Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), likidite sıkışıklığı nedeniyle Afganistan bankacılık sisteminin çöküşün eşiğinde olduğu konusunda uyardı. Bir kaç ay içinde finansal sistem çökebilir. Ayrıca, BM Genel Sekreteri Afganistan Özel Temsilcisi Deborah Lyons, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne verdiği brifingde şunları söyledi: “Bir zamanlar sadece birkaç il ve Kabil ile sınırlı olan ISIS’K, şimdi neredeyse tüm illerde söz konusu ve giderek daha da aktifleşiyor.”

Afganistan’dan utanç verici bir çekilmenin ardından ABD ve NATO şimdi pusuda bekliyor, misyonlarını Birleşmiş Milletler koordine ediyor. Ayrıca Batılı güçlerin çıkarları doğrultusunda olumsuz ve gerçek dışı raporlar yayınlıyor. Afganistan’ın şimdiki yöneticilerine daha fazla baskı yapmak için Afgan halkı arasında kaos ve endişeyi körüklüyor. Uluslararası toplum, Afganistan İslam Emirliği’ni İslami sistemden uzaklaştırmak için şu üç seçeneği baskı aracı olarak kullanıyor: 1) Tanımama 2) Ekonomik yaptırımlar ve finansal varlıkları dondurma 3) IŞİD propagandası. Bu seçeneklerle uluslararası toplum, Afganistan İslam Emirliği’ni İslami olmayan şartları kabule zorluyor.

Oysa IŞİD’in Afganistan’da aktif olmadığı açık; ancak BM ve Batı medyası, IŞİD’in ülke genelindeki varlığını abartmak için bir medya kampanyası başlattı. Öte yandan BM, Afganistan halkına karşı çifte standart uygulamakta, ikiyüzlü bir oyun sergilemektedir. Bir yandan insani krizden, yoksulluktan, işsizlikten ve kuraklıktan bahsederken [timsah gözyaşları dökerken]; öte yandan, sistemin güvenilirliğini sorgulamak, işlevselliğini daha da felç etmek için Afganistan’ın finans ve bankacılık sistemi hakkında olumsuz raporlar yayınlamaktadır. Afganistan bankalarının likidite kriziyle karşı karşıya olduğu bir dönemde bu tür olumsuz raporlar yayınlamak muazzam sonuçlara yol açar. Böyle bir önlem daha fazla insanın bankalara akın etmesine neden olur. Finans ve bankacılık sisteminin geleceğini daha büyük risklere sokmakla kalmaz, aynı zamanda insani krizi daha da derinleştirir.

Afganistan’ın Müslüman halkı, BM’nin ABD ve NATO’nun çıkarlarını güvence altına almayı amaçladığını, Batının kaybolan güvenilirliğini geri kazanmaya çalıştığını anlamalıdır. Bu yüzden ekonomiyi ve güvenliği kötüleştirmekte, Afgan halkına yaptırım uygulamaktadır. Batı, yalnızca Afganistan’da değil, tüm dünyada güvenilirliğini kaybetti - böylesine sığ bir güvenilirlik asla geri gelmez.

Afganistan İslam Emirliği liderleri, BM’nin tarafsız ve şefkatli bir örgüt olmadığı gerçeğinin farkında olmalıdır. Aslında büyük güçler, doğrudan veya dolaylı olarak çıkarlarını güvence altına almak için BM’yi kurmuşlardır ve kullanılmaktadırlar. Bu tür örgütler ve diğer insani yardım örgütleri, Batılıların başka ülkelerdeki çıkarlarını ve hedeflerini gerçekleştirmek için şeytanın (Batılı sömürgeciler) çeteleri gibi hareket etmektedir. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlara yönelik her türlü olumlu ilişki ve iyimser bakış açısı, hatta bu kuruluşlara katılmaya çalışmak, telafisi mümkün olmayan büyük bir hatadır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًا وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ “Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür.”^{[Ali İmran 118]}