Allah’a hamd mahsustur. Salat ve selam Allah’ın Rasûlü’nün, onun ailesine, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun.

Ey Aksa... Ey Ümmet... Ey Müslüman ordu ve subaylar!

Allah düşmanı Yahudiler, iman edenlere düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisidir... Onlar ki Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra topraklarında bozgunculuk çıkarıyorlar.

Onlarca yıldır esir Mescidi Aksa’ya yönelik devam eden küstahlığa, Filistin halkına, sevdalılarına yönelik zulme bir yenisi daha eklendi.

Mescidi Aksa’nın kapıları kapatıldı, avlusu postallar ile kirletildi, baskınlar düzenlendi, kapılarına metal detektörler konuldu. Dahası, avlusu ve kapılarında Müslümanlar katledildi, gözaltına alındı, baskıya maruz kaldılar.

Ey Aksa... Ey Rasûlullah’ın İsra toprakları!

Yaratıkların en şerlisi bir millet seni pek çok kez aşağılamıştır. Sana ve sevdalılarına küstahça davrandılar. Avlunda şeytana tapmak ve paklığını kirletmek için seni zamansal ve mekânsal bölme hayali taşıyorlar. Allah’ın kulları ve dostlarını bereketinden mahrum ediyorlar.

Aman Allahım! Yahudilerin cürmü ne büyüktür. Mescidi Aksa ve kutsal topraklara saldırı cesaretini nereden buluyorlar.

Ey Müslümanlar!

Yahudiler, yöneticilerin ihaneti ve entrikaları olmasaydı, Filistin ve kutsal Mescidi Aksa’da kesinlikle bozgunculuk çıkaramazlardı. Aşağılık ve rezil rüsva yöneticilerin misillemesinden ve cezasından emin olmasalardı, Filistin ve halkına, kutsal Mescidi Aksa’ya karşı bu kadar cesur olamazlardı.

Yahudiler, Allah’ın en korkak yaratıklarıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurdu:

لَا يُقَاتِلُونَكُمْ جَمِيعاً إِلَّا فِي قُرًى مُّحَصَّنَةٍ أَوْ مِن وَرَاء جُدُرٍ “Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu halde savaşmazlar.”^{[Haşr 14]} Mescidi Aksa’nın arkasında, müstahkem kalelerini yok etmek ve izlerini silmek için harekete geçebilecek ordular olduğunu bilselerdi, bu kadar cesur olabilirler miydi?

Yahudiler, yaşam aşığı bir millettir. Ümmeti İsra topraklarının kurtuluşu için Allah yolunda cihattan alıkoyan rezil yöneticilerden emin olmasalardı, şehadet aşkı ile yanıp tutuşan ve Rabbine kavuşmayı uman bir ümmet ile karşı karşıya gelebilirler miydi?

وَلَتَجِدَنَّهُمْ أَحْرَصَ النَّاسِ عَلَى حَيَا  “Andolsun, sen onların, yaşamaya, bütün insanlardan daha düşkün olduklarını görürsün.”^{[Bakara 96]}

Evet, Yahudilerin dizginlerini salıveren Müslüman ülkelerin mücrim yöneticileridir. Bu yüzden Yahudiler, Filistin ve savunmasız Filistin halkına karşı aslan kesiliyorlar. Aşağılık yöneticiler, Müslüman ordu ve halkları, Filistin ve Mescidi Aksa için seferber olmaktan hapsettiler. Ümmetin gazabı ve yiğitlerinden korumak için Yahudilere etten duvar ördüler.

İşgalci kuvvetler ile güvenlik koordinasyonu yapan Filistin yönetimine gelince, bir taraftan Yahudilerin cürümlerini kınarken, öte yandan işgalciler ile koordinasyon yapmaktadır. Sözde barış çağrısını yenileyerek işgalciler karşısında bir kez daha küçüklüğünü göstermiştir... Yazıklar olsun onlara...

Entrikacı aşağılık yöneticiler, Müslüman orduları İslam’a ve Müslümanlara yardımdan alıkoydular, kâfir ve işgalcilerin emrine amade eylediler.

Müslüman orduları nerede ey Erdoğan! Filistin ve Mescidi Aksa, ordulara Katar’dan daha yakın değil mi?

Müslüman orduları nerede ey Sisi! Sina yarımadası ve Libya’da insanlar üzerine kızgın lavlar yağdırıyorsun da işgalci gasp Yahudilere karşı niye serin ve esenlik oluyorsun?

Yemen’i bombardıman yağmuruna tutan, İran’a tehditler savuran Suudi Arabistan ordusu nerede ey Salman!

İran orduları nerede ey Ruhani! Kudüs ordusunu yalancıktan ve gözleri boyamak için mi ya da Suriye’de kadın ve çocukları katletmek, kalleş Beşşar’ın tahtını korumak için mi hazırladın?

Ürdün orduları nerede ey kutsal Mescidi Aksa üzerinde vesayet iddia eden Abdullah! Mescidi Aksa, savaş uçakların tarafından bombalanan Şam topraklarından daha mı uzak?

Pakistan orduları nerede ey Navaz Şerif! Ey ülke ve orduları Amerika ve çıkarları hizmetine sunanlar!

Nerede, nerede ordular?

Ey onurlu ümmet! Ey ordu ve subaylar!

Hilafet hayatta olsaydı, Filistin kesinlikle zayi olmazdı. Hain yöneticilerin entrikası olmasaydı, Yahudi varlığı bir saat bile hayatta kalamazdı. Siz, güçleri yettiği halde hain yöneticilerin, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sına yardım konusunda savsakladıklarına tanık oluyorsunuz. Bu yöneticilerin sizi kendi tahtlarını korumak, Batının çıkarlarını gerçekleştirmek, Müslüman ülkeleri zayıf ve sömürü ülkeleri olarak tutmak için kullandıklarını gözlerinizle görüyorsunuz... Yahudilerin ortadan kaldırılması ve Kudüs’ün kurtuluşunun ancak onların zevali ile olacağını çok iyi biliyorsunuz...

Daha ne zamana kadar sessiz kalacaksınız?

Yahudilerin suçları ve İsra’nın kirletilmesine daha ne zamana kadar göz yumacaksınız?

Kadın-erkek, yaşlı-genç, çoluk çocuk Filistin halkının, silahsız ve azami kararlılıkla Yahudilere nasıl karşı koyduklarını bizatihi gördünüz? Kim karşı koymaya daha layıktır? Kim bunun için yaratılmıştır?

Siz değil misiniz, ey ümmetin orduları! Ey madalya sahipleri!

Evet, andolsun ki Mescidi Aksa size emanettir. Kurtarmak da sizin görevinizdir. Buna ehil ve layık olan sizsiniz, bu kapasitedesiniz.

Siz, Ömer, Selahaddin, Sultan Abdülhamit’in torunlarısınız. Siz şuan ki yöneticiler gibi Ebu Riğal torunları değilsiniz.

Siz ümmetin umut ve bel bağladığı kimselersiniz. Ümmet sabah akşam size sesleniyor. Uzun bekleyişe rağmen ümmet, size olan umudunu kaybetmiş değil.

Hadi Filistin ve kutsal Mescidi Aksa’nın imdadına koşun. Yahudilerin ayakları altındaki toprağı sarsın. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın sizin hakkınızda buyurduğu şu sözünü doğrulayın:

فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيرًا “İkinci bozgunculuğun zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-i Makdis’e) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yerle bir etsinler diye (üzerinize yine düşmanlarınızı gönderdik.)”^{[İsra 7]} Hadi izzet ve Rabbinizin rızasına koşun. Böylece her iki yurtta da kurtuluşa erin. Adınız nurdan sayfalara yazılsın. Din günü şefaat edilin.

Ey Filistin eşrafı! Ey kahraman Beytül Makdis halkı!

Sebat edin ey kutsal topraklar halkı! Sebatkâr olun ey kahraman Beytül Makdis halkı!

Bilin ki bütün ümmetin gözü sizin üzerinizdedir. Durumunuzu yakından gözetliyor. Ümmet, sizde kararlılık ve sebat görüyor. Yakında sebat ve kararlılığınız ümmetin orduları ve yeni Ensarlar için esin ve motivasyon kaynağı olacaktır.

Bilin ki gücünüzün kaynağı, dine ve İslam’a sımsıkı sarılmaktır. Kim böyle yaparsa, kuşkusuz Allah Subhânehu ve Teâlâ onlarla beraberdir. Onları asla yardımsız bırakmaz.

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” ^{[Ali İmran 160]}

Zafer ve üstünlük, Allah’ın dostları ve sevdikleri içindir. Yahudiler ve yeryüzündeki tüm ceberut zorbaların gücü, Allah’ın iradesi ve zaferi karşısında duramaz.

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.”^{[Yusuf 21]}

Ümmet ve kutsal Mescidi Aksa’nın yaşadığı bu sıkıntı ve mihnet, İnşaAllah sevincin bir habercisidir. Zorluktan sonra kolaylık, zifiri karanlıktan sonra da aydınlık vardır.

فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراً إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراً “Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.”^{[İnşirah 5-6]}

Hadi Allah’a sevdiği şeyi gösterin. Hainlerden, Yahudiler ile ilişkileri normalleştirmek isteyenlerden ve bozgunculardan sakının. Bunlar şeytanın dostlarıdır. Siz ise Allah dostlarısınız.

Avazınız çıktığı kadar ümmetin orduları ve subaylarına seslenin. Selahaddin Eyyubi, Baybars ve Kutuz’a bir çağrıda bulunun...

Ümmetin kahramanları ve askerlerine haykırın. Elbette ki Allah çağrınızı İslam’a, Filistin ve Beytül Makdis’e izzet ve şanını iade edecek kimseleri işittirecektir.

فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَـكِنَّ اللّهَ قَتَلَهُمْ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَـكِنَّ اللّهَ رَمَى وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلاء حَسَناً إِنَّ اللّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ “(Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Müminleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”^{[Enfal 17]}

Ey Kitabı indiren, bulutları hareket ettiren ve hizipleri hezimete uğratan Allahım! Yahudileri hezimete uğrat ve onlara karşı bize yardım et.

Allahım, onların üzerine azabını indir. O azabın ki suçlu bir toplumdan geri çevrilmez.

Allahım, onların ayakların altındaki arzı sars, bayraklarını yırt, güç ve kuvvetlerini gider.

Allahım, Mescidi Aksa Senden merhamet diliyor, ona merhamet et, Senden yardım istiyor ona yardım et.

Allahım, Mescidi Aksa’yı koru, esirlerini azade et, ablukasını kaldır.

Allahım, Mescidi Aksa’yı işgalcilerden koru. Ona Selahaddin gibi bir komutan nasip eyle ki onu gaspçıların elinden kurtarsın, Hittin günlerini yeniden iade etsin.

Allahım, Mescidi Aksa’yı suçlu ve pis Yahudilerden ve hainlerin tuzaklarından kurtar.

Allahım, kuşkusuz Yahudiler yeryüzünde azdılar, bize onlar hakkındaki harikulade gücünü göster.

Ey Rablerin Rabbi, yeryüzü ve göklerin sahibi Allahım! Filistin için fetih ordusu hazırla.

Sad b. Muaz, Esad b. Zürara gibi Ensar ile Beytül Makdis’e yardım eyle.

Allahım, Müslüman asker ve subaylara hidayet edip doğru yolu ilham eyle. Onları dinine ve dostlarına yardım için muvaffak kıl.

Allahım, bize Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti ihsan eyle ki yeryüzünde dinini ikame edelim, Müslümanları koruyalım ve Müslüman ülkeleri kâfirlerden kurtaralım.

Allahım, bu hayrı kardeşlerimize ulaştır ve rahmetinle Müslümanların gönüllerini ona aç, ey merhametlilerin en merhametlisi!

Allahım, Seni tenzih eder ve Sana hamdederiz. Salat ve selam Rasûllerin üzerine olsun. Âlemlerin Rabbine hamdolsun.

ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh