بسم الله الرحمن الرحيم
Ey Müslümanlar: Mübarek Ramazan Ayında... Dinin Livasının Yükselticisi ve Müslümanların Beldelerinin Hamisi Hilafet İçin Çalışarak Alemlerin Rabbine İcabet Ediniz
Ey Müslümanlar: İşte başı rahmet ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş ayının olduğu hayır ve bereket ayı olan Ramazan ayına girdiniz. Bu ayda ve her Ramazan ayında olduğu gibi nefisler imanla imar olur, Ramazan ve diğer ayların Rabbi el-Melik-ud Diyan'a itaat etme istekleriyle dolup taşar, insanlar rahmetine göz dikerek ve azabından korkup cennetini ümit ederek Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'ya yönelirler.
Sahabe-i Kiram ve Tabiin nezdinde Ramazan ayı, amelde bulunma, Allah yolunda cihat etme ve büyük fetihleri gerçekleştirme ayı idi. Çünkü onlar, Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu kavlinden dolayı Ramazan ayında ecrin ikiye katlandığının bilincindeydiler: يَقُولُ قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلا الصِّيَامَ هُوَ لِي وَأَنَا أَجْزِي بِهِ "Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır: Ademoğlunun her ameli kendisine aittir ancak oruç hariç. Oruç benim içindir ve onun karşılığını ben vereceğim." [Muslim rivayet etti] Ancak bugün Müslümanlar Ramazan ayına nasıl bir halde girmekteler?! Müslümanlar Ramazan ayına Irak, Afganistan, Filistin ve başka yerlerde olduğu gibi ya doğrudan ya da Batılı kafir nizamlarına boyun eğerek dolaylı şekilde sömürgeci kafirler tarafından işgal edilmiş bir halde girmekteler. Böylece İslam tamamen devlet ve toplumdan sökülüp atılmış, Müslümanların Ramazandaki yaşantıları cihat ve fetih yaşantısı olmaktan çıkmıştır. Beldelerimizin merkezinde bize savaş açılır, İslam'dan başkasıyla yönetilir, Kur'an-il Azim ve Sünnet-i Mutahhara hükümlerinden başka hükümlerle muamele görür olduk. Böylece sıkıntılarla dolu bir hayatımız oldu.
Ey Kerim Kardeşler! Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde Sudan beldesinde kötü durumlar içerisindeyiz. Zira vazgeçilmez emtia fiyatları vergiler ve ihtikar yüzünden kötüleşmekte ve artmaktadır. Hatta insanların büyük bir çoğunluğu isyankar bir hale geldi. Dolaylı ve dolaysız vergiler artarak ticari, zirai ve sanayi üretimini durdurmakta ve iş bulma ümidini kesmiş bir işsizler ordusu oluşmuştur. Tüm bunların sebebi ise insanların mallarının batıl yolla yenmesidir ki bu da insanların hayatını daha da fakirleştirmekte, kötüleştirmekte ve sıkıntılı bir hale sokmaktadır.
Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde Darfur'da Müslüman Müslüman kardeşini öldürmektedir. Oysa bu Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle buyurduğu üzere haram bir savaştır: إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِي النَّارِ "İki Müslüman kılıçları ile karşı karşıya geldiğinde katil de maktul de ateştedir." [el-Buhari rivayet etti] Daha sonra meseleler, İslam esasına göre değil de kafir Batının çıkarlarını gerçekleştirecek otoritenin ve servetin paylaşımı olan aynı yöntemle çözülmeye çalışılmaktadır.
Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde bizzat yöneticilerin ellerliye yaptıkları şeyler, siyasi ortamın gizli işbirliği ve insanların sessiz kalması yüzünden Sudan musibetlerin en büyüğü ile karşı karşıya kalmış bir durumdadır. Zira Sudan, kendisini parçalanmaya götürecek haram olan bir referandum ile Güney ve Kuzey olmak üzere ikiye bölünme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ardından bunu ise yıkım, yok olma ve ülkenin servetlerine göz diken Amerika'ya icabet ederek Müslümanların beldelerinden şerefli bir parçanın bölünmesi takip edecektir.
Ey Sudan'daki Müslümanlar!
İyi biliniz ki Ramazanın Rabbi, diğer ayların da Rabbidir. O, küfür hükümleri ve batıl nizamların tatbik edilmesi karşısında sessiz kalmanıza asla razı olmayacaktır. Zira O, bizleri şu kavli ile zalimlere boyun bükmekten ve eğmekten sakındırmıştır:
وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء ثُمَّ لاَ تُنصَرُونَ "Sakın zulmedenlere meyletmeyin! Yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra Nusret de bulmazsınız." [Hûd 113]
İçerisinde yaşadığımız durum sadece dua etmek ve ibadetlerle iştigal etmekle asla değişmeyecektir. Bilakis bizleri izzetimize, onurumuza, şerefimize, dünyada şerefli bir hayata ve ahirette kurtuluşa kavuşturacak olan alemlerin Rabbini razı edecek amelin yapılması kaçınılmaz bir husustur. O amel ise Ramazan ayında gündüzleri saim, geceleri kaim olarak geçirmek ve Kur'an okumakla birlikte Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için samimi bir şekilde çalışmaktır. İşte tüm bunlar ve diğer salih ameller, ümmeti Allah'ın kitabı ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünneti ile hükmeden, insanları zalim kapitalist zulümlerinden Allah'ın adaletine ve dünyaya tapmaktan dünyanın ve ahiretin Rabbine tapmaya çıkarmak için Allah yolunda cihat eden İslami bir ümmete çevirecek farzların tacını yerine getirmesi noktasında mümin için birer teşvik ve takviyedir. O halde bu sene Ramazan ayı, bu samimi çalışmanın başlangıcı, batıla boyun eğip ondan razı olmanın sonu ve dinin livasını yükselten, Müslümanları birleştiren ilk İslam Devleti'ni kuran Habib-ul Mustafa SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile Sahbe-i Kiramın yolu üzerinde yürüyeceğimize dair Allah'a söz vermenin yeni belgesi olsun.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve resulü sizi, size hayat verene davet ettiğinde icabet edin." [el-Bakara 183]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
H. 1 Ramazan 1431
M. Çarşamba, 11 Ağustos 2010