بسم الله الرحمن الرحيم
Obama'nın Ziyareti Afrika ve İnsanlık İçin Tehlikelidir
Kapitalistlerin ve zenginlerin kölesi, bozuk kapitalist düşüncenin savunucu ve eşcinsel evliliklerin destekleyicisi olan Amerikan Başkanı Obama, Tanzanya'daki ziyaretini bitirdi. Birçok Afrika ülkesine düzenlenen bu ziyaret "insanlığın kurtarılışı" olarak tanıtıldı. Hükümet ve sorumlular bu ziyarette utanç ve alçaklık elbisesine büründüler. Amerikalı sorumlular nezdinde birer köle ve hizmetçi oldular! Bu hainlerin yaptıkları keşke bu kadarla kalsaydı. Ancak yaptıkları iş bunu da aştı. Bu ziyaret esnasında birçok insan işlerinin iptal edilmesinden, taşıma ve diğer temel ekonomik aktivitelerinin felç olduğundan, hastaların, muhtaçların ve zor durumda olanların rahatsız olduklarından şikâyet ettiler. Bu ne saçmalık! Bütün bu olanlardan sonra bu ziyaret muhtaçlara ve fakirlere yardımcı olan bir ziyaret olarak nitelendirildi! Tanzanya'daki sözde demokratik sistemin, milyonları halkın temel hizmetlerini karşılamak için harcaması gerekirken Amerika'nın kibir ve açgözlülüğüne hizmet etmek için harcayarak heder etmesi gerekmezdi.
Zulüm ve şer olarak dünyadaki birçok ülkenin başkanı olan Obama; yıkımın eşiğinde bulunan, son nefeslerini alıp veren ve yerle bir olmasının ardından yerini yüce İslam ideolojisinin alacağı fasit demokratik siyasetlerinin ve kapitalist ideolojilerinin durumlarını kontrol etmek için dünyayı dolaşmaktadır. Kendisi nedeniyle insanların geçim sıkıntısı ve acılar yaşadığı kapitalist düşüncenin aksine İslam ideolojisi, bütün insanlığı mutlu edecek mübarek bir düşünceye sahiptir.
Bu ziyaretlerden Obama'nın hedefi tehditler altında Amerika'nın imzalatmış olduğu zalim ittifakları ve sömürüleri kontrol etmek, altmış yıldan bu yana sömürülmekte en üst seviyeye ulaşmış olan sömürgelere ve fakir ülkelere yenilerini imzalatmaktır. Öyle ki bu ülkeler, vatandaşlarının yaşamaları için bir lokma temin etmekte dahi şu ana kadar başarılı olamamıştır.
Obama, yönetime gelmesi için kendisini destekleyen kapitalistlere ve zenginlere olan borcunu ödemek için dünyayı dolaşmaktadır. Zira bu ziyarette kendisine refakat eden kimseler arasında kimin yönetime geleceğine ve ne kadar kalacağına karar veren zenginler yer almaktadır. İster Amerika'da olsun isterse diğer başka ülkelerde olsun, kendisini demokrat kabul eden sistemlerdeki bu tür siyasiler, kapitalistlere ve zenginlere kul olma siyasetçileridir. İşte bu sebepledir ki Obama -kendi iradesi dışında- duvarların Müslümanların kanları ile boyanmış olan "Kara Saray"a ulaştıran efendilerinin çıkarları için madenler üzerinde sayısız ittifaklar yapmak zorunda kalmıştır.
