأَنَا خَيْرُكُمْ لأَهْلِي "Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben ise aileme karşı sizden daha hayırlıyım." [Tirmizi tahric etti]
Ayrıca takvâ (Allahu Teâlâ'nın korkusu), ahirette sevabı veya cezayı gerektiren tüm amelleri bilen Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın önünde hesap verme zihniyetini geliştirmektedir. Bu da bir Müslümanın, hiç kimseye aldırış etmeksizin Allah'ın sınırlarına ve hükümlerine bağlı kalmasını, doğru ve güzel ahlaklı olmasını gerektirmektedir. Güvenli bir toplumun oluşmasına yardımcı olacak ola işte budur.
(2)İslam kanunları, bireysel özgürlükleri ve arzuları garantilemek yerine çocukların, aile hayatının ve genel olarak da toplumun güvenliğini ve refahını garantileyen bir toplum düzenlemiştir. Bu şekilde İslam, bu toplumdaki her bir çocuğun, kadının ve erkeğin temel haklarını garantilemeyi ve güvenli bir ortamda yaşamalarını amaçlamaktadır. Böylece suçlar azalacak, insanların onuru daima korunacak ve insanlar tacize ve saldırıya uğrama korkusundan kurtulacaklardır. Bundan dolayı cinsel arzuların, hasarı yaymasına izin vermez. Bilakis cinsel arzuları, toplumun genelindeki insanların zihninde öncelikli meseleye dönüşmemesini sağlayacak şekilde yönlendirir. Bundan dolayı özgür cinsel ilişkileri reddetmesinin yanı sıra zinayı, kadın ve çocukların cinsel nitelikte olmasını da yasakladığı gibi genel hayatta cinsel arzuları tahrik eden toplum görüntülerinden herhangi bir görüntüye de izin vermez. Bu şekilde çocuklar, kadınlar ve zayıf olanlar bir kez daha kötü muameleden korunmuş olurlar.
(3)İslam'da, erkek ve kadın arasındaki ilişkileri düzenleyen İçtimai Nizam ile tafsılî ve kapsamlı kanunlar vardır ve cinsel arzuların tahrikini ve doyurulmasını sadece evliliğe yönlendirir. Ayrıca bu kanunlar, erkek ve kadınların çekiciliğini sınırlandıracak İslamî kıyafet tarzını ve bir çekicilik olduğunda da gözlerin sakındırılmasını kapsadığı gibi kadının genel hayattaki görüntüsünün süslü olmasını veya kadın ve mahremi olmayan erkekler arasındaki toplumsal ihtilatı da yasaklar. Bu da cinsel arzuların tahrik olmasını azaltır. Dolayısıyla cinsel arzuların toplumda tamamen bastırılması veya tamamen serbest bırakılması, cinsel saldırıların, seks ticaretinin ve çocuklara dönük cinsel sömürü çetelerinin tırmanmasına neden olur. Halbuki bunun yerine, ailenin selametinin, meşru ilişkiler çerçevesinde kadın-erkek haklarının ve aralarında yetişen çocukların korunmasının garantilenmesi yoluyla bireylere ve topluma faydalı olacak bir şekilde yönlendirip doyurulmalıdır. Bunun yanı sıra İslam, bu değerleri ve kanunları, dolayısıyla da evlilik dışı cinsel arzunun doyumunu engellemek yoluyla bireyleri ve toplumu korumak, dolayısıyla evlilik dışı cinsel arzunun doyumunu engellemek yoluyla bireylerin ve toplumun korunması için sıkı yasal kanunlar koymuştur.
(4) Son olarak İslam, kontrol edilemeyen mali kazançların elde edilmesini savunmaz. Bilakis insanlık ve toplum için en iyi ne ise onu savunur. Zira İslam, kadınların, çocukların veya toplumun üzerine cinsel karakteri dikte eden kazanca izin vermez. Bilakis ahlakın, çocuk haklarının, aile hayatı birliğinin, kadının güvenliğinin, toplumun diğer önemli değerlerinin korunmasını garantiler. Dolayısıyla o, kadının bir meta olarak kullanılmasını, sömürülmesini ve hayatın herhangi bir alanında kötülenmesini kesin bir şekilde yasakladığı gibi kadının her zaman yüksek konumunun ve onurunun korunmasını garantiler.
Tüm bunlar, bu mücrimleri caydırdığı gibi onların, çocuklara, genç kızlara ve kadınlara cinsel saldırılarda bulunmasını ve kadınların sömürülmesini engeller ki böylece çocukların ve kadınların korku içerisinde değil, aksine güven içerisinde yaşayacakları bir toplum oluşur. Ancak bunun, devletin tüm İslam kanunlarını uyguladığı Hilafet'in altındaki yönetim sistemi olmadıkça kapsamlı bir şekilde görülmesi imkansızdır.
Batı'daki Müslüman kadınlar olarak bize düşen, liberal laik Batılı değerleri ve onun hayat ve kültürel modelini reddetmek ve Müslüman gençlerimiz ile toplumumuz arasındaki değerleri, farzları ve İslamî hükümleri geliştirmek yoluyla sadece ihtilat, cinsel saldırı, genç kızları ve kadınların sömürülmesi ve diğer iğrenç cürümler sorununa çözüm bulunabileceğini anlamamızdır. Bununla birlikte aynı şekilde bizim üzerimizde, tanıdıklarımıza, arkadaşlarımıza gayrimüslim olan arkadaşlarımıza, laik liberal yaşam biçiminin kadınlar, çocuklar ve toplum üzerinde olumsuz sonuçlarını açıklamamız gibi büyük bir sorumluluk vardır. Ayrıca bu onların, iğrenç cinsel saldırı suçu da dahil karşı karşıya kaldıkları birçok toplumsal sorunlara çözüm olarak İslam'ın nuru, değerleri ve kanunlarına muttali olmaları gerektirmektedir. Nitekim Allahu [Subhânehu ve Teâlâ], şöyle buyurmaktadır:
وَلَوِ اتَّبَعَ الْحَقُّ أَهْوَاءهُمْ لَفَسَدَتِ السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ بَلْ أَتَيْنَاهُم بِذِكْرِهِمْ فَهُمْ عَن ذِكْرِهِم مُّعْرِضُونَ "Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler." [Muminûn 71]
نساء حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir Kadınları
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
H. 4 Raceb 1434
M. Çarşamba, 15 May 2013