Kimliksiz Rohingyalılar Hilafeti Bekliyor

(Tercüme)

HABER:

Pakistan Ulusal Konseyi Rohingya’lı Müslümanlara karşı işlenen vahşete karşı bir karar kabul etti. Kararı alan Bakan Zahid Hamid, Myanmar'daki Rohingya’lı Müslümanlara yönelik şiddet ve ağır insan hakları ihlallerini kınadı. (Kaynak: Ulus)

YORUM

Haberde geçen benzer kararları, Pencap ve Hayber-Pahtunhva’da da benimsendi ve kabul edildi. Ulusal konsey ciddi şiddet karşısında Rohingya Müslümanlarının cesaretini takdir ettiklerini ve bu acımasızlıkların mağdurlarına en büyük sevgi ve başsağlığı dilediler.

Tarih, bu konseyler ve dernekler tarafından sunulan konuların tek amacının boş sözlerden ibaret olan kararlar vermek ve onları geçirmek olduğunu gösteriyor. Rohingya halkı sizin tartışmalarınıza ve sempatinize ihtiyaç duymaz, fakat bu insanların diğer insanlardan farklı ve kimliği belirsiz bir halk olmadığını ispatlamak için fiili olarak harekete geçmeye yönelik bir güce ihtiyaç duymaktadırlar. Konseyin "sözü" onlara, herhangi bir Müslüman ülkeye girmelerini sağlayan kimlik kazandırıyor olsaydı, onlar o ülkeye alınır ve iyi bakılırdı. Biz Pakistan halkının Rohingyalıları korumak için ordunun harekete geçmesini talep ettiğini protesto etmeleriyle gördük. Ulusal Konsey üyeleri ve İl Meclisi üyeleri lüks ipek koltuklu odalarında kalpleri soğuk ve acımasız şekilde eylemleri için yargılanmayacaklarını biliyorlar.

Bununla beraber BM Genel Kurulunda bir konuşmada, Pakistan'ın Başbakanı Rohingyalı Müslümanlar için endişelendiğini izhar etti. Terörle mücadelede Pakistan tarafından yapılan hizmet ve fedakarlıkların hatırlatmasının ardından Rohingya’daki etnik temizliğin toplum vicdanına nasıl meydan okuduğunu, söyledi. Bizler bu liderleri uluslararası forumlarda çok dikkatli konuşan zayıf şahsiyetler olarak görüyoruz ve her kelimenin, Batılıları rahatsız etmeyecek şekilde dikkatle seçildiğine şahit oluyoruz.

Çözümle ilgili sorunu, Müslüman dünyasındaki felaketleri tanımlamak için izin isteği ile beraber ilgilenenlere Müslümanları tasvir ettiler. Kesinlikle, Müslümanların yöneticileri Müslümanlara dikkat ve özen gösterir gibi yaparak koyun kılığına girmiş kurdu oynuyorlar.

Bu, Pakistanlı liderlerin, İslam beldelerin ve gayri-Müslim beldelerin liderlerinin sorumluluk düzeylerinin aynı olduğuna inanmalarını gösteriyor. Olayları takip eden herkes yapılan bu konuşmanın ihanet ve Müslümanlardan vazgeçilmiş olduğunun bir göstergesi olduğunu anlar. Bu Sadece Rohingyalılar hakkında değil, bilakis dünya üzerindeki Müslümanlarla ilgili bir durumdur.

Rohingyalı Müslümanların durumu bir gün dahi gecikmeye tahammül söz konusu değilken, büyük bir orduya sahip olan Pakistan, ülkedeki teröristlerle mücadele etmekle meşgul olduğunu bahane ederek bu ihmali haklı çıkaramaz! Dahili ve Harici savaşmamız gereken tek düşman, bizi parçalara bölerek ayrı tutan ve yapmamız gereken hamleleri engelleyen düşmandır. Bu derin uykudan uyanma ve harekete geçme zamanı geldi. Kâfirlerle olan dostluk bize hiçbir zaman iyi şeyler (hayır) getirmedi.

Rohingya halkı, sabır ve tahammülde Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın ipini sımsıkı elinde tutuyor ve yardım bekliyor. Onlara takdim etmekle emredildiğimiz yardım Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafettir. Çünkü bu Allah’ın emridir ve Müslümanların onun merhametini elde etme hususunda başka hiçbir yolu yoktur. Beldelerin bölünmesi ümmeti parçaladı, yalnızca Hilafet bu ümmeti tekrar birleştirir ve güçlü bir konuma yükseltir. Böylece yüce Allah nusretini vermiş olur ve bu tüm Müslümanlar için bir kazançtır.﴿وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا﴾. “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” [Ali İmran 103]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ahlak Cihan