Obama'nın yapmış olduğu kontrol ziyaretleri, Amerika'nın, uşaklarının çalışmalarını kontrol etme turlarıdır. Zira Afrika'nın eski sömürge lideri olan İngiltere egemenliğini yeniden elde edebilmek için, dünyanın servetlerini yağmalayan Amerika'nın çıkarlarını tehdit edecek şekilde birçok uşağı aracılığıyla Amerika'ya karşı saldırılarda bulunmaktadır. Yönetimde İngiltere'ye meyilli olan siyasiler aracılığıyla Amerika'nın egemenliğini zayıflatmaktadır. Obama'ya Kenya'daki baba topraklarını ziyaret etme fırsatı veren bu turların en önemli sebebi bunlardır. Gerçekte ise yenilenen Kenya, seçimlerinden sonra Kenya'daki egemen gücün, otoritenin gerçek sahibinin İngiltere olması nedeniyle Amerika Kenya ile bağlarını koparmıştır.
Obama'nın muhtelif bölgelere yapmış olduğu ziyaret, Amerika'ya tabi siyasilerin elde etmiş oldukları ilerlemeleri ve demokrasinin gelişmesi içi bu yöneticilerin en iyi bir şekilde ciddiyetle çalışan görüş sahibi olduklarını en belirgin bir şekilde vurgulamak suretiyle İngiltere'ye tabi olan siyasileri düşürmeyi hedeflemektedir.
En dehşet verici durum bazı medya kuruluşlarının Obama'ya övgüler yağdırmasıdır. Oysa onların dünyada eşcinselliği desteklemesinde, Somali'den Yemen'e, Afganistan'dan Pakistan'a, Irak'a ve Suriye'ye varıncaya kadar dünyanın her bir yanında Müslümanları katletmesinde olduğu gibi Obama'nın gerçek yüzünü ortaya koymaları gerekirdi. Zira Obama, bir taraftan Esed'i desteklemediği şeklinde tuzağa düşürmeye çalışırken gerçekte ise İran'la, Suudi Arabistan'la, Rusya ile Katar'la ve "Hizbullah" denilen ve gerçekte "İran Partisi" olan çetelerle yardımlaşarak Suriye'de gerçek değişimi sağlamak isteyen Müslümanları yok etmek için yardımlaşmakta, koşuşturmaktadır. Amerika, İslami fikri taşıyıp Hilafet Devleti'nde tatbik etmek isteyen gerçek direnişçilere, savaşçılara karşı Türkiye yoluyla küçük bir savaşçı grup oluşturdu. Kâfir Esed'e karşı savaşan ve teröristler olarak nitelendirilen samimi direnişçilerden bir grubu tasfiye etmek için çalışan Esed'in Amerikan karşıtı olarak yorumlanması nasıl mümkün olur? Kardeşlerine yardım etmek için Suriye'ye giren devrimcilerin çıkartılmasında açıkça ısrar eden Amerika'nın Esed'e karşı olması nasıl yorumlanabilir?
Değerli Müslümanlar! Bizler mübarek Ramazan ayına yaklaşıyoruz. Başını Amerika, İngiltere, müttefikleri ve uşaklarının çektiği bütün dünyanın üzerimize geldiği bir zamanda çok iyi çaba ortaya koymalıyız. Çıkarları konusunda Amerika ile İngiltere arasında farklılığın bulunmasına rağmen İslam'a karşı savaşta birleştiler. Ancak İslam'ı koruyan ve düşmanlarının tüm hilelerine rağmen onu tüm dinlerin üstüne çıkartacak olan Rabbi vardır. Bizim üzerimize düşen ise Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı gibi şiddet kullanmaya sığınmadan İslam'ı taşımaktır. Bunu, Müslümanların şerefini, saygınlığını ve bir bütün olarak insanlığını korumak olan İslami düşünce ile yönetimi getirmek için olmalıdır. Bu değerli yolculuk Allah'ın izniyle tüm dünya düzeyinde son aşamasındadır ve bu da Hizb-ut Tahrir'in liderliğinde olacaktır. O, Allah'ın izniyle nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti'nin yeniden kurulmasıyla gerçekleşecek büyük zaferin eşiğindedir.
إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا "Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. (O) her şey için bir sure belirlemiştir." [Talak: 3]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
H. 15 Şa'bân 1434
M. Cumartesi, 06 Temmuz 2013