Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

"İslamî Sukuk [Finansal Sertifika]" Projesi Şeran Haram Olup Uluslar arası Para Fonu [İMF]'ye Boyun Bükmektir!

Şura konseyi, 26/12/2012 tarihinde ilk oturumuna başlamış ve kendisine, "İslamî Sukuk" adlı bir proje sunulmuştur. Nitekim bu projeye karşı bir takım tepkiler ortaya çıkınca sanki bu proje, zaferin anahtarı ve yeni dönem ekonomistlerinin icat ettiği gergin Mısır ekonomisi için bir çıkışmış gibi insanlara methedilmiştir!

Aslında bu proje, yeni-esi bir projedir. Zira İMF, 2010 yılındaki devrik lider döneminde ekonomik reform amacıyla Mısır için "reçeteler" sunduğunda buna Sukuk sistemi de dahil edilmiştir. Ayrıca İMF, aynı yıl içerisinde bu "İslamî Sukuk'un" ihraç edilmesi kapsamında Yemen'e de ağır şartlar dayatmıştır. [Haber Ajansları / 12.11.2012] İşte İMF, (4.8) milyar dolar değerindeki faizli kredi karşılığında zehirli reçetesinin kabulü için pazarlık yapmak amacıyla yeni rejimin adamaları ile projesini canlandırmak için yeniden geri dönmüştür. Dolayısıyla İMF, Mısır için ekonomik programların konulmasına müdahalede bulunmak amacıyla yeni hükümete şartlarını dayatmaya başlamıştır. Nitekim Uluslararası Para Fonu Direktörü "Christine Lagarde'nin" Mısır'ı ziyaretinde Devlet Başkanı Mursî ile yaptığı görüşmede şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "Uzun aylardan bu yana Fon'un teknik ekibi ile Mısır hükümeti arasında müzakereler yapılmakta olup Fon Mısır'dan, gelirlerin ve yatırımların artırılması yoluyla bütçe açığının azaltılması hakkında açık planlar istemektedir." [Financial Times / 23.08.2012] Dolayısıyla İMF'nin gelirlerin artırılması için öneride bulunduğu şey, Sukuk'tur. Buna göre FİTCH [Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu], Mısır'ın boyun bükmesini ve 2013 yılında "İslamî Sukuk'u" ihraç etmesini beklemektedir. [Reuters / 14.01.2013] Bundan daha kötü ve acı olanı ise hükümetin, iddia edildiği gibi "İslamî Sukuk" adlı proje hakkındaki şeri görüşü hiç dikkate almamasıdır. Zira proje el-Ezher'e sunulduğunda alınması yada reddedilmesi için hiçbir şey sunmamış, bilakis Maliye Bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre sadece görüşünü bildirmiştir. Dolayısıyla hükümet, sadece İMF'nin şartlarının uygulanmasını önemsemektedir. Nitekim bu, yeni Maliye Bakanı'nın açıklamalarında gayet açıktır. Zira o, şöyle demiştir: "Bizler, İMF'nin şartlarını uymak için ekonomik reform planında bir takım değişiklikler yapacağız." [Reuters / 15.01.2013]

Ey Müslümanlar ve Ey Kenane-Mısır Halkı!

Takip edilmesi gereken Azim İslamınız olup İMF değildir. Zira Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلاَ مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ "Allah ve Resulü, bir işe hükmettikleri zaman mümin bir erkek ve mümin bir kadına kendi işlerinde artık seçme hakkı yoktur." [Ahzâb 36]

Dolayısıyla Hanif şeriatın hükmünü öğrendikten sonra bir Müslüman için seçme hakkı yoktur demektir. Bizim de bu proje hakkındaki şeri hükmü öğrenmemiz için öncelikle Sukuk'u bilmemiz kaçınılmazdır.

Hakikatte Sukuk şöyle tarif edilir: "Es-Sak [finansal sertifika] sahibinin, fonlarını egemen projelerde yatırım yaptığı, yani devletin idare edip onlar adına tam bir mülkiyeti temsil ettiği ümmetin genel mülkiyetleri olup onların da borsaya yatırım yapmak yoluyla bunlar hakkında tasarrufta bulunması yada satması caiz olduğu menkul kıymetlerdir. Dolayısıyla devlet, borsada işlem gören egemen projeleri belirmek yoluyla Sukukları ihraç etmekte ve bunun için bir başlangıç ve bitiş dönemi ile finansal sertifika ile ilgili özel tanımlanmış broşür için de nominal bir değer belirlemektedir." Binaenaleyh "İslamî Sukuk" olarak adlandırılan proje, aşağıdaki birçok noktalardan dolayı şeran haramdır:

1-Şeriatta genel mülkiyet şudur: "Şari'nin mülkiyetini Müslümanların geneline ait kıldığı, bunlardan faydalanmaları için Müslümanları ortak kıldığı ve onların bunları mülk edinmelerini yasakladığı aynilerdir." Nitekim Nebi [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır:

الناس شركاء في ثلاث: الماء والكلأ والنار "İnsanlar şu üç şeyde ortaktırlar: Su, ateş ve mera." [Ebu Davus rivayet etti]

Oysa Sukuk, sahibinin, Sukuk [finansal sertifika] satın almayan diğer Müslümanlar olmaksızın genel mülkiyette hak sahibi olmasına izin vermektedir. Bu ise ümmetin İslam'ın haram kıldığı malını almak demektir.

2-"Sukuk" akdinin mahalli, genel mülkiyetin satılmasıdır. Oysa Hanif şeriatta asıl olan, emanet edilmesi gereken en hayırlı birisi olduğu için kamu malının yöneticiye emanet edilmesidir. Dolayısıyla o bu malı, hiçbir ayırım yapmaksızın tüm ümmet için harcar. "İslamî Sukuk" denilen projeye gelince; Devlet, Sukuk sahibi olan her bir bireyin yüzde oranına göre egemen projelerin karlarını öder. Böylece kamu mülkiyetinin gelirleri, fakirler ve Müslümanların geneli olmaksızın Sukuk satın alan zenginlere ait olmakta ve böylece de zenginler gittikçe zenginleşmekte ve fakirler de gittikçe fakirleşmektedir. Dolayısıyla ümmetin kamu malları yağmalanmakta olup bu ise şeran haramdır. Zira bu, yöneticinin emanete hıyanet etmesi demektir. Nitekim Nebi [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır:

لِكُلِّ غَادِرٍ لِوَاءٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرْفَعُ لَهُ بِقَدْرِ غَدْرِهِ أَلا وَلا غَادِرَ أَعْظَمُ غَدْرًا مِنْ أَمِيرِ عَامَّة ٍ "Kıyamet günü, her bir vefasız için vefasızlığı nisbetinde bir bayrak dikilecektir. Haberiniz olsun! Genel bir emirin vefasızlığından daha büyük bir vefasızlık olmayacaktır." [Muslim rivayet etti]

3-İslam'daki şirketleşme akdinin şartlarından biri de bir mecliste bulunan taraflar arasında "icap ve kabulün" olmasıdır. Dolayısıyla tek taraflı münferit bir tasarruf olmayacağı gibi bilakis her iki tarafın, yani her iki şahsında olması kaçınılmazdır. Oysa bu iki şart, Sukuk'ta bulunmamaktadır. Zira müşteri es-Sak'ı, borsada sadece (satın alma işini) uygulayan borsa sistemlerine göre sözde "bireysel iradesiyle" satın almaktadır. Binaenaleyh "Sukuk", İslam'daki şirketleşme şartlarının olmamasından dolayı şeran batıl olmaktadır.

4-Borsadaki sukukları işleten devlet, kafirlerin ümmetin kamu malını mülk edinmesine izin vermektedir. Bununda ötesinde onu, mülk edinme hakkı olmayan birine vermektedir. Dolayısıyla bu, şeran haramdır. Zira bu, kafirleri Müslüman ülkelerde güçlü kılmak ve onlar için Müslümanlar aleyhine bir yol kılmak demektir.  Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

وَلَن يَجْعَلَ اللّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً "Muhakkak ki Allah, kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (egemenlik) kılmayacaktır!" [en-Nîsa 141]

Ey Müslümanlar ve Ey Kenane-Mısır Halkı!

"İslamî Sukuk" adlı proje, İslam'a muhalif olan Batılı kapitalist ekonomiden kaynaklanan bir proje olup zahiri ekonomik reform batını ise azap olan zehirli direktifleri ve şartları yoluyla servetlerini yağmalamak için Kenane-Mısır'ın ekonomisine egemen olmak amacıyla İMF onun propagandasını yapmaktadır. Dolayısıyla o, İslam ile hiçbir ilgisi olmayan bir projedir. Buna "İslamî" kelimesinin eklenmesi ise başarısız bir girişim olup sizleri aldatmak ve bu sömürgeci projeyi sizlere kabul ettirmek için gözlere kum serpmekten ibarettir. O halde ülkenizin ekonomik reformu için İMF'ye yardım etmeyiniz ey Müslümanlar. Ve şairin dediği gibi olunuz:

Amr'ın sıkıntı anında iltica etmesi       Yağmurdan kaçarken doluya yakalanması gibidir

Artık mesele, gözü kulağı olan herkes için açığa çıkmıştır. Dolayısıyla İMF'ye yardım etmek, ümmeti zillet ve bağımlılık bataklığına sürüklemek demektir. Böylece ümmet, sömürgeci kafirlerden emirler alacak ve müşrik facirlerin başkentlerinden tehdit edilecektir. O halde her kim Kenane-Mısır'ın ekonomisinin kalkınmasını istiyorsa, sömürgeci birinden kalkınma talep etmesin, bilakis لَدُنْ حَكِيمٍ خَبِيرٍ "Hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan" alemlerin Rabbinden talep etsin. O halde haydi gelin, bizler için refah dolu bir hayatı ve kerim bir yaşamı garantileyecek olan halis İslam ekonomisini tatbik edelim. Bu ise sadece Raşidi Hilafet Devleti'nin gölgesinde olacaktır. Artık işlerinizi değiştirin ve Raşidi Hilafet'i kurarak Rabbinize nusret verin ki O da sizlere nusret versin ey Müslümanlar:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ (4) بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ "İşte o gün, müminler de Allah'ın nusretiyle, zaferiyle ferahlayacaklardır. Allah dilediğine nusret, zafer verir. O, Azîz'dir, Rahîm'dir." [er-Rûm 4-5]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti


H. 10 Rabi-ul Evve 1434
M.  Çarşamba, 23 Ocak 2013

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER