ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Eşref Gani ile Abdullah Abdullah arasındaki siyasi anlaşmazlığı çözmek için Afganistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Ancak yapılan görüşmeler gergin geçti. Dışişleri Bakanlığı, Afgan liderleri eleştiren bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Bu liderlik, ABD ulusal çıkarlarına doğrudan bir tehdittir, bu yüzden ABD hükümeti, Afganistan ile iş birliğinin kapsamını gözden geçirecek, ilk etapta bir milyar dolarlık yardım kesintisinin yanı sıra “2021’de diğer bir milyar dolarlık kesintiye hazırdır” denildi.

Doğrudan veya dolaylı olarak ABD, bir ülkede her zaman sorun ve kriz yaratmaya yardımcı oldu, daha sonra ulusal çıkarlarını garanti altına almak için askeri, politik ve ekonomik önlemler yoluyla baskı uyguladı, ama sonuçta kendisini sanki gerçekten problemleri çözmek için çalışan biri gibi lanse etti. Afganistan’daki siyasi meseleleri yakından takip edenler, ortaya çıkan siyasi krizin, ABD’nin Taliban’a, Afgan hükümetine ve bu tür sorun ve siyasi çıkmazlara yol açan Afgan liderlere karşı uyguladığı çifte standart politikalarının bir sonucu olduğunu çok iyi bilir.

ABD’nin eski Afganistan Büyükelçisi John Bass’ın seçim krizi sırasında bağımsız seçim Komisyonu’na (IEC) baskı uyguladığı açıkça görülüyor. Buna karşılık, ABD’nin Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Afgan liderler arasındaki siyasi bölünmeleri daha da derinleştirdi. Daha da önemlisi, mevcut krizin ana kaynağı olan Afganistan devlet başkanlığı seçimlerinin sonuçları ABD’nin yeşil ışık yakmasıyla açıklandı, çünkü az sayıda Amerikalı diplomat, gruplardan birinin yemin törenine katıldı.

Bununla birlikte, ABD, hâkim krizi betimlemek için manevra yapıyor. Tüm ikilem ve krizlerin sorumlusu olarak Afganlıları gösterirken, kendisini krizi çözmek için çalışan sevimli bir arabulucu gibi sunuyor. Aksine tarih, son yirmi yılda ABD ve Afganistan’daki kuklalarının her zaman “kargaşa yaratan ve çıkarlarını güvence altına alan” politikasını sürdürdüğünü kanıtlamıştır; dolayısıyla, siyasi krizi çözme gibi bir niyeti yoktur. Şu Afgan atasözü, ABD politikaları için söylenmiştir: “Amerika, çömlekçidir, çömlek alıp satar.”

Hizb-ut Tahrir bir kez daha tüm etkili kabile liderlerine, siyasi liderlere, Taliban’a, eski mücahitlere ve sezgisel insanlara, ABD, NATO ve diğer kâfir devletlerle dostluğun derin bir rezalete yol açtığı çağrısında bulunuyor, çünkü gerçek onur sadece İslam’ın uygulanmasıyla gerçekleşir. Kırk yıldır büyük güçlerin Afganistan’daki çıkarlarını gözettikleri olaylardan ders almalıyız; bu nedenle bu pis oyunlarda satranç piyonları olarak kullanılmamalıyız. Önerdikleri çözümler şatafatlı ve geçici çözümlerdir. Afganistan krizini kökten ele almaya yardımcı olmazlar. Bunun yerine, gelin siyasi refah ve istikrar getirecek olan Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın kulpuna (İslam’ın çözümleri) sımsıkı sarılın.

أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَیٰ تَقْوَیٰ مِنَ اللَّهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ أَمْ مَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَیٰ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ  “Yapısını, Allah’tan sakınmak ve Onun hoşnutluğuna ermek için yapan kimse mi daha hayırlıdır; yoksa yapısını kayacak bir yar kıyısına yapıp da onunla beraber cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden kimselere doğru yolu göstermez.” ^{[Tevbe 109]}