بسم الله الرحمن الرحيم
Ey Mısır'daki Halkımız... Demokratik Anayasa ile Zalim Tagutların Küfür Rejimini mi Yoksa Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet Anayasasını mı İstiyorsunuz?
Son günlerde insanlar ve medya organları arasında, demokratik esasa dayalı anayasa yada anayasa değişikliğinin mahiyeti ile seçimlerin anayasa yapıldıktan önce mi yoksa sonra mı yapılsın hakkındaki tartışmalar dönmektedir.
Durum gün ışığı gibi o kadar açık ve net ki Amr İbn-ul Âs'ın torunları olan Kenane halkı olarak bizler, Müslüman bir ümmetiz ve din gününe kadar da Müslümanlar olarak kalmaya devam edeceğiz ve İslamî akidemizden fışkıran anayasa dışındaki hiçbir alternatifi kabul etmeyeceğiz.
Propagandasını yaptıkları demokrasiye gelince; zira o, insanın koyduğu bir yönetim sistemi olup Batılı bir kelimedir ve halkın halk ile ve halkın anayasası ile yönetimi anlamına gelmektedir. Zira onun tüm kaynağı insan olup vahiy ve din ile hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla insan, insanı yaratamaz ve uzvi ihtiyaçları ile içgüdülerini tanzim edecek ve bunları doğru bir şekilde doyuracak nasıl bir kanun ve hüküm koyacağını bilemez. Bilakis bunları, insanın içerisinde denek faresi gibi olacağı deneme yanılma yoluyla belirlemektedir. Dolayısıyla insanı ve haklarını çiğneyen en büyük şey demokrasidir. Zira dünyayı özellikle de Batı dünyasını saran cürmün, uyuşturucunun, aile dağılmasının, fesadın ve zulmün kaynağı işte bu demokrasidir. Ayrıca bizler Irak'taki insanları zevk için öldürüyoruz diyen Amerikan askeri, aynı şekilde bu demokrasinin ürünüdür.
-Kafir Batı'nın, İslam beldelerine pazarladığı- demokrasi, uzaktan yakından İslam'la hiçbir ilgisi olmayan bir küfür sistemidir. Ayrıca o, ister külliyetler ister cüziyetler ister geldiği kaynak ister ondan fışkıran akide ister üzerine dayandığı temel isterse getirdiği fikirler ve nizamlar hususunda olsun İslam hükümleriyle tamamen çelişmektedir.
Ey Müslümanlar! Ey Kenane Halkı:
İnsanın hayatını tanzim eden, temel ihtiyaçlarını doğru bir şekilde doyuran, ona itminan ve mutluluk sağlayan ve onun tüm sorunlarını çözen nizam, insanı yaratan Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın koyduğu nizamdır. Zira yarattığı kimse için neyin hayır neyin şer olduğunu bilen sadece O'dur. أَلاَ يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ "Hiç yaratan bilmez mi? O, Latif'tir, Habir'dir" [el-Mulk 14]
يا أيُّها الّذين ءامنوا أطيعوا اللهَ وأطيعوا الرسولَ وأولي الأمرِ منكمْ فإنْ تنازَعتمْ في شيءٍ فردّوهُ إلى اللهِ والرسولِ إن كنتمْ تؤمنونَ باللهِ واليومِ الآخرِ ذلكَ خيرٌ وأحسنُ تأويلا ألمْ ترَ إلى الذينَ يزعمونَ أنّهمْ ءامنوا بمآ أنزلَ اليكَ ومآ انزلَ من قبلِكَ يريدونَ أن يتحاكموا إلى الطاغوتِ وقد أمروا أن يكفروا بهِ ويريدُ الشيطانُ أن يُضِلّهمْ ضلالاً بعيداً وإذا قيلَ لهمْ تعالَوْا إلى ما أنزلَ الله ُوإلى الرسولِ رأيتَ المنافقينَ يصُدّون عنكِ صُدُوداً "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, resule ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah'a ve resulüne götürün. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız. Bu hem daha hayırlı ve netice bakımından daha güzeldir. Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Taguta muhakeme olunmak istiyorlar. Halbuki onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. Onlara: Allah'ın indirdiğine (Kitab'a) ve resule gelin (onlara başvuralım) denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün." [en-Nisâ 59-61]
Ey Müslümanlar:
Hilafet Devleti'nin anayasası olan Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın şeriatının tatbik edilmesinin dışında hiçbir anayasayı kabul etmeyiniz. Bu ise Müslümanı ve gayrimüslimi adaleti ve gözetimiyle gölgeleyecek olan Hilafet Devleti'nin kurulmasıyla olacaktır.
Hizb-ut Tahrir olarak bizler sizleri, Allah'ın sizlere kurmayı ve kurmak için çalışmayı farz kıldığı Hilafet Devleti'ni kurarak Allah'ın şeriatını ikame etmek üzere bizimle birlikte çalışmaya çağırıyoruz. Zira o, sadece Mısır halkının sorunlarını çözmekle kalmayacak bilakis tüm insanlığın sorunlarını çözecektir.
Ey Kenane'nin Müslüman Mücahit Ordusu:
Ey subaylar ve askerler! Ey Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi! Bunu gerçekleştirmek sizlerin elindedir. Ümmetinizin izzetine, şanının yücelmesine, içerisinde bulunduğu zulüm, zillet ve sefaletten kurtulmasına muktedir olan sizlersiniz. O halde Amerika'ya ve onun peşinden giden kimselere meyletmeyin. Bilakis Hizb-ut Tahrir'e nusret vererek Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafeti ilan ediniz ki bu dönemin Evs ve Hazreci olasınız. Doğusundan Batısına bütün ümmet, desteklemek ve yardım etmek üzere sizinle birliktedir. Bu ümmete yardım ediniz ki dünyanın şerefine ve ahiterin büyük sevabına nail olasınız. O halde ne Amerika'dan nede bütün Batı'dan korkun. Zira bizim mevlamız ve yardımcımız Allah olup onların ise ne bir mevlası nede bir yardımcısı vardır.
ٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلَّذِينَ آمَنُواْ يُخْرِجُهُمْ مِّنَ ٱلظُّلُمَاتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوۤاْ أَوْلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَاتِ "İman edenlerim velisi Allah'tır, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarmıştır. İnkar edenlerin velisi ise taguttur, onları aydınlıktan karanlığa çıkarmıştır." [el-Bakara 257]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
H. 21 Raceb 1432
M. Çarşamba, 22 Haziran 2011