Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Kurucu Meclis Sadece Sömürünün Nüfuzunu Uzatmak ve İslam'ı Uzaklaştırmak İçindir

Kurucu meclis seçmenin amacı, seçmenler adına görüş beyan etmek veya yöneticileri muhasebe etmek üzere insanları temsil eden milletvekilleri çıkartmak için değildi. Bu seçimin tek amacı Allah [Subhânehu ve Te'alâ] dışında kanun koyacak bir grup insan çıkartmak ve ülke için sömürgecinin emri ve şartlarına uygun olan bir sistem koymaktır. Bu düşünce ise yabancı ve habis bir düşünce olup onunla aşağıdaki hedeflere ulaşmak istenmektedir:

1) Kurucu meclis üyelerinin cumhuriyet sistemine bağlı kalmasıdır. Bu ise ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesini pekiştirmek, yasama/kanun koyma yetkisini Allah'a değil insanlara vermek ve İslam'ı Müslümanların hayatını tanzim etmekten tamamen uzaklaştırmak demektir.

2) Sömürgeci kafirlerin şer dolu ‘Sykes-Picot' anlaşması uyarınca ülkemizin bölünmüşlüğünün pekiştirilmesidir. Bu ise Müslümanların parçalanmasını sağlayan sömürü projelerinin devam etmesi ve bölünmüşlüğün de normal  görülmesi demektir. Oysa şu anki meydana gelen değişim rüzgarları birçok Müslüman beldelerini etkilemiştir. Bu ise Allah'ın indirdiğiyle hükmedecek, sömürgeciliğin kökünü ülkemizden söküp atacak ve İslam'ı aleme Nur ve Hidayet olarak taşıyacak güçlü bir devletin kurulması ve ümmetin gerçek manada birleşmesi için tarihi bir fırsattır.

3) Geçici hükümetin tasarladığı şüpheli projelerin hayata geçirilmesidir. Zira bu tür projelerin getirdiği anlaşmalar bizi Avrupa, Dünya Bankası ve diğer sömürü kurum ve kuruluşlarına bağladı. Böylece sömürünün getirdiği bağımlılık durumunu sonsuzlaştıracak ve hem bizim geleceğimizi hem de bizden sonra gelecek nesillerimizin geleceğini belirleme yetkisini sömürüye verecektir.

4) Demokratlaşmanın bir parçası olması açısından (ılımlı) İslami hareketlerin pasifize edilmesidir. Böyle olunca bağlayıcı olarak yönetim anlayışını Allah'ın hükmü değil çoğunluk yasası olarak göstermek suretiyle Allah'ın şeriatına muhalif hükümler getirecek ve Müslümanların Rablerinin şeriatına duydukları teveccühü saptıracaktır.

Bütün bunlardan sonra aklı selim biri bu seçimlerin Müslümanların lehine olduğunu söyleyebilir mi? Yine aklı selim biri sömürgecilerin içinde bulunduğu mali krize rağmen milyarlarla finans ettiği ve çoğu casuslardan oluşan dünyanın her tarafından yüzlerce gözlemcinin gönderilmesinin sadece seçimlerin denetlenmesi için olduğunu söyleyebilir mi? Sonra neden sömürgeciler bu seçimlerin yapılmasını ve kurucu meclisin oluşmasını istesinler ki? Bizi ve Filistin, Irak ve Afganistan'daki kardeşlerimizi öldüren, evsiz bırakan, servetlerimizi gasp eden, dinimizle ve akidemizle savaşan onlar değil midir? Onların Irak'ta, Filistin'de, Afganistan'da ve diğer Müslüman beldelerinde denetleyip finans ettikleri seçimler yıkım, helak, ayrılık ve zafiyetten başka ne getirdi? Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَنْ تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَنْ يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِنْ عِنْدِهِ فَيُصْبِحُوا عَلَى مَا أَسَرُّوا فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ Kalplerinde hastalık bulunanların: "Başımıza bir felâketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih, yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır. Maide 52

Ey Müslümanlar!

Sömürgecilerin hileleri ve entrikaları sizi aldatıp arzuladığınız gerçek değişimden alıkoymasın. Zira siz 14 Ekim 2011'de meydanlarda şöyle haykırdınız: ‘Halk Allah'ın şeriatı ile hükmedilmek istiyor', 'Halk İslam devleti istiyor' ve 'Halk İslami Hilafet istiyor'.

Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın uyardığı gibi biz de Hizb-ut Tahrir olarak sizin sömürgeci kafirlere onların dostlarına ve onlara tabi olanlara uymamanız ve yasamanın Allah'ın dışında olduğunu kabul eden dırar/zarar meclisini seçmemek için uyarıyoruz. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ أُوتُوا نَصِيبًا مِنَ الْكِتَابِ يَشْتَرُونَ الضَّلَالَةَ وَيُرِيدُونَ أَنْ تَضِلُّوا السَّبِيلَ Kendilerine Kitap'tan nasip verilenlere baksana! Sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan çıkmanızı istiyorlar! Nisa 44 ve yine Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın ve Resulünün emirlerine muhalefet etmemeniz ve Resulünün [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] metodundan sapmamanız için sizi uyarıyoruz. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَنْ تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ Bu sebeple, onun -peygamberin- emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar. Nur 63

Ayrıca biz size peygamberlerin sonuncusu ve muttakilerin imamı Resulullah (صلى الله عليه وسلم)'ın takipçisi olduğunuzu hatırlatıyoruz. Ecdadınız ise Raşidi halifeler ve mücahid liderlerdi. Onların taşıdığı ve Allah'ın kendilerine yardım ettiği İslam Allah'ın hıfzı ve inayetiyle içinizde hala korunuyor ve Allah'ın izniyle ona hiç bir değişim ve tahrif dokunmadı ve dokunmayacaktır. Ve Allah'ın izniyle o hiç bir değişime ve tahrife uğramadı ve uğramayacaktır.

Sizi de müjdeliyoruz ki Allah [Subhânehu ve Te'alâ] kendi dinine yardım edenlere yardım eder. Onun hak olan vaadi ise sadece peygamberlere has değil müminler için de geçerlidir. Yine Onun vaadi yalnız ahirete has şahadet, Allah'ın rızası ve cennet olarak değil dünyada da düşmanınızın aleyhine size bir üstünlük, ona galip gelmeniz ve apaçık bir zafer ve fetih olarak da geçerlidir. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَاد Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. Gafir 51

Hizb-ut Tahrir ise hem sizin içinizde hem de sizinle beraberdir ve nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet devletini kurmak suretiyle İslami hayatı yeniden başlatmak üzere bütün gayretlerini sarf ederek ve ciddi olarak Allah'a, Resulüne ve müminlere ahdetmiştir, kesin söz vermiştir. Zira bu despot döneminden sonra Raşidi Hilafetin tekrar olacağını müjdeleyen Resulullah (صلى الله عليه وسلم) şöyle buyurmuştur: ...ثم تكون خلافةً على منهاج النبوة ... ve sonra nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Müsned Ahmed

Dolayısıyla bizimle beraber olun ve bizden ayrılmayın. Çünkü bizim meselemiz sizin de meseleniz ve bizim davamız sizin de davanızdır. Öyleyse Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın davetçisine uyun. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ. وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resulüne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız. Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir. Enfal 24-25

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti


H. 25 Zilka’de 1432
M.  Pazartesi, 24 Ekim 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER