Hasina rejimi, devlet güvenlik kurumlarının adam kaçırma ve ortadan kaybolma suçuna karıştıkları ile ilgili uluslararası haber medyası El Cezire’nin servis ettiği haberi engelledi. “Özel haber: Bangladeş’in üst düzey güvenlik danışmanı adam kaçırmakla suçlandı.” ^{[20.03.2019 Aljazeera.com]} Mevcut hükümet, 2009 yılında iktidara geldiğinden beri ordu subayları da dâhil olmak üzere çok sayıda insan, adam kaçırma ve ortadan kaybolma mağduru oldu. Kolluk güçlerinin böyle bir suça karışması, Bangladeş’te zaten panik içinde olan insanlar için bir sır değil. Ancak El Cezire’nin araştırma raporu, siyasi ve kişisel çıkar elde etmek için Hasina rejiminin bu adam kaçırmalarda devlet kurumlarını kullanıldığını açıkça ortaya koydu. Dahası bu hükümet, kendisine karşı bir rapor yayınlayan bir medyayı engelleyerek bir kez daha demokratik yönetim sisteminde sözde bilgi edinme özgürlüğünün bir yanılsama olduğunu kanıtladı. İkiyüzlü yöneticiler, yalnızca kendi lehlerine olan bilgilere erişime izin verirken, yerel medya zaten sansür ve kontrol altında. Gerçekte insanlar, devlet aygıtlarının organizeli ve sponsorlu suçlarıyla ilgili bilgilerine erişemiyorlar. Dolayısıyla iktidarlarını kötüye kullanmaları konusunda yöneticiler layüseldir.

Ey gazeteciler! Kamuoyu önünde gerçeği korkusuzca ifşa etme sorumluluğu taşıyorsunuz. Bu totaliter hükümetin faaliyetlerini özgürce tartışıp eleştiremezseniz, insanlar politikacılara olan güvenlerini kaybettikleri gibi size olan güvenlerini de kaybedeceklerdir. Bu nedenle bu hükümetin size sansür uygulaması çabalarına direnmelisiniz. Nitekim güvenlik güçlerinin doğru bilgileri aktarmanıza izin vermediklerini biliyoruz. Hizb-ut Tahrir olarak biz, kamuya açık önemli bilgileri gizlemeye ya da nesnel gazeteciliğe aykırı olan gerçekleri çarpıtmaya zorlayan bu mücrim hükümetinin sözcüsü olarak kendinizi küçük düşürmemenizi tavsiye ediyoruz.

Ey ordu içindeki samimi subaylar! Hasina hükümetinin, profesyonel bütünlüğünüzü ve askeri ruhunuzu birbirinden ayırdığını anlamanız daha ne kadar sürecek? Hasina, sizi politik ve art niyetli gündemini gerçekleştirmek için kullanıyor. Bu hükümetin, sizi vatandaşlar karşısında durmaya zorlayarak sivil-asker ilişkilerini yok etmek ve böylece ulusal güvenliğimizi savunmasız bırakmak istediğini anlayamıyor musunuz?

Ey subaylar! Güvenlik güçleri (DGFI) insanlara baskı yapmak için kullanılırken buna nasıl sessiz kalabiliyorsunuz? Kısır komploları ile güvenliğimizi tehlikeye atan bu zorba rejime daha ne zamana kadar yardımcı olacaksınız? Rejim, insanların güvenine ihanet etmek için sizi kullanıyor. Bir adım öne çıkıp halkımızı bu acımasız hükümetten kurtarmanın tam zamanı. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Başarı ve onurun yegâne yol budur.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ“Ey iman edenler! Allah ve resulüne karşı hainlik etmeyin, emanetinizdeki şeylere de bile bile hıyanet etmeyin.” ^{[Enfal 27]}