Muhakkak ki her milletin büyük bayramları ve sevinçleri vardır. Bayramlarda o ulusun insanları önemli bir olayı anmak için bir araya gelirler. Ümmeti Muhammed’in iki büyük bayramı vardır. Her iki bayram da Yaratıcımız Allah’a yaptığımız itaatin ardından gelir. Ramazan Bayramı, mübarek Ramazan ayında Allah’a yapılan ibadet ve Salih amellerin ardından gelir. Kurban Bayramı, Hac ritüellerinin ardından gelir. Ümmet hacca gidenleri uğurlar, hacılar hac ibadetlerini tamamlar ve ümmetin geri kalanı da hacı dönüşlerini beklerler. Her ikisi de büyük ve müthiş toplumsal kutlamalardır. Kutlamalarda ümmet, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya bağlılık ve itaatin sevincini yaşarlar. Her iki bayram da Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın buyruğudur, her yıl sürekli ve düzenli olarak kutlanır.

Bununla birlikte başka olaylar da vardır. Bunlar, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emirlerine uymanın sonuçlarıdır. Müslümanlar hep birlikte Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir Nebi ve siyasi lider olarak Medine’ye gelişini kutlamışlardır. İslam’a dayalı yeni bir devlet kurulmuş, insanlar Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in gelişini beklemişlerdir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem görüldüğünde, müminler yüksek sesle şiirler okumuşlar ve hoş geldin ilahileri söylemişlerdir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e sevgisinde bulunmuşlar ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem de sevgisiyle onlara karşılık vermiştir.

Müminler, Bedir savaşında elde ettikleri zaferden sonra da hep birlikte sevinmişlerdir. Yıllarca süren zulümden sonra müminler, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve ashabına eziyet edenlere karşı adaleti yerine getirmişlerdir. Abdullah bin Revaha ve Zeyd bin Harise, zaferin müjdesini vermek üzere alelacele Medine’ye gönderilmiştir. İnsanlar hemen sevinmişler ve Allah’a Hamd etmişlerdir. Savaşın önemi o kadar büyüktü ki, Allah Subhânehu ve Teâlâ Bedir savaşına katılanları sonsuza dek bağışladığını bildirmiştir.

Müslümanlar H. 8 yılında Mekke’nin fethi ile de sevinmişlerdir. Böylece Kâbe bir kez daha Allah’ın dinine açılmıştır. Mekke’nin fethi gecesinde, gelenlerin ertesi sabaha kadar tekbir getirdikleri, sevindikleri ve Kabe’yi tavaf ettikleri rivayet edilir.

Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü geri alması da bir başka önemli olaydır. Fetihten sonra Müslümanlar Kudüs’te toplanmışlar hem Mısır hem de Suriye’den alimler akın akın Kudüs’e gelmişlerdir. 88 yıl boyunca Mescid-i Aksa’yı kirleten Haçlılara karşı İslam’ın zafer elde etmesinin ardından Kudüs’te tekbirler ve tahliller yükselmiştir. Toplanan Müslümanlar, Selahaddin’in fetihten sonra ilk Cuma hutbesini vermek üzere kimi seçeceğini beklemeye başlamışlardır. Muhiddin ibn Zekiyyuddin’i seçmiştir. Zekiyyuddin hutbesine şöyle başlamıştır:

فَقُطِعَ دَابِرُ ٱلْقَوْمِ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟ وَٱلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلْعَـٰلَمِينَ  “Böylece zulmeden o toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” ^{[Enam 45]}

İslam tarihinde ümmetin bu toplu sevinçlere verdiği sevgiyi ve önemi vurgulayan sayısız başka olay vardır. Bunlar ya büyük bir manevi ibadet ya cihat ya da fetihler gibi Allah’a itaatten doğan sevinçlerdir.

Ümmetin en doyurucu şekilde sevineceği bir gün gelecektir inşallah. O gelecek gün Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin yeniden kurulduğu gündür. Bir asırdan fazla bir aradan sonra yeniden Halife tayin edilecektir. Halifenin yokluğunda düşmanlarımız ümmete en şiddetli acıyı çektirmişlerdir.

Müslümanlar üzerine Raşit bir halifenin atanmasıyla mevcut durumun yerini İslam’ın adaletinin aldığı gün, laik liberal kapitalizm ve diğer tüm ‘izm’ler altında insanlığa yapılan yanlışların düzeltilmesi süreci başlamış olacaktır. O gün halifenin hükmü bütün ihtilafları ortadan kaldıracak, bayramımız yine bir olacak, topraklarımız birleşecek, saflarımız yeniden sıklaşacak, mesajımız yeniden bir olacak, kaynaklarımız bir arada toplanacak ve topraklarımız işgalden kurtulacaktır. İnsanlık, İslam’ın gerçek rahmetini görecektir. O gün müminler, şu ayeti kerimede de bildirildiği gibi hep birlikte sevineceklerdir:

وَيَوْمَئِذٍۢ يَفْرَحُ ٱلْمُؤْمِنُونَ “Ve o gün müminler sevineceklerdir” ^{[Rum 4]}

Bayramınız kutlu olsun, Allah bizlerin itaatini kabul eylesin. Geçmiş mübarek ayda yaptığınız Salih amellerinizi Allah kabul etsin, lütuf ve rahmetiyle cennet girmenizi ve Firdevs cennetinde iskan eylemenizi nasip eylesin.