حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Almanca Konuşulan Ülkeler
Medya Bürosu
No: AL–BA–2021–MB–TR–01 |
H. 22 Şa'bân 1442 M. Pazar, 04 Nisan 2021 |
Alman Ordusunun Afganistan’daki Görev Süresinin Uzatılmasına İlişkin Açıklama
25 Mart 2021’de Alman Federal Meclisi, bariz bir çoğunlukla Alman ordusunun Afganistan’daki görev süresini on ay uzattı. Böylece Alman Dış ve Güvenlik Politikası, Washington’dan gelen siyasi sinyaller doğrultusunda hareket ediyor ve gelecekte Almanya’nın İslam dünyasıyla stratejik ilişki kurma manevrasını baltalıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi (NPC), Ocak ayında yaptığı açıklamada, geçen yıl Taliban ile varılan anlaşmanın incelenmesini tamamlayacağını duyurduktan sonra ABD Başkanı Biden, Mart ayında ABD askerlerinin geri çekilmesi için belirlenen tarihi açıkça sorguladı. Biden, 1 Mayıs’a kadar askerlerimizin tamamını çekmemiz taktiksel nedenlerle zor duruyor... Çekileceğiz ama asıl soru ne zaman çekileceğiz?” diye konuştu. Federal Hükümet, Washington’un ses tonunun değişmesine tepki gösterdi ve 24 Şubat’ta Alman ordusunun Afganistan’daki NATO’nun Kararlı Destek Misyonu’nun devam etmesi için Federal Meclis’e bir talepte bulundu. Federal Meclis’e (Bundestag) gönderilen tezkerede, barış müzakerelerinin sürdüğü ve görüşmelerin bitmeden asker çekilmesinin hükümetin Kabil’deki konumunu zayıflatabileceği ifade edildi. Bu nedenle Federal Hükümetin, duruma bağlı bir politika izleyeceği, asker indirimine gidilmesinin diplomatik ve güvenlik politikasındaki gelişmelere bağlı olduğu belirtildi. Ancak Alman askerlerinin Afganistan’da kalmamasının temel şartının, ABD’nin askeri varlığına bağlı olduğu, bu bağlamda, Federal Hükümetin ABD Hükümeti ile yakın temas halinde bulunduğu ve kısa vadede kapsamlı düzenli çekilme de dâhil olmak üzere tüm değişikliklere hazır olduğu.” Kaydedildi. Alman ordusunun görev süresinin 31 Ocak 2022’ye kadar uzatılmasını öngören teklif, CDU/CSU, SPD, FDP ve Birlik 90/ Yeşiller Partisinin oylarıyla kabul edildi.
Alman Savunma Bakanlığı, Alman birliklerinin geri çekilmesine hazırlık yapmak için geçen yıl Mezarı Şerif’e bir lojistik ekip gönderdi. Şimdiyse Federal Hükümet Washington’un değişen taleplerini izliyor ve başarısız bir askeri operasyon için taahhüdünü sürdürüyor. Örneğin, Taliban şu anda ülke topraklarının yüzde 50’sinden fazlasını kontrol ediyor ve Afgan güvenlik güçlerinden askeri olarak çok daha üstündür. İstihbaratın durum değerlendirmelerinden hareketle New York Times, “Uluslararası askerlerin geri çekilmesinden sonra büyük ölçüde ülkenin iki ila üç yıl içinde Taliban’ın kontrolüne geçebileceğini” söyledi. BM’ye göre, Afganistan’daki güvenlik durumu 2020’nin ikinci yarısında her zamankinden daha kritiktir. Örneğin 10.439 güvenlik olayı kaydedildi. Bu, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 18’lik bir artış anlamına geliyor.
Bilim ve Siyaset Vakfı’nın kıdemli üyesi Markus Kaim, “NATO ve dolayısıyla Alman ordusu, Afganistan’da bağımsız ve etkili bir şekilde güvenliği sağlayacak Afgan güvenlik güçleri kurma misyonunu başarılı bir şekilde tamamlamaktan oldukça uzaktır. 20 yıllık Afganistan macerasının ardından aslında bu mütevazı bir bilançodur. Bu gerçekler göz önüne alındığında, Afganistan’da Almanya sadece kötü seçeneklerle karşı karşıyadır ve bunların hepsi önemli maliyetler ve riskler içeriyor.” dedi. Sonuçta, Kaim’e göre, geriye sadece çekilmek kalıyor!
Bu çerçevede Hizb-ut Tahrir, Federal Almanya Cumhuriyeti’ni Afganistan’daki faaliyetlerini derhal sona erdirmeye ve İslam dünyasındaki ekonomik, politik, kültürel veya askeri etkiye yönelik tüm politikalarını durdurmaya çağırıyor. Çıkarlarını Atlantik ötesine ipotek etmek yerine Federal Dışişleri Bakanlığı uzmanları jeopolitik eğilimleri göz önünde bulunduran ve İslam dünyasıyla olumlu bir ilişki geliştirmek için Alman ilişki sermayesinin stoklarını kullanan bir strateji geliştirmelerini tavsiye ediyor. Yakın gelecekte Alman hükümeti, sadece direniş gruplarıyla yüz yüze kalmayacaktır -Bu gruplar, Hindi Kuş’taki Alman varlığını bir işgalci olarak görüyorlar-. Aksine güçlü, şevkli bir Hilafet Devleti ile karşı karşıya gelecektir. Müslümanların tüm potansiyellerini birleştirecek ve çıkarlarını savunmak için seferber edecektir. Alman Dış ve Güvenlik politikasının pozisyonu, bu konuda karar verici olacak, Hilafetin, Almanya karşısındaki pozisyonunu belirleyecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
لَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ أَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا إِلَيْهِمْ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ “Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.”[Mümtehine 8]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Almanca Konuşulan Ülkeler Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |