حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG–BA–2019–MB–TR–27 |
H. 28 Muharrem 1441 M. Cuma, 27 Eylül 2019 |
Hasina’nın “Gazino Draması” ve Sözde Temizlik Operasyonu, Yozlaşmış İmajını Düzeltmekten Başka Bir Şey Değil, Yolsuzluktan Arınmış Tertemiz Bir Bangladeş İnşa Etmek İçin Hasina’yı Ortadan Kaldırın ve Nübüvvet Metodu Üzere Hilafeti Yeniden Kurun
Şeyh Hasina, hükümet ve partisinin bozulmuş imajını düzeltmek için parti içinde yolsuzluk ve anomaliye karşı sözde bir temizlik operasyonu başlattı. Dakka’daki çeşitli spor kulüplerindeki yasadışı kumarhanelere karşı düzenlenen operasyon kapsamında Jubo İttifakı mensubu (iktidardaki Avami ittifakının kardeş kuruluş) bazı liderler, yasadışı kumarhane işletmek suçlamasıyla tutuklandılar.
Bu baskınlara, çeşitli hükümet projelerinde görülmemiş yolsuzlukların ülkeyi sarstığı bir zamanda start verildi:
• Bir santraldeki her bir yastık 6000 taka;
• Bir devlet hastanesi yoğun bakım ünitesindeki her bir yatak 3.75 milyon taka;
• Her bir oluklu kalay kap 100 bin taka;
• Bir demiryolu projesinde her bir işaret tabelaları 500 bin taka;
• Damga mühürleri 300 bin taka;
• Bir temizlikçinin maaşı 400 bin taka!
Gerçekten de Hasina’nın sözde kalkınma projeleri, eşi benzeri görülmemiş yeni yağma araçlarından başka bir şey değil! Hasina rejimi ve her bir yandaş grubun derin yolsuzluğa bulaştığı çok iyi biliniyor. İnsanlar öfkeli ve kızgın, patlamaya hazır bir volkan gibi. Böyle bir durumda Hasina, mega yolsuzluklarını örtbas etmek için şeytanca “melodrama” sahnesini devreye koydu. İnsanları aldatmak için yolsuzluğa karşı sözde temizlik operasyonu başlattı. İktidar partisi kardeş kuruluşlarının bazı alt düzey yöneticilerine davetsiz misafir ve parazit yaftası vuruldu, kötü adamlar olarak ilan edildiler. Ki Hasina, kötü yönetimden muaf tutulsun, bozuk imajını düzeltsin ve bu dramda bir kahraman haline gelsin.
Ey Müslümanlar! Hasina gibi sahtekâr yöneticiden iyilik beklenebilir mi? “Ulusun Atası” olduğunu iddia ettiği babası da benzer şekilde bozuk imajını düzeltmek için başkalarını suçlamıştı: “Bir ülkenin kurtuluşu sonrası herkesin altın madeni olacak. Maden hırsızlarım var! Solum, sağım, arkam, önüm hırsızlarla dolu” Kurtuluş savaşının ardından kıtlık döneminde binlerce insan açlıktan ölürken iki oğlu altın taç giyerek evlenmişti!
Hasina’nın sözde laik demokratik yönetimi altında parazit ve dalkavukların artmış olması doğal değil mi? Laik demokratik yönetim altında yolsuzluk, anomali, uyuşturucu ve kumarhanelerin yaygınlaşması normal değil mi? Çünkü bu laik sistem, yasama yetkisini Allah Subhânehu ve Teâlâ yerine yöneticilere verir. Sonuçta yozlaşmış ve açgözlü bireyler, yasa çıkarabilmek için siyasetin çekimine kapılırlar ve daha da zenginleşmek, zenginliklerini korumak için iktidarı şeytani çıkarları yararına kullanırlar. Örneğin kredi borcunu ödemeyenler ve banka yağmacıları çıkarları için parlamentoyu istismar ederler. Bu egemen güç, yönetici sınıfını, altında parazit grupların büyüdüğü dev bir ağaç haline getirdi. Dolayısıyla Hasina ve güç kaynağını yani laik demokratik sistemi ortadan kaldırmalıyız. Ancak o zaman yolsuzluk ve anomali son bulacak, asalak sınıf ortadan kalkacak, toplum, uyuşturucu ve kumarhanelerden, tüm ahlaksızlık ve münkerlerden arınmış olacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Hasina gibi yöneticiler hakkında şöyle buyurdu:
وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse zalimlerin ta kendileridir.” [Maide 45]
Ey Müslümanlar! Hilafet Devleti altında ancak yöneticilerin yolsuzluğuyla etkili bir şekilde mücadele edilebilir. Hilafet Devletinde Halife, yasalar yapamaz ve Şeriat devletin nasıl mal toplayacağını ve kaynaklarını nerelere harcayacağını belirlemiştir. Bu, yozlaşmış bireylerin iktidarın cazibesine kapılmayacağı ya da özenmeyeceği anlamına gelir. Çünkü İslam’da yöneticiler, yasalar yapamazlar, sadece Kur’an ve Sünnette belirlenen yasaları uygularlar. İkincisi, İslam iktidar öncesinde ve sonrasında yöneticinin mal varlığının tespit edilmesini farz kılar. Yöneticilerin zenginliğinde anormal bir artış tespit edilirse, “Çalıntı Mal” diye el konulup Beytül Mala (Devlet Hazine) aktarılır. Ömer Radiyallahu Anh’ın Hilafeti döneminde tayin edilmeden önce ve sonra valilerin mal varlıklarını tespit etmeyi mutat hale getirmişti. Zenginliklerinde ekstra bir artış tespit ettiğinde, zenginliklerine el koyar ve el konulan malları Devlet Hazinesine aktarırdı. Hilâfet Devletinin 1400 yıllık yönetiminde muhasebe edici benzer olaylara rastlamak mümkündür.
O yüzden ey Müslümanlar! Mevcut yozlaşmış yönetici sınıfına daha fazla aldanmayın. Raşidi Hilafetin yeniden kurulmasını tek siyasi amaç ve vizyon haline getirin. Bangladeş ve diğer İslam dünyasını yolsuzluk hastalığından temizlemek ve yolsuzluktan arınmış bir ulus inşa etmek için Hizb-ut Tahrir liderliğinde Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurma siyasi mücadelesine katılın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا “Deki hak geldi batıl zail oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” [İsra 81]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |