بسم الله الرحمن الرحيم
Darbeciler, Amerika'nın Teşviki İle Ramazan Ayında Müslümanların Kanını Akıtmayı Helal Görüyorlar
Kenane topraklarının daha önce şahit olmadığı şekilde Mısır emniyet güçleri, utançtan alınları terleten iğrenç suçları gerçekleştirdiler. Bu alçak el binlerce Müslümana isabet etti. Onlardan yüzlercesi öldü, diğerleri ise ölümle mücadele ediyor. Özellikle günahkâr eller ve suçlular silahsız göstericilerin baş ve sırt bölgelerine isabet ettirmeyi kastettiler. İster önlerinden, isterse arkalarından olsun göstericilere karşı bu katliamı hazırlayan kimselerin öldürme niyetlerini geceleyin gerçekleştireceklerini göstermektedir. Ancak emniyet güçleri cürümlerinde bununla yetinmeyip düşmanlıklarını mescitlere, İskenderiye'deki İbrahim Mescidine ve meydanlardaki namazları esnasında oturma eylemi yapanlara kadar ulaştırdılar. Elinde Mushaf bulunan gençlerden birisini öldürme hususunda Allah'tan korkmadılar! Yukarı kaldırdığı Allah'ın kitabı ona şefaat edemedi! Sanki gördüğümüz manzara, Kenane toprağı Mısır'da değil de Burma'da veya işgal edilen Filistin'de idi.
Yaşananlar beklenmekteydi ve Sisi'nin ortaya çıkarak, gösterileri ve oturma eylemlerini dağıtmak, darbeye karşı olanlara iradesini katliamlarla ve kuvvet kullanarak olsa dahi kabul ettirmek için halkçı bir perde ile örtmek istemesinden sonra kesinlikle daha başka bir sahne beklenmiyordu. Bu olay, kendisini Amerikan siyasetinin elinde rehin düşmüş bir halde bulduktan sonra, bu krizden çıkma çabasından başka bir şey değildir. Ramazan ayında, Bedir savaşının yıl dönümünde, işi kesin bir şekilde bitirme çabasıyla onların rızasına kavuşmak ve Amerika'ya yaklaşmak için Müslümanların tertemiz kanlarını sundu!
Bu iğrenç suç, Allah'ın muazzam ayında kan dökmeyi helal gören ve darbecilere egemen olan akıl yapısını göstermektedir. Ümmete düşmanlıkta ortaya koydukları bu suçlarıyla Siyonistlere ve haçlılara olan düşmanlığın ötesine geçtiler!
Bu suçun işlenmesinde tüm devlet kuruluşları işbirliği ettiler. Saptırıcı kindar medya, hain uşak siyasetçiler, derin devlet içindeki uzantıları ve kuyruklarının tümü yalnızca koltuklarında oturabilmek, bir lokma için vazifeyi ifa etmek veya sadece şeklen dahi olsa İslam ile bağlantısı olan bir hususa olan kin ve nefretlerinden dolayı halklarının kanlarını akıtmaya hazır oldular. Buna ilave olarak Ezher şeyhi böbürlenerek yaptıklarıyla kanların akıtılmasına kadar uzanan darbecilere destek veren kimselerden oldu. Son olarak halktan hiç de az olmayan bir grubu katliamların işlenmesi ve Müslümanların kanlarının akıtılması pahasına olsa bile herhangi bir fiili bahane ederek siyasi bir gruba karşı düşmanlıklarını kullanarak yoldan çıkardılar! İşte bunların tümü Rahmanın arşını titretecek bir günah işlediler!
Ey Kenane Mısır Halkı! Bu yaşananların tümü altmış yıldan daha uzun bir süredir göğüslerimizin üzerine çöreklenmiş, İslam'a muhalif olan laik demokratik cumhuriyet nizamının ve ondan önceki krallık sisteminin doğal bir sonucudur. Bu cürümler ve krizler, darbe öncesi "yasallığa" dönülmesiyle kesinlikle son bulmayacaktır. O yasallık, Allah'ın hakkında herhangi bir delil indirmediği bir nizama ait sahte yasallıktır. Veya krizleri aşmak için başkanlık ve parlamento seçimlerinin hızlı bir şekilde yapılmasına veya ülkeyi yönetmesi için geçici bir uyum meclisinin oluşturulmasına yönelik çağrıların tümü de sahte çağrılardır.
Bu çözümlerin tümü, ülkeler üzerindeki hegemonyasını yaymanın yolu olarak Amerika tarafından ekilen ve belaların esası olan şu andaki demokratik cumhuriyet sistem etrafında dönüp dolaşmaktadır. Devrik başkan Mübarek ve görevinden alınan Mursi zamanında olduğu gibi, şu andaki yönetim döneminde de Amerika nüfuz sahibidir. Demokratik cumhuriyet rejimi kökünden sökülüp kopartılmadıkça ve onunla birlikte Amerikan nüfuzunun izi de tümüyle yok edilmedikçe, kriz kesinlikle çözülmeyecektir. Ancak bu kriz, âlemlerin Rabbinin razı olduğu ve kerim Rasûlü'ne vahiy ile indirdiği nizam uygulandığında çözülecektir. Bu nizam, daha önce yaklaşık on üç asır boyunca olduğu gibi Müslüman olsun gayri Müslim olsun, bütün tebaası için adaleti ve emniyeti garanti edecek olan ve Hilafet Devletinde varlık bulan İslam nizamıdır.
Ey Kenane Mısır Halkı! Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ "Şüphesiz ki imam (halife) ancak kalkandır. Onun arkasında savaşır onunla korunursunuz" buyurduğu gibi Allah'ın kitabı ve Rasûlü'nün sünneti ile hükmedecek bir halifemiz olsaydı, onun arkasında savaşır ve onunla korunurduk. Bu yaşanan olayların hiçbirisi olmazdı. Hizb-ut Tahrir olarak bizler, boynunuzdaki cahiliyeden kalma laik demokratik sivil boyunduruktan kurtulmaya çağırıyoruz. Bu proje bize izzetimizi kazandıracak, içerisine düşmüş olduğumuz geri kalmışlık ve kargaşa çukurundan bizleri kurtaracak olan tek projedir. O, başarılı bir projedir. Çünkü o, Rabbimizin bizim için razı olduğu bir projedir. Bunun dışındaki projeler sizi gerçek projeden uzaklaştırmak için Amerika'nın aldatıcı serabından başka bir şey değildir. Sakın ha bu tuzağa düşmeyin! Rabbinizin sizden istediği gibi meseleniz halis ve tertemiz bir şekilde Allah için olsun. Düşmanlarınızın ve Müslümanların yöneticilerinden olan uşakların istedikleri gibi sizleri saptırmasın.
Ey Askerler Ve Ordular! Kenane Mısır Ordusundaki Muhlisler! Ne zamana kadar bekleyeceksiniz? Liderliğinizin ümmetin düşmanlarının kucağına atan, onların emrine göre hareket eden, onların isteklerine göre şekilden şekle giren bu bozguncu azınlığın elinden almazsanız, onların planları bu kadarla da kalmayacaktır. Ümmetin ümidi olan Mısır ordusu tümüyle yok oluncaya kadar devam edecektir. Yarın olmadan işinizi bitirin. Şüphesiz ki Allah, akıtılan kanların hesabını sizden soracaktır!
Şüphesiz ki Hizb-ut Tahrir halkına yalan söylemeyen bir liderdir. Altmış yıldan bu yana ümmet içinde ümmet ile birlikte çalışmakta, yüce bir projeyi, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müjdelediği projeyi taşımaktadır. Bu proje, sizi ve ümmeti kâfir düşmanlarınızın egemenliğinden kurtaracak ve ümmeti yeniden dünyada birinci ümmet haline getirecektir. Şu anda Mısır'daki kuvvetin, ordunun elinde olduğu görülmüştür. Ordu, hem yardım etme hem de değiştirme gücüne sahiptir. Fiili ve doğru değişim, başkan Mursi olayında olduğu gibi nöbetleşe gelen düşmanlıkla yankılanan ve laik rejime başkan olan sahte ve noksan bir otorite ile mümkün olmaz. Bilakis ümmeti ve orduyu kuşatacak her ikisine de İslam sorununun Allah'ın indirdikleri ile yönetmenin tekrar geri dönmesi olduğunu kavratacak bu bilinç ve anlayışın yayılıncaya kadar ümmet ve ordu içerisinde kat kat çalışma ve sabır ile mümkün olur. Böylece alternatifine razı olunmayan, topluluklar ve ordu subayları arasında güçlü ve genel bir istek haline gelir. İşte bu durumda eksiksiz bir şekilde otoritenin ele geçirilmesiyle Allah'ın izniyle yardım gelecektir. Bütün erkânı ve destekleriyle mevcut sistemin köklerinden kopartılması tamamlanacak ve İslam tek bir defada kâmil bir şekilde uygulanacaktır. Tıpkı Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Medine'de yönetimi devleti kurup yönetimi ele almasında olduğu gibi. O, devleti yalnızca tek esas üzerine kurdu: Egemenlik şeriata aittir. Herhangi bir şekilde öne alma veya geciktirme olmaksızın her olay hakkında Allah'ın hükmünü uyguluyordu. Ve bizler, sizleri bu projeye yardım edecek ilk ordu olmaya çağırıyoruz! Sizler bununla bağlantılı olan bir güçsünüz. Niyetiniz Allah için halis olduğunda buna güç yetirecek kimselersiniz. Selahaddin ve Kutuz'un kahramanlığına koşunuz! Dünyanın izzeti ve ahretin nimetlerine koşunuz!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey Müminler! Peygamber, size hayat verecek olan şeriat emirlerine, sizi dâvet ettiği zaman, Allah'a ve Rasûlü'ne icabet edin. Bilin ki Allah, gerçekten kişi ile kalbi arasına girer (her şeyine hâkim olur, canını alır); ve siz muhakkak toplanıp ona varacaksınız." [Enfal 24]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
H. 19 Ramazan 1434
M. Salı, 09 Temmuz 2013