Katil Hint Sınır Güçleri Başkanının (BSF), katliama maruz kalan Bangladeşli masum sivillere yönelik küstahlığına rağmen Hasina rejimi, 15 Haziran 2019 Cumartesi günü Dakka’daki BGB karargâhında düzenlenen Genel Müdürler Sınır Konferansı’nda müşrikler karşısında BGB’nin zelil görünmesini sağladı. Bangladeş sınırında katledilen masum sivilleri “suçlular” ve “imansızlar” olarak niteleyen katil BSF Başkanı Rajni Kant Mishra’nın bu küstahlığı, halkın yüreklerini sızlattı. Sadece bu da değil. BSF güçlerinin, masum vatandaşlarımıza yönelik bu kasaplığına “katliam” demedi, aksine BSF ile yaşanan “çatışmalar” sırasında meydana gelen “talihsiz ölümler” olarak niteledi! Onun bu küstahlığını protesto etmek ve 15 yaşındaki kız kardeşimiz Felani Khatun’un “suçlu” olup olmadığını sormak yerine BGB genel direktörü, sınır cinayetlerinden “derin endişe” duyduklarını bildirdi! “Sınırdaki ölüm sayısındaki artıştan ötürü duyduğumuz endişeyi dile getirdik” dedi. Sınırdaki Hint müşriklerinin sayısız suiistimal ve katliamlarının devam edeceği gün ışığı kadar açık. Zira hain Hasina, onlara istediklerini yapabileceklerine dair açık çek verdi. Dolayısıyla Hasina, sadece sınır ölümlerine kayıtsız kalmakla yetinmedi, aynı zamanda BGB’yi BSF’nin bir uzantısı haline getirmek için kirli elini BGB’ye uzattı. BGB, ümmeti Hint işgallerinden korumak için on yıllardır mücadele eden BDR’lerin (Bangladeş Tüfekler) görkemli mirasına sahiptir. BSF ise Hindistan’ın bölgesel hegemonya tahtını koruma derdinde.

Aynı konferansta BSF başkanının, Hintli isyancı gruplara karşı BGB’nin “işbirliği” teklifini takdirle karşılaması ve Bangladeş’teki sığınakların imhası için BGB’nin daha fazla işbirliği talebinde bulunması bu gerçeğin kanıtıdır. Dahası ordumuzu müşrikler için tehlikeye atan uşak Hasina rejimi, koruyucu efendileri tarafından sadece takdir edilmekle kalmadı aynı zamanda ülkemizi Hint hegemonyasının kültürel, ekonomik ve politik bir parçası haline getirdiği için de büyük beğeni topladı. Bu nedenle saldırganlığın artmasına ve Hindistan’ın sivillerimizi katletmesine şaşırmamalıyız. Hindistan Bangladeş Yüksek Komiseri Riva Ganguly Das, her iki ülkenin başbakanlarının “karşılıklı desteğine” sahip Bangladeş-Hindistan ilişkilerinin “altın çağını” (!) yaşamasından ötürü memnuniyet duyduğunu belirtti. Bangladeş-Hindistan halkı arasındaki ilişkiler, “altın çağını” yaşamıyor, iki ülkedeki iktidar seçkinleri arasındaki ilişkiler “altına çağını” yaşıyor. Hasina, “Gucerat Müslümanları kasabı” Narendra Modi’yi “evliya” olarak nitelendirdi. Bu niteleme hem Bangladeş halkının çıkarlarına hem de Allah’ın buyruğuna aykırıdır.

لاَ تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ “Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.” ^{[Mücadele 22]}

Ey Müslümanlar! Ordumuzu ve paramiliter güçlerimizi sonsuza dek felce uğratmak ve Hindistan’a boyun eğdirmek için sınırsız sadakat gösteren hain Hasina’ya bayrak açın. Sömürgeci ABD, Hindistan liderliğinde Çin’i çevrelemek için bölgesel bir blok oluşturmayı ve Raşidi Hilafetin dirilişini önlemeyi planlıyor. Bu yüzden silahlı kuvvetlerimizden mutlak teslimiyet istiyor. Efendisinin arzusunu yerine getirmek için 2008’de iktidara geldikten hemen sonra ihanet silsilesine başlayan Hasina, Pilkhana’da zeki ve samimi ordu subaylarının öldürülmesini tezgâhlayarak bu iki güç arasına güvensizlik tohumları saçtı. Şimdi de BGB’yi Hindistan’ın paralı gücü haline getiriyor. BGB’yi Hindistan saldırısına karşı topraklarımızı savunmak, sınırlarımızda sivillerimize yönelik yapılan kasaplık ve barbarlığa misilleme yapmak için kullanmak yerine ajan Hasina BGB’yi palyaço gibi davranmaya zorluyor. Bu bağlamda karşılıklı çiçek ve tatlı alışverişinde bulunuldu ya da katil BSF üyeleriyle “rakhi bondhon” (kardeşlik bağı) kuruldu! Hasina’nın bu hain faaliyetlerine direnin ve tiran Hasina’yı ortadan kaldırmak için Hizb-ut Tahrir liderliğinde birleşin. Ayrıca Hasina’yı ortadan kaldırmak ve Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için ordu içindeki samimi subaylardan Hizb-ut Tahrir’e güçlü bir şekilde nusret talep edin.

Ey ordu içindeki samimi subaylar! Allah’ın gazabından korkun. Hain Hasina’nın Bangladeş Müslümanlarına ve size daha fazla zarar vermesini engelleyin. Devasa gücünüzü yok etmek veya düşman Hindistan’ın taleplerine boyun eğdirmek için Hasina’ya daha ne kadar tahammül edeceksiniz? Pilkhana’da kardeşlerinizi acımasızca öldüren Hasina’nın yargılandığını görmek istemiyor musunuz? Hadi tiran Hasina’yı bu topraklardan sürmek için hemen harekete geçin ve vaat edilen Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için iktidarı ve otoriteyi Hizb-ut Tahrir’e devredin. Hizb-ut Tahrir, Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vaat ettiği gibi sizi zafer, güç, onur, haysiyet ve şerefli bir hayata çağırıyor:

ﻋِﺼَﺎﺑَﺘَﺎﻥِ ﻣِﻦْ ﻣَّﺘِﻲ ﺃَﺣْﺮَﺯَﻫُﻤَﺎ ﺍﻟﻠَّﻪُ ﻣِﻦَ ﺍﻟﻨَّﺎﺭِ ﻋِﺼَﺎﺑَﺔٌ ﺗَﻐْﺰُﻭ ﺍﻟْﻬِﻨْﺪَ، ﻭَﻋِﺼَﺎﺑَﺔٌ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﻣَﻊَ ﻋِﻴﺴَﻰ ﺍﺑْﻦِ ﻣَﺮﻳَﻢ  “Benim ümmetimden iki grup vardır ki Allah onları ateşten korumuştur. Savaş için Hindistan’a giden grup ve İsa ibn Meryem ile beraber olan gruptur.” ^{[Nesai, Ahmed]}