Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Suriye'deki Arap Birliğinin Gözlemcileri; Sağır, Dilsiz ve Kördürler, Daha Doğrusu Onlar Hayvan Gibidirler, Hatta Daha Sapık Yol Üzerindedirler

Suriye rejimine meydan okumak ve onu devirme isteğini göstermek suretiyle dikkat çekici bir ısrarla dün Cuma günü 30/12/2011'de yüz binlerce Suriyeli ‘Özgürlük meydanlarına ilerleme Cuması' adlı gösteri yaptılar. Göstericiler; düzenledikleri barışçıl gösteriler kanla boyanmasın diye Arap gözlemcilerin aralarında bulunmalarının olumlu bir faktör olacağını zannettiler! Lakin cani rejim mümin ve savunmasız halkına karşı dünyanın gözü önünde cinayet işlemeye devam etti. Rejim gözlemcilerin orada bulunmasını hesaba katmadan bütün bunları işlemektedir. Zira görevlerini yerine getirmek için gözlemcilerin ulaşım ve iletişimin sağlanması ve korumalar gibi hususlarda rejime ihtiyacı vardır. Ayrıca bu gözlemciler bölgeden bölgeye geçmek maksadıyla kör ve sağır için rehberlik eden güvenlik güçleriyle kuşatılmışlardır.

İşte böylece Suriye'ye gönderilen gözlemcilerin yalanı çok çabuk ortaya çıktı, hatta onun başarısızlığı ve kötü davranışı hakkında çok konuşuldu ve bir takım eleştiriler yapıldı. Sanki insanlar ondan hayır bekliyormuş ve ona ümit bağlıyormuş gibi. Oysa o; daha fazla kan dökmek için Suriye'nin cani rejimine ard arda süre tanıyan  ajan Arap Birliğinin ürünüdür. Bunlar yapılırken aynı zamanda şehid kafileleri ard arda geçiyor ve Müslüman, mazlum ve katledilmekte olan -bilhassa Humus- halkının yardım feryatları yükselerek şöyle diyordu: ‘Ey Müslümanlar neredesiniz?! Biz de sizin gibi Müslüman değil miyiz?! Siz kendi aile ve çocuklarınız arasında rahat bir yaşam sürdürmekten hoşlandınız da  Allah'ın, Resulunun ve mü'minlerin düşmanı olan, etimizi yiyen, kanımızı akıtan ve ırzımıza tecavüz eden zalim birine bizi teslim ettiniz?! Allah bizim için yeterdir ve O bizi asla yalnız bırakmayacaktır...biz ise sizin boynunuzda bir emanetiz, dolayısıyla emanetinizi de bizi de yalnız bırakmayın.'

Böylesi bir heyetten hayır bekleyen kimse kendi yanılgısının hastası ve hayrın olmadığı bir yerden hayrı temenni eden kimse gibidir. Çünkü ne şehit kafileleri durdu, ne de sefil ve cani rejimin tankları ve topları çekildi. Şair ne güzel söylemiştir:

Eğer çoban sürünün düşmanı ise; Kurt düşmanlığından dolayı ayıplanmaz

Gözlemci heyetinin suç ortağı olduğunu göstermek için heyet başkanı M. Ahmed El-Dabbi'nin yaptığı açıklamalardan daha açık bir delil yoktur. Açıklamaları ise ‘'heyet üyeleri Humus şehrinde endişeli bir şey görmediler'' şeklinde idi. Bununla yetinmeyen M. Ahmed El-Dabbi kendi gözlemci heyetine süre verilip fazla zamanın tanınmasını talep ederek Reuters ajansına şöyle açıklama yaptı: ‘dikkat etmeniz gerekir. Bu birinci gündür. Fazla zamana ihtiyacımız var.' Halbuki kendisine verilen sürenin insanların canına kıymak ve yeni katliamlar işlemek için Suriye rejimine verilmiş bir süre olduğunu görmezlikten gelir. Zira El-Dabbi arkadaşlarıyla birlikte bunların başlangıcını gördü. Nitekim gözlemciler; evleri içindekilerle birlikte yerle bir eden tankları sakladıktan sonra güvenlik güçlerinin ve yüksek binalarda yerleşen keskin nişancıların açtığı ateşten kaçmak için göstericilerin evlerinde saklandı. Humus'a bağlı Baba Amr mahallesinin halkı ise içlerinde Suriye istihbaratına bağlı bir subayın bulunduğu için heyetle görüşmeyi reddetti. Bu arada şeytan temsilcisi Cihad Makdisi çıkıp şöyle dedi: ‘Heyetin görevi araştırmak değil sadece gözlemek ve izlemektir!'

El-Dabbi'nin bu tutumundan dolayı şaşılacak bir durum yok. Çünkü o ve dostları yalancı şahit hatta şahit olmaktan kaçmayı kendilerine yakıştırarak kendi dininden ve zalim ve sefil bir yöneticiye karşı olan Müslüman bir halkın kanı üzerinde dans ederler. Devrimin aktivistlerinin o heyetin ikinci gününde iken faydasız olduğunu değerlendirmeleri üzerine Amerikan dışişleri bakanlık sözcüsü Mark Toner ise aktivistleri sabırlı olmaya davet etti. Mark Toner'in bu açıklaması ise El-Dabbi'nin açıklamasıyla paralel geliyor. (El-Dabbi: zor görevlerin adamı ve Sudan ordusundan emekli. Darfur olaylarında araştırma yapmak üzere benzer bir heyetin başkanlığını yapmıştı. Ömer El-Beşir'i toplu katliamlar ve savaş suçlusu olmaktan kurtarmak için görev almıştı!) El-Dabbi'nin açıklaması ise cani Suriye rejiminin tutumuyla hem paralel  hem de işine geliyor.

Ey İslam merkezi olan Suriye'deki alnı dik Müslümanlar!

İşte oynanmak istenen oyun budur. Artık onu anlayın ve aldanmayın. Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kurtuluşu bir an önce göndermesini niyaz edip,  Şam tağutunu devirecek ordu içinde bize güç sahipleri nasip etsin. Böylece Şam'da Raşidi Hilafet Devleti aracılığıyla Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın hükmü ikame edilmiş olur. Şüphesiz bu Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'ya göre güç değildir. Biz de onların Hizb-ut Tahrir'e el uzatmasını bekliyoruz ki gerçek değişimde Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın yardımcıları olsunlar. Zira Hizb bunun ikamesi için yoğun çalışmaktadır. Çünkü Müslümanları bütün acılarından kurtaracak yegane kurtuluş odur. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] buyurdu ki:

﴿وَمَكَرُوا مَكْراً وَمَكَرْنَا مَكْراً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ* فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ مَكْرِهِمْ أَنَّا دَمَّرْنَاهُمْ وَقَوْمَهُمْ أَجْمَعِينَ﴾

Onlar tuzak kurdular. Biz de -onlar farketmeksizin- bir tuzak kur­duk. Tuzaklarının akıbeti nasıl oldu, bîr bak! Çünkü Biz onları da, ka­vimlerini de hep birlikte helak ettik Neml 50/51

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 6 Safer 1433
M.  Cumartesi, 31 Aralık 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER