Bu ümmetin başına gelen ve gelmeye devam eden tüm sıkıntılara ve trajedilere rağmen iyiliği bünyesinde gizlidir. Üzerini ne kadar küller bağlarsa bağlasın, közleri hala kordur, ateşi düşmanlarını ve onları dost edinenleri yakar. Eğer intifadaya kalkarsa, iradesinin rüzgarları yılların küllerini süpürüp gidecektir! Bu öyle bir andır ki bu ümmet, Mevlası’nın çağrısına yanıt verdiğinde, Yüce Allah zafer müjdesi üzerine damla damla akıtacaktır.

يَنصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” ^{[Rum 5]} Belki de 7 Ekim 2023 Cumartesi günü Filistin ve izzetli Gazze’de yaşananlar, ümmetin yardımseverliğinin ve potansiyel enerjisinin açık bir göstergesidir! Ümmetin sadece doğru yola girmesi gerekiyor.

Yüce Rabbimizin buyurduğu gibi biz, tek bir ümmetiz.

وَإِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاتَّقُونِ  “Şüphesiz bu, tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.” ^{[Enbiya 92]} Bu yüzden pozisyonlarımızı, özellikle de bugüne kadar Lübnanlı, Filistinli silahlı gruplara ve İslami örgütlere ev sahipliği yapan Lübnan’da, tek bir ümmet olduğumuz anlayışı üzerine inşa etmeliyiz. Bu örgütler, pusulalarının ve hedeflerinin Filistin’deki Yahudilerle savaşmak olduğunu ilan ediyorlardı ve hâlâ da öyle yapıyorlar, Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için sloganlar atıyorlar ve elleri tetikte uygun anı bekliyorlar... Peki bundan daha iyi bir an olabilir mi?

Gururlu Gazze’deki bir grup mücahit, Yahudilere öyle bir zarar verdiler ki yolunuzu açtılar. Yahudilerin kendileri bile bunun en büyük kayıplarından biri olduğunu itiraf ettiler. Silahlarla, teknolojilerle donatılan ve büyük güçlerin sponsorluğuna sahip bu varlık, sesli ve görüntülü olarak mümin ve savaşçı grubun karşısında zayıf ve çaresiz olduğunu gösterdi.

Filistin halkının tek başına bu farzı yerine getirdiği bahanesi, destekten geri kalmanın bir bahanesidir; Tüm ülkelerin tank ve tüfekleriyle üzerimize çullanacağını iddiası ve bahanesi ne şimdi ne de gelecekte kararlı adımlar atmamak için bir bahanedir...

Bugün ümmetin motivasyonu zirvededir, eğer sizde bir iyilik görürse sizinle birlikte hatta önünüzde atılacaktır. Onun fedakârlık ve cihat enerjisi Filistin’deki kardeşlerininkiyle aynı. Bu uygun zamanda vereceğiniz yanıt ve eyleminizle onun umudunun, duygusunun ve heyecanının ateşi söndürün.

Filistin halkı gibi İslam ümmeti de bedelin ağır olacağının farkında, ama Yüce Rablerinin şu sözlerinin de bilincindeler:

وَلَا تَهِنُوا فِي ابْتِغَاءِ الْقَوْمِ إِن تَكُونُوا تَأْلَمُونَ فَإِنَّهُمْ يَأْلَمُونَ كَمَا تَأْلَمُونَ وَتَرْجُونَ مِنَ اللهِ مَا لَا يَرْجُونَ وَكَانَ اللهُ عَلِيماً حَكِيماً  “O (düşman) topluluğu takip etmekte gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız onlar da, sizin çektiğiniz gibi acı çekmektedirler. Üstelik siz Allah’tan, onların ümit etmedikleri şeyleri umuyorsunuz. Allah ilim ve hikmet sahibidir.” ^{[Nisa 104]} Bunu okurken kalpleri huzur içerisinde, nefisleri kurban olmak için yanıp tutuşuyor.

Ey Lübnan’daki Lübnanlı, Filistinli ve İslami silahlı örgütler! Silahlarınız hangi zaman için var? Şimdi tam zamanı değil mi? Silahlarınızı sakladığınız bundan daha şerefli bir iş var mı? Size diyoruz ki: Bugün size yıllardır gem vuran ve bugün de hala vurmaya devam eden bölgesel ve uluslararası kararları bir kenara atarak harekete geçerseniz, ümmet sizinle birlikte sizi savunacak ve şayet böyle bir niyeti olursa ne Yahudi varlığı ne de onu destekleyen ülkeler, ümmetin hareketine karşı herhangi bir adım atmaya cesaret edemeyeceklerdir...

Aksine bundan daha ileri gidiyor ve diyoruz ki: Eğer böyle yaparsanız belki de ordulardaki kardeşlerinizi daha büyük adımlar atmaya motive edebilirsiniz. Mısır’da, Ürdün’de, Lübnan’da, Türkiye’de, Afganistan’da ve hatta diğer tüm Müslüman ülkelerde halkın ve ordunun nasıl fokur fokur kaynadığını gördünüz. Hadi kıvılcımını ateşleyin.

وَلَا تَهِنُوا فِي ابْتِغَاءِ الْقَوْمِ “O (düşman) topluluğu takip etmekte gevşeklik göstermeyin.” ^{[Nisa 104]}

Bu zamanda gösterilen herhangi bir vurdumduymazlık, bizi, bu vurdumduymazlığın arkasında bir şeylerin olduğuna, tepenin ötesinde saklanın bir sırların olduğu algısına sevk eder. O halde denklemi tersine çevirin ve ümmetinize bir iyilik yapın. O sizinle beraberdir, atacağınız sadece cesur bir adımdır. Canavar varlığın ve arkasındaki destekçilerinin nasıl dize geleceklerini gösterin. O zaman Aksa Tufanının nasıl da Ümmet Tufanına dönüştüğünü anlayacaklardır.

ادْخُلُواْ عَلَيْهِمُ الْبَابَ فَإِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَإِنَّكُمْ غَالِبُونَ وَعَلَى اللهِ فَتَوَكَّلُواْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ“Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer müminler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.” ^{[Maide 23]}