Çarşamba, 04 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Port Sudan Limanı’nın Özelleştirilmesi Ülke Güvenliğine İhanettir, Kaynakları Peşkeş Çekmektir, İnsanları İşlerinden Etmektir

27 Aralık 2018’de hükümet, Port Sudan Limanı’nı işletmek üzere 530 milyon Avro karşılığında Filipinli bir şirket ile 20 yıllık bir imtiyaz sözleşmesi imzaladı. Filipinli şirket, 410 milyon Avroyu 03 Ocak 2019 tarihinde ödeyecek, on gün sonra da limanın devralacak. Sözleşmenin ardından hükümetle işten çıkarılacak işçiler arasında ciddi bir kriz yaşandı. Limanın Filipinli şirkete devrini engellemek için toplanan işçiler, limanın kapısına konteynerler koyarak bloke ettiler.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Port Sudan Limanı’nın özelleştirilmesi, emanete ihanet edilmesi ve işçilerin işten atılması ile ilgili olarak 10 Ağustos 2017 tarihli bildiride belirtilen aynı gerçekleri yineliyoruz. Limanı özelleştirme ihalesi yapıldığında vurguladığımız gerçekler şunlardı:

Birincisi: Liman, devlet hazinesine büyük fonlar sağlayan karlı bir kurumdur. Yıllık yaklaşık 2 trilyon Cüneyh tutarındaki liman gelirlerinin çoğu bu limandan sağlanıyor. Uzmanlar, Filipinli şirketin 20 yıl boyunca ödeyeceği 530 milyon Avronun tahmini liman gelirinin yüzde 40’ı tekabül ettiğini söylediler. Bu, daha önce telekomünikasyon sektöründe olduğu gibi kamu fonuna ihanettir, kapitalist şirketlere peşkeş çekmektir.

İkincisi: Bu Filipinli şirket, limanı 5 yıldır işletmektedir. Kapitalist şirketlerin kiralık politikacıların ileri sürdüğü iddiaların aksine geliştirmek veya modernize etmek için hiçbir şey yapmadı. Bu şirket, limanı işlettiği için kar getirisini çok iyi biliyor. Bu kar, onun salyasını akıtıyor. Şirket, bireysel çıkarlarını düşünen yozlaşmış siyasetçiler ve üretimi durduran, IMF ve lanetli reçetelerinin güdümüne giren hükümetin ürettiği döviz krizinde aradığını buldu! Bu yüzden ölçüp biçti ve 20 yıllık yeni bir imtiyaz sözleşmesi ile limana el koydu!

Üçüncüsü: Bu batıl sözleşme, ülke güvenliğini doğrudan etkileyecektir. Zira ülkenin ana giriş kapısı, tek düşüncesi kar elde etmek olan kıtalararası şirketlere teslim edilmektedir. Limanda çalışan 1800 işçinin işten çıkarılması da bu başarısız hükümetin suç defterine eklenen başka bir suçtur. Liman müdürü, şirketin bin işçiyi istihdam olanağı sağlayacağını söyledi. Onun bu açıklaması, ciddiyetten uzaktır. Çünkü şirket, sözleşme şartlarına bağlı kalacaktır ve sözleşme şartlarında da böyle bir madde yok! Kaldı ki bazı işçilerin işlerine son verilip, bazılarının işlerine devam etmesi, işçiler arasına nifak sokmak için kullanılan art niyetli bir yöntemdir. Bu nedenle sözleşmenin iptali ve görevi, tebaasını İslam temelinde gütmek olan bir devletin kurulması talep edilmelidir.

Dördüncüsü: Sudan’ın tek konteyner limanı olan Port Sudan Limanı, şeran toplumun vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri olarak kabul edilir. Bu tanıma göre liman, kamu mülkiyetinden sayılır. O yüzden devlet, birey ve şirketlerin mülk edinmesi yasaktır. Aksine kamu mülkiyeti olarak kalmalı, gelirinden bütün tebaa istifade etmeli ve devlet, kamu yararına onu işletmelidir.

Ey Sudan halkı! Hükümet, şeri hükümlere hiçbir değer vermiyor. Ülkeyi mahvetti, bağlantılarını kopardı, insanları işten attı. Her tarafı sefalet, geçim sıkıntısı ve bedbahtlık kapladı. Bu hükümet bir suçu bitirince başka bir suça geçmektedir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin uyguladığı İslam Şeriatı ancak bu zulüm ve peşkeşe dur diyebilir. Öyleyse hadi onun için çalışanlardan olun.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 24 Cumâde’l Ûlâ 1440
M.  Çarşamba, 30 Ocak 2019

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER