Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu

No: AFu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130017 H. 12 Zilka’de 1434
M. Perşembe, 19 Eylül 2013

Basın Açıklaması Ünlü Bir Yazar Sömürgecilik Yararına Hizb-ut Tahrir'e Karşı

Son zamanlarda İslami ümmet, tüm dünyada İslami uyanışa doğru adım adım hızla ilerliyor. Ümmet yaygın olarak Hizb-ut Tahrir'i ve onun İslami Hilafete yönelik daveti yüklenme metodunu destekliyor. Bu metot, sevgili Nebimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in metodunun aynısıdır. Hizb-ut Tahrir yasaklı olmasına ve Afganistan'daki medya tarafından yaptırım uygulanmasına rağmen etkisi, tüm ülke Müslümanları arasında diğer herhangi bir partinin etkisinden çok daha fazladır. Geniş çaptaki bu etki ve Afganistan'da kazandığı büyük destek, bazı çevreler ve partilerde Hizbe karşı haset ve kıskançlığa yol açtı. Khawaja Beşir Ahmed el-Ansari tarafından yazılan, Mandegar Daily gazetesinde yayınlanan, "Hizb-ut Tahrir'e bir göz atmak" başlıklı makale, bu kıskançlık türüne bir örnektir.

Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti, bu makalenin içerdiği mefhumları şiddetle kınayarak, aşağıdaki noktalara dikkat çeker:

1- Makalenin yazılış biçimi ve Hizb-ut Tahrir'e nefretle dolu olması, Sayın el-Ansari'nin, istihbarat örgütleri ya da kötü niyetli önyargılı kesimlerden rüşvet veya direktif aldığı hissini uyandırır. Çünkü yazar, kasıtlı olarak Hizb'in mefhumlarını yanlış yorumluyor.

2- Beşir el-Ansari, o meşhur berbat yazısında, aynen oryantalistler ve sömürgecilerin tarzlarında olduğu gibi, İslami Hilafete saldırdı. Hilafet Devleti'ni, zamanın eskittiği, otoriter ve müstebit bir rejim olarak niteledi. Buna karşılık demokrasiyi erdemli bir yönetim sistemi olarak betimledi. İslami Hilafet'ten daha faziletli olduğunu vurguladı. Bu yüzden el-Ansari'nin bütün gayretiyle, demokrasiyi Afganistan Müslümanlarına tavsiye etmeye çalıştığını görüyoruz. Oysa 12 yıldır Müslümanlar, sömürgecilik, yoksulluk, yolsuzluk, sefahat, toplu katliamlar, cinayetler ve İslam'a saldırılar gibi, demokrasinin artan marazlarından mustariptirler.

3- Yazar, yazısında sevgili Nebimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kurduğu güzide yönetim sistemine saldırırken, Jean Jacques Rousseau, Montesquieu, John Locke ve benzeri kapitalist Batılı düşünürler tarafından kurulan ve geliştirilen yönetim sistemini övdü, destekledi.

4- Khawaja Beşir Ahmet el-Ansari, Sahabenin üzerinde icma ettiği Halifenin dönemi sırasındaki yaşamı sorguladı. Oysaki Sahabenin İcması, Kur'an ve Sünnetten sonra üçüncü delildir. Biz İslami Şeriata karşı yapılan bu saldırıları ve cüreti şiddetle kınıyoruz.

5- İslam fıkhından bihaber olmasına rağmen el-Ansari, Hizb-ut Tahrir'in İslami mefhumlarıyla alay etti, aşağıladı. Hâlbuki bu mefhumlar ve konuların anlaşılabilmesi için kişinin yeterli derecede Arapça, Kur'an ilimleri, Usulü Fıkıh, Hadis Usulü ve istinbat metodunu bilmesi gerekir. Ama ne yazık ki el-Ansari, bütün bunlardan yoksundur.

6- Khawaja el-Ansari, Hizb ut Tahrir'i marufu emretmek, münkerden nehyetmek, ahlak, İslami eğitim, hayır çalışmaları gibi konular üzerinde odaklaşmamakla suçladı. Her gün düzinelerce Hizb-ut Tahrir'in üyelerinin İslami beldelerdeki diktatörler tarafından hapse maruz kaldıklarını muhtemelen göz ardı etti, ya da görmek istemedi. Bu gençler hapse, marufu emrettikleri, münkerden nehyettikleri için atıldılar. Üyelerinden birçokları toplam 100 yıla varan hükümlerle hapse mahkûm edildiler. Birçoğu şehit edilene dek işkence gördü. Hizb-ut Tahrir'in üyeleri, diğerlerinden çok daha fazla, Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın şeri hükümlerine "farz, mendup, haram, mekruh ve mubah" bağlıdırlar. Ancak bazı hükümlerin, ölüm kalım meselesi olan Hilafet Devleti'nin kurulmasıyla doğrudan ilişkisi yoktur. Hizb tarafından yerine getirilmeleri mümkün değildir. Çünkü bunlar, örneğin ahlaka davet,  hayır okulları yapmak ve Camiiler inşa etmek gibi, toplumun dinamiklerinden değiller. Bu tür ameller, ümmeti içerisinde bulunduğu kötü durumdan çıkarmak, sefaletten kurtarıp uyanışa doğru yol almaya yardımcı olacak türden ameller değiller. Bu yüzden Hizb, bu amelleri yapmaz. Ancak bu, Hizb-ut Tahrir üyelerinin bireysel olarak ahlaka, erdemlere önem vermedikleri anlamına gelmez. Çünkü bunlar, İslam'ın farz kıldığı, emrettiği karakteristik özelliklerdir.

Sonuç olarak biz, küfür ve cahiliye sistemini destekleyenleri, kalemlerini sömürgecilik, kukla yöneticiler ve istihbarat örgütleri yararına kullanmamalarına, tövbe etmelerine, Allah'tan mağfiret dilemelerine ve Müslüman Afganistan halkına özür beyan etmelerine çağırıyoruz. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'a ve Rasûl'üne icabet edin ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O'nun huzurunda toplanacaksınız." [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://hizb-afghanistan.org/
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER