ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Michael Kurilla, yılın ilk çeyreğinde istihbarat operasyonları ile ilgili Kongre’ye bir rapor sundu. Kurilla, Taliban’ın ülkedeki Horasan İslam Devleti’ni bastırma konusunda kararlı olduğuna, ancak söz konusu grubun gelecekteki terör saldırılarını önleme kabiliyetine sahip olmadığına işaret etti. Bu yüzden ABD, Afgan hava sahasındaki izleme çabalarını artırıyor. Bunun için havada uzun süre kalabilen izleme araçları üzerinde testler yapıyor.

Bu, Ağustos 2021’de Taliban’ın ülkenin kontrolünü ele geçirmesinin ardından Amerika’nın Afgan hava sahasını kontrolü hakkında endişelerinin olduğunun bir başka örneğidir. Afganistan’da rezil bir şekilde askeri yenilgiye uğrayan ABD, çeşitli sızma araçlarıyla yeniden ülkede nüfuz kazanmanın arayışı içerisinde.

Afganistan Cumhuriyeti’nin devrilmesinin ardından ülkedeki cumhuriyet rejimi, ABD Büyükelçiliği, güvenlik/askeri kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları vb. de dahil olmak üzere ABD istihbarat varlıklarının neredeyse tamamı tasfiye edilmiştir. Bütün bunlar, ABD’nin istihbarat operasyonlarını yürüten CIA’nin güdümündeydi. Ancak Amerika’nın askeri yenilgisiyle birlikte bu ağların paramparça olması ABD’de endişeye neden olmuştur. Afgan hava sahasının kontrolü, Amerika için çalışmayan bireylerin sürekli olarak izlenmesi, hedef alınması ve aynı zamanda Taliban hükümetine baskı uygulanması anlamına gelmektedir. Bir yandan ABD ile istihbarat işbirliği yapmanın peşindeler, böylece sahadaki istihbarat boşluğunu gidermeyi amaçlıyorlar. Öte yandan Taliban’ın ileri gelenlerini İslam’a göre hareket etmelerinin, Amerikan çıkarlarına veya laik değerlere bağlı kalmamanın kendilerini hedef haline getireceği konusunda sürekli uyarıyorlar.

ABD, yayılmacı politikasını sürdürüyor, boşluk bulduğu her yere sızıyor ve sınırları hiçe sayıyor. Görünüşte bazı insani ilkelerin savunucusu olarak kendini betimliyor. Bu bağlamda bölge ülkeleri de ihanetlerini sürdürüyor, bölgedeki askeri ve istihbarat hedeflerini izlemek ve ortadan kaldırmak için ABD casus uçaklarının hava sahalarını kullanmasına izin veriyorlar. Eymen El Zevahiri’nin şehit edilmesi bunun kanıtıdır. El Zevahiri’nin hedef alınmasında, komşu ülkeler ile CIA işbirliği yapmıştır. Amerika, “terörle mücadele” kisvesi altında bu hedefleri gerçekleştirmeye çalışıyor. 20 yıldır İslam topraklarında İslam ve Müslümanlarla mücadele etmek için bu sözde sloganı kullanıyor.

Bu nedenle Afganistan’daki köklü değişim, bölgedeki köklü değişime bağlıdır. Orta Asya ve Pakistan Afganistan çatısı altında birleşmez ve yapay sömürgeci sınırlar ortadan kalkmazsa, bölgesel liderlerin Afganistan ve diğer Müslümanlara karşı ihaneti sona ermeyecek ve Amerika ile işbirlikleri devam edecektir. Öte yandan bu değişim İslam’a dayalı olmalıdır. Bu coğrafyanın, İslam ve birleşik ümmet kavramı altında birleşmesi ve bu coğrafyada Hilafetin kurulması durumunda hainler yeryüzünden silinecektir. Allah’ın yardımına ek olarak bu ümmetin düşünürleri, uzmanları ve kaynakları bu coğrafyaya yönelecekler, topraklarını işgalden temizleyecekler ve hatta düşmanı kendi topraklarında bile tehdit edeceklerdir.