مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُواْ مَا عَاهَدُواْ اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُواْ تَبْدِيلاً

“Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir. Bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” ^{[Ahzab 23]}

Hizb-ut Tahrir / Avustralya Medya Bürosu, genel olarak Müslümanlar özel olarak dava adamları tarafından çok sevilen bir dava erinin vefatını duyurur.

İsmail El Vahvah (Ebu Enes)

Hastalığa sabrettikten ve ömrünü Allah’a itaate adadıktan sonra 28 Şevval 1444 / 18 Mayıs 2023 Perşembe günü Allah’ın rahmetine kavuşmuştur.

1970’lerin sonunda Hizb-ut Tahrir’e katılan Ebu Enes, yaşadığı pek çok ülkede yorulmadan çalışmış, rejimler yüzünden birçok kez taşınmak zorunda kalmıştır. Filistin, Ürdün, Yemen, Almanya, Danimarka ve Avustralya’da yaşamış, hakka davet etmiş, kınayıcının kınamasından ve zalimlerin zulmünden korkmadan hak üzerinde sebat etmiştir.

Onunla karşılaşan herkes, Allah, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve ümmet sevdalısı olduğuna tanık olmuştur. Bu yüzden gittiği her yer ve her koşulda, ümmetin durumun değiştirmek, yabancı işgalden kurtarmak, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet’i kurmak ve İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmıştır.

Ebu Enes Allah rahmet eylesin çok fedakârlık yapmıştır. Zalimleri muhasebesi nedeniyle defalarca İslam ve Batı ülkelerindeki baskıcı rejimlerin ve kuklalarının hapis ve baskılarına maruz kalmış, onca tehditlere ve fiziksel işkencelere rağmen bir an olsun tereddüt etmemiştir.

Merhumun ailesine ve tüm dava taşıyıcılarına başsağlığı diliyor, Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan ona engin rahmetiyle rahmet etmesini, rızası ve mağfiretiyle onu kuşatmasını, cennette onu Peygamberler, Sıddıklar, şehitler ve Salihlerle birlikte haşreylemesini niyaz ediyoruz. Onlar ne güzel dostturlar. Cenab-ı Allah’tan, ailesine ve yakınlarının sabrı cemil ihsan eylemesini ve teselli ilham etmesini diliyoruz.

Şüphesiz göz ağlar kalp de mahzun olur. Biz ise alemlerin Rabbi olan Allah’ın razı olacağı sözden başka söz söylemeyiz.

إِنَّا للهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ“Biz şüphesiz Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.” ^{[Bakara 156]